İhraç isteme senaryosuna hukukçulardan olur yok

Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti hakkında verdiği "kısmen Hazine yardımının kesilmesi" kararından sonra şimdi de "Başsavcılığın ihraç isteme" senaryoları konuşuluyor. Ancak bu senaryolara hukukçular kesin ifadelerle itiraz ediyor. Dillendirilen senaryolara göre, Anayasa Mahkemesi AK Parti'ye "hazine yardımının yarı oranda kesilmesi" karanının gerekçesini yayınlayınca Yargıtay Başsavcılığı bu karar üzerinde çalışacak. Başsavcılık, hangi AK Partili'nin, partisinin hazine yardımından yoksun bırakılmasına neden olmuşsa bunu bir liste haline getirecek. Böylelikle ortaya, Başbakan Tayyip Erdoğan ile eski Meclis Başkanı Bülent Arınç başta olmak üzere bir liste oluşacak. Başsavcılık bundan sonra Siyasi Partiler Yasası'nın "kesin hüküm giyenlerin partiden ihracını" öngören 102'nci maddesine göre AK Parti'ye uyarı yazısı gönderecek ve Erdoğan ve diğer isimlerin partiden ihracını isteyecek. AK Parti bu talebin gereğini yerine getirmezse Başsavcılık Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak partiye ihtar verilmesini isteyecek. Parti yine de bu talebi yerine getirmediği taktirde Başsavcılık bu kez, yeni delillerle birlikte AK Parti hakkında yeniden kapatma davası açabilecek.

HUKUKÇULAR: KESİN HÜKÜMDÜR
Dillendirilen bu senaryolar, hukukçular arasında kabul görmedi. Anayasa hukukçusu Prof. Mümtaz Soysal, Siyasi Partiler Yasası'ndaki "kesin hüküm giyenlerin partiden ihracını" düzenleyen maddenin ceza davasında kesin hüküm giyme şartı getirdiğini belirterek şöyle dedi: "Başsavcılık bu dava sonrasında partiden böyle bir talepte bulunamaz. Hüküm giyen tüzel kişiliktir. Başsavcı ancak partisine hazine yardımının kesilmesi cezası verilmiş olan kişilerin söz ve eylemlerini ceza hukuku açısından suç olarak değerlendirirse adli makamları suç duyurusunda bulunabilir." Anayasa hukukçusu Prof. Mustafa Kamalak da Siyasi Partiler Yasası'nın Başsavcı'ya böyle bir yetki vermediğinin altını çizdi: "Siyasi Partiler Yasası'nda tek tek kişilerin belli suçlardan hüküm giymesi halinde partilerinden ihraçları öngörülmüştür. Yasa'daki 'kesin hüküm'den maksat; ceza mahkemesinin verdiği kararlardır. Mahkeme'nin kararı da kesin hükümdür ancak bu tüzel kişilikle ilgilidir ve mahkeme, Anayasa ile yasadaki yaptırımı zaten uygulamıştır."