Başımı kesseniz doğru bildiğimden asla dönmem!

Dört yıldır sabah ekranının vazgeçilmez ismi olan Müge Anlı, atv ekranlarında yepyeni bir programla izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor. İlk kez tek başına canlı yayın tecrübesi yaşamaya hazırlanan Anlı, çok heyecanlı olduğunu ve yine herkesin taklit edeceği bir program yapacağını söylüyor. Haksızlığa tahammül edemeyen ve ekranda ağırladığı konuklarına inanmadığında, onlara milyonların önünde meydan okumaktan çekinmeyen Anlı; yakında hukuk eğitimi almaya başlayacağını ve sonuna kadar adaletin savunucusu olacağını dile getiriyor...

ATIP TUTANLARA TAVİZ VERMEM!
* atv'de yeni bir sabah programına başlıyorsunuz. Programın içeriğinde neler olacak?
Bundan tam dört yıl önce sabah 08.45 kuşağını yaratan ekipten biri olarak şunu söyleyebilirim ki; yine herkesin takip edeceği, imrenip taklit etmeye çalışacağı bir program hazırladık. Televizyonculuğun artık daha üst bir noktaya gitmesi gerektiğine inanıyorum. Bu noktada, RTÜK'e ihtiyaç bile olmamalı. Biz yine ilgiyle izleneceğiz. Türkiye'nin kendi dallarındaki 'en iyi'lerini konuk ederek, bilgilendirme görevimize devam edeceğiz. Bu yıl stüdyoda da seyircilerimiz olacak. Buradan herkesi stüdyomuza davet etmek istiyorum. Şunun sözünü verebilirim; hep birlikte çok eğleneceğiz. Seyirciler eğlenirken hediyeler de kazanacak. Birçok aile, ev ve araba sahibi olacak.

* Seyircilerin programlarınızı her zaman büyük ilgiyle izlemesini neye bağlıyorsunuz?
Bir konuğun yalan yanlış atıp tutmasına, hiçbir zaman izin vermeme bağlıyorum. Bazıları toplumun maneviyatını ve iyi niyetini istismar ediyor, toplumu sömürüyor. Bir de utanmadan programlara konuk olup, kendi reklamlarını yapıyorlar. Bence benim çıkıp böylelerine, "Hayır, anlattığın yanlış" demem programlarımın, bu kadar izlenmesine neden oldu. Bu tavra bugüne kadar bizler sadece bazı haber programlarından alışkındık. Benim tavrım, sabah kuşağında önemli bir fark yarattı.

* Bir konuyla ilgili her iki tarafı da ekrana getiriyorsunuz. Bu nedenle zaman zaman çok sert tartışmaların içinde kaldınız. Bu durum; canlı yayında bir risk değil mi?
Yine, 'niye izleniyorsun' sorusunun cevabıdır bu aslında. Sonuçta, kötü söz sahibine aittir. Benim programlarımda gözlerinde çok büyüttükleri insanların saygısızlığına ve seviyesizliğine de şahit oldu izleyiciler. Belki de, yıllardır bazı kişilere boş yere hayran olduklarını gördüler. Benim, tartışmalarda her zaman bir tarafım oldu. Olmaya da devam edecek çünkü tarafsız olanın, tarafsız kalacağını düşünüyorum.

BENİMLE PAZARLIK OLMAZ
* Ekranda tartıştığınız insanlarla programdan sonra neler yaşadınız? Aralarında size küsenler oldu mu?
Oldu. İnsanlar doğrularla karşılaşmaktan hoşlanmayabilirler. Ama benimle pazarlık olmaz! Konuklarla yayın öncesinde görüşmem. Ama camiada düşünülenin aksine, çok dostu olan bir gazeteciyim. Çünkü duygularımı asla işime katmam.

* Programlarınız 4 yıl önce magazin kökenli olarak başladı. Daha sonra insan hikayelerine yöneldiniz. Bunun nedeni neydi?
Ben bir gazeteciyim. Bunun eğitimini gördüm. Şimdi hukuk eğitimi almaya başlıyorum çünkü bir gazetecinin öncelikli hedefinin adalet olduğuna inanıyorum. 4 yıl önce bir furya başlattık. Ancak bir süre sonra, o da yetmemeye başladı. Kendi adıma istedim ki bu sevginin bir karşılığını verelim. İnsanlara yardım edelim, bilgi verelim istedim. Bizi o güne kadar sevgiyle takip edenlere bir gönül borcuydu bu aslında. Yeni programımda da ünlü isimleri ağırlayacağız ama bunu onları da bu misyonun içine sokabilmek amacıyla yapacağız.

* Faili meçhul cinayet dosyalarını açmaya devam edecek misiniz?
Kesinlikle evet. Ben sağduyulu ve yardımsever halkımla çok gurur duyuyorum. Faili meçhul cinayetler konusunda da öylesi büyük sağduyu gösterdiler ki... İnanılmaz ihbarlar geldi bize. İstediğimiz zaman tek yumruk olabileceğimizi gösterdik. Bunu bizzat yaşamak çok mutluluk vericiydi. Ne yazık ki bir sürü katil hala aramızda elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor. Yakalanmaları için İstanbul Emniyeti'yle ortak bir çalışmaya giriyoruz. Emniyet mensupları vargüçleriyle çalışıyor zaten. Biz de, medyanın gücünü onların emeğiyle biraraya getirmek istiyoruz.

SEVGİ BÖCEĞİ DEĞİLİM!
* Önceki programınızda sürekli gördüğümüz ünlü profesörler vardı. Bu programınızda da sizinle olacaklar mı yine?
İzleyicinin sohbetine alışkın olduğu, çok sevdiği ünlü yüzler; hukuk alanında, tıp alanında ya da iş dünyasındaki en başarılı isimler yine sadece bu programda olacak. Ayrıca büyük bir sosyal yardımlaşma kampanyası başlatacağız. Bu da beni gerçekten çok heyecanlandırıyor.

* Programlarınızın seveni olduğu kadar çok sıkı şekilde eleştireni de var. Bu durumu neye bağlıyorsunuz?
Ben asla sevgi böcekliğine oynamadım. Doğru bildiğimin arkasındayım, doğru olmayanı başımı da kessen söylemem. Karşımda kim olursa olsun, izleyicimi yalan yanlış kandırmalarına izin vermedim ve vermem! Kimse kusura bakmasın! 'İki tane otu alıp, kanseri iyi ediyorum' diye milyarları cebine indirenlerin ya da 'geleceğini söyleyeceğim, kısmetini açacağım' diye insanlara yapmadıklarını bırakmayanların karşısında durmaya devam edeceğim.

* Size gelen eleştiriler, bu sivri tarzınızdan kaynaklanıyor olabilir mi?
Bunun adı sivri tavırsa; ben bununla gurur duyuyorum. Daha dün bir alışveriş merkezinde emekli bir hakim yanıma gelip, "Her sabah sizi izliyorum çünkü ne olursa olsun doğruyu söylediğinizi biliyorum" dedi. İnsanlardan her gün böyle tepkiler alıyorum. Benim için bundan daha büyük mutluluk yok! Ben zaten günlük yaşamımda da böyle biriyim. Program için girdiğim bir kalıp yok yani. Hiçbir konuk, "Ben karımı dövüyorum" deyip, sırıtarak oturamaz benim karşımda.