Akılsızlığın sefasını kim sürer?

Bu yazar der ki; "Bir ilişkide kadın, akılsızlığının cefasını çeker. O kadının akılsızlığının doğurduğu sefayı da diğer kadın sürer!" Peki, bir ilişkide cefa çeken kadın nasıl oluyor da sefa süremiyor? İşte bugünkü yazımda bu konunun izini sürüp, 'çilekeş!' kadınların 'cilveleş!' kadınlara karşı nasıl boyun eğdiklerini anlatacağım. Hatta o kadınların sağır kulaklarından girip, kör gözlerini pörtleteceğim! Bir ilişkide nerede hata yaptıklarını ortaya koyup, bundan sonraki ilişkileri için üçüncü gözlerini açacağım. Şimdi yüksek müsaadenizle "Vira Bismillah" deyip, bir örnekle yazıma giriş yapacağım...

BEN NEREDE YANILDIM?
Geçen gün bir kız arkadaşım beni aradı. Kızcağız telefonda hüngür hüngür ağlıyordu. Bana dedi ki: "Hayatımın en büyük kazığını yedim. Bu yaştan sonra bu da mı başıma gelecekti. Çok kötüyüm!" O anda yediği kazığın ismi aklıma geldi. Tam tamına 'beş yıl!'dır o adamla flört ediyordu. "Eee" dedim. "Yoksa ayrıldınız mı?" O anda yine hıçkırıklara boğuldu. Sonra da ekledi: "Ayrılsak iyi! Öküz adam gitmiş başka bir kadınla nişanlanmış!" "Nasıl olur?" dedim şaşkınlıkla. Bu sorum üzerine o da şöyle dedi bana: "Olmuş işte. Bir ay önce ona dedim ki yeter artık! Bekleyecek sabrım kalmadı. Senden ilişkimizin beşinci yılını kutlarken evlenme teklifi bekliyorum. Git, düşün, taşın. Karşıma öyle çık. Yoksa bu ilişki burada biter. O da gidip düşünmüş, taşınmış en sonunda da yeni tanıştığı bir kadına evlenme teklifi etmiş. Hatta bana inat olsun diye de nişanlanmış. Şimdi ben ağlamayayım da kim ağlasın? Hiç tanımadığı biriyle nasıl olur da nişanlanır? Onunla evlenmek benim hakkımken şimdi bir başkası onunla evleniyor. Bu duruma şaştım kaldım. Üstelik yaşım da 30'u geçti. Bu saaten sonra kimi bulup, kiminle evleneceğim. Şimdi ben boşa giden beş yılıma mı, yoksa kullanıldığıma mı yanayım?" O gün arkadaşıma söylediklerimi şimdi size de söyleyeyim. Benim bildiğim gerçek şudur ki; "Kimse kimseyi kullanamaz! Ancak insan kendisine olan inançsızlığından dolayı bir başkasına kendisini kullandırır!"

EKŞİMİŞ İLİŞKİLER!
Bu yüzden de bir erkekle uzun süreli ilişki içinde olan flörtkeş kadınlara hep derim ki; "Bir ilişkide kazığa oturmak istemiyorsanız, ekşimiş ilişkilerden uzak durunuz!" Peki, ne demek ekşimiş ilişki? Bana göre bir ilişki 'hamur!'a benzer. Nasıl ki fazla ekşimiş bir hamurdan 'ekmek olmaz!', beş yıldır süren bir ilişkiden de hiçbir 'b.k çıkmaz!' Çünkü uzun süreli ilişkinin ilk günlerinde 'mağrur!' olan kadın, o ilişkinin son günlerinde 'mağdur!' olur. Kıssadan hisse diyeceğim şudur ki; "Evlilik öncesi ilişki sofralık şaraba benzer! Bekletmeye gelmez. Şayet beklerseniz adamınız ilk bulduğu kadınla evlenir. Evlilik sonrası ilişki de yıllanmış şaraba benzer! O da hemen tüketmeye gelmez! Şayet hemen tüketirseniz kocanız ilk bulduğu kadınla sizi aldatır!"