Hürriyet gazetesinin yeni
televizyon reklam kampanyası birleştirici, bütünleştirici bir temaya sahip gibi görünse de aslında istemeden de olsa "farkların" altını çiziyor. Örneğin; lisenin soyunma odasında kız öğrenciler üstlerini değiştirirken, şişman kız arkadaşlarıyla dalga geçiyorlar. Kız da çantasındaki sandviçi umutsuzca saklamaya çalışıyor ve giydiği büyük boy iç çamaşırı nedeniyle utanç yaşıyor. Kendini zavallı hisseden kızcağız, son karede süklüm püklüm otururken, dış ses "Hiçbir fark, ayrımcılığa neden olmamalı" diyor... Peki o reklamı izleyen şişmanlar o anda ne düşünüyor, ne hissediyor, soran var mı? Eminim şişmanlığın "sağlıksız" bir durum ve hastalıkları davet eden bir zaaf olduğundan ziyade, fizik olarak toplumdan dışlanmak için bir "neden" olduğuna kanaat getiriyorlar. Kim bilir belki de o ana kadar farklı olduğunu hissetmeyen, arkadaşları tarafından sevgi ve saygı gören, toplumdan dışlandığını fark etmeyen şişman insanlar bile vücutlarındaki birkaç kilo fazlalığın "utanç verici, bir damga" olduğuna kanaat getiriyorlar. Hürriyet'in reklamı, "birleştireyim, bütünleştireyim, buluşturayım" derken, şişman ve mutlu yaşayan insanlar ile içinde yaşadıkları toplumun arasına dikenli tel örüyor...
Yayın tarihi: 3 Ağustos 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/03/gny/haber,6D9D0EE861A54249A7761337DF70AEA2.html
Tüm hakları saklıdır.