Sivil anayasa gerekiyor

Anayasa hukukçuları, TESEV Başkanı ve İHD Başkanı reform taleplerini şöyle özetledi:

* Prof. Dr. Ergun Özbudun: Anayasanın siyasi parti yasaklarına yönelik fevkalade yasakçı hükümleri değişmeli. Siyasi Partiler Yasası'nda da anayasa ile bağdaşmayan birçok unsur var. Parti kapatma kriterleri Avrupa kriterlerine, AİHM, Venedik Kriterleri'ne uydurulmalı. Odak olma hali net bir şekilde tanımlanmalı. Siyasi yasak gibi AİHM'nin orantısız bulduğu maddeler değişmeli.

* Prof. Dr. Yavuz Atar: Mevcut siyasi partiler yasasına göre parti kapatmak kolay değil doğrusu. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin iki dudağının arasında. Anayasa Mahkemesi'nin anlayışı ve yaklaşımı değişmedikçe kolay olmaz. Ne yapılabilir? Partiye bireysel eylemlerden dolayı ceza getirilebilir. Anayasa Mahkemesi partiyi denetimine alır. Partiyi kapatmaya gerek yok, üyeler cezalandırılır. Mali hükümler konabilir. Üyeler suç işlerse ceza mahkemeleri yetkili olur. Parti, faaliyetleri ile rejimi değiştirmeye kalkarsa zaten hukuki denetim söz konusu olur.

* Prof. Dr. Ali Ülkü Arzak: Parti kapatmayı tamamen kaldıracak bir değişikliğe gerek yok. Bence yeteri kadar da zorlaştırıldı ki AKP kapatılamadı. Odak olmanın ne olduğunu daha iyi tanımlamak bence yeterli .

* Can Paker (TESEV): Reformların yapılmasıyla dava sonucu arasında doğrudan bir ilişki yok. Ancak AK Parti siyasi geleceğinin, zaten farkındaydı, reformları bir an önce hayata geçirmekten ve AB ile bütünleşmekten geçtiğini gördü. Bundan sonra daha hızlı hareket edeceklerini düşünüyorum. En büyük reform sivil anayasadır. Tek tek maddeler yerine bütün anayasanın baştan ele alınması en büyük reformdur. 1982 Anayasası'nı temelinden ele almak Türkiye'nin sorunudur, AKP'nin de sorunudur. Sivil bir anayasa olsaydı bu kapatma davası açılmazdı bile, Ergenekon'un üstüne çok daha rahat gidilirdi. Meselenin özü 1982 Anayasası'nın Türkiye'nin demokratik olarak atacağı adımları önlemesi.