Reina'ya gelemeyen bari müziğini dinlesin!

Ünü İstanbul'dan dünyaya yayılan Reina, gece hayatını seven Türkler'in olduğu kadar turistlerin de gözdesi. Türkiye'ye gelip de Reina'ya uğramayan yabancı sanatçı, işadamı, politikacı yok gibi... Reina'nın bu kadar ünlü olmasında yemekleri, servisi ve eşsiz manzarasının yanı sıra tabii ki müziklerinin de katkısı tartışılmaz. Reina şimdi o müzikleri, mekanın müzik direktörü DJ Suat Ateşdağlı sayesinde 'Reina by Suat Ateşdağlı' adlı albümünde topladı.

* Bu albümün özelliği ne?
Suat Ateşdağlı: Daha önce üç tane albüm yapmıştım ama bu albüm çok farklı. Çünkü bu Reina adına yapılmış ilk albüm. Uzun zamandır niyetimiz vardı böyle bir çalışmaya ama ancak hazır edebildik. En iyisi olsun istedik. O yüzden iki-üç sene üzerinde konuştuk, görüştük ve bu CD için talebin tamamen oluşmasını bekledik. Ali Ünal: Ve Reina'da en çok çalan şarkılardan oluşan bir CD oluşturduk. Burası 300 kişilik butik bir gece kulübü değil, hemen her gece 3 bin kişinin beraber eğlendiği bir mekan. Buraya birbirinden çok farklı insanlar geliyor. Başarımızın sırrı, müzikte de ortak paydayı bulabilmekte. Albümümüz çok hareketli, çok keyifli. İnsanların evlerinde parti yaparken ya da arabasında dinleyebileceği remikslerle süslenmiş bir CD oldu.

HERKESİN ZEVKİ FARKLI
* Albümün içinde neler var?
S.A.: Benim ve DJ arkadaşlarımızın yapmış olduğu kendi şarkılarımız var. Serdar Ortaç, Sezen Aksu, Sertab Erener ve yabancı hitler var. Toplam 17 şarkı. Reina'nın en hareketli saatini yansıtıyor. Yani 02.00-04.00 arasının özeti.

* 'Gecede üç bin kişi geliyor' dediniz. Üç bin kişinin zevkine aynı anda hitap edebiliyor musunuz?
A.Ü.: Burada o kadar farklı insanlar var ki... Tabii ki müzikten şikayetçi olan da oluyor ama onların istediğini çalsam bu kez Reina boşalacak. Müşterilerimizin yüzde 35'i yabancılardan oluşuyor. Bunların içinde sanatçısı var, işadamı var, borsacısı var. Herkesin müzik zevki farklı. Biz, dinleyenlerin fark edemeyeceği geçişlerle bir Reina müziği oluşturduk. House da çalıyoruz, Türkçe de... Geçen sene kapıya inanılmaz havalı bir bey ile hanım geldi. Ben karşıladım. Masaya oturdular şampanyalarını söylediler. Çok keyiflilerdi. Sonra tanıştık. Bayan Fiona, Swarovski'nin dünya başkanıymış. Ülkesine gidince bana mail attı ve burada çalan müziğe hayran kaldığını söyleyip Reina ve Swarovski arasında işbirliği teklif etti.

YURTDIŞINDA DA ÇIKACAK
* Ne tür bir işbirliği?
Bir albüm yapmak istiyorlar. Onlarla da görüşüyoruz.

* Peki bu albüm yurtdışında da çıkacak mı?
Evet, Yunanistan ve Fransa ile ne yapabiliriz diye bakıyoruz.

* En zoru sizin işiniz. İnsanlara, o anki ortama bakarak mı çalıyorsunuz müziklerinizi?
S.A.: Prensip şu: Herkes buradan eğlenerek çıksın. Biz burada zaman zaman alternatif ve riskli şeyler de çalıyoruz. Önce burun kıvırdı insanlar ama sonra masaların üzerine göbek attılar!

* Hangi şarkı riskli?
Mesela zamanında İbrahim Tatlıses çaldık. Ama bunu çalmazsak, diğer kulüplerden bir adım öne çıkamayacaktık. Biz her zaman riski göze aldık. Şimdi müziği organize etmek için bir düğüne gidiyorum, diyorlar ki "Reina müziği çalacak mısınız?" Reina artık eğlence hayatında belirleyici oldu.

* Belirleyici derken?
A.Ü.: Burada çalan şarkı patlıyor. İleride bir benzinci var. Geçen gece benzin alıyordum, benzinci 'Siz bu gece Serdar Ortaç mı çaldınız?' dedi. 'Evet' dedim. 'CD satışı patladı da albüm yetiştiremiyorum artık' dedi. S.A.: Mesela 'Evlerinin Önü Boyalı Direk' türküsünü ilk biz çaldık. İspanyol altyapı harmanı güzel olduğu için çaldık onu. Paris Hilton geldiğinde dört kere filan istedi. Yabancılar geldiğinde burada Madonna çalarsanız bir önemi yok. Onu zaten dinliyorlar. Önemli olan bizim tınılarımızla iyi bir şeyler dinletmek onlara.

* Bütün dünyanın müziğini takip ediyorsunuz değil mi?
S.A.: Evet tabii ama çalmadıklarımız da oluyor. Bir şarkı listelerde bir numara olabilir ama Reina atmosferine uymaz. Benim almadığım tek risk müşterilere dört dakikayı kötü geçirtmek olur.

* Her gece aynı şarkıları mı çalıyorsunuz peki?
S.A.: Reina'nın yazın bin 500 kışın da 700 kişi civarında, haftanın beş günü gelen kemik müşterisi var. Biz senaryoyu değiştirmiyoruz ama içiyle oynuyoruz. Mesela 20 gün filan yeniliklere yükleniyoruz. Ama sürekliliğimiz var tabii. A.Ü.: Bir dönem Power FM'den canlı yayın yapıyorduk. Bizim yurtdışında yaşayan müşterilerimiz de var. Evde masalarını hazırlayıp bizim canlı müziğe geçmemizi bekliyorlarmış kendilerini Reina'da hissetmek için... S.A.: Reina eğlencede ikinciliği hiçbir zaman kabul etmez. Benim bu albümden satış anlamında da ciddi bir beklentim var. Kasıma kadar listelerde bir numara kalırız, diyorum.

MÜZİĞİMİZ HATIRA KALSIN
* Bu CD buraya gelemeyenler için mi yoksa burada eğlenip de tadı damağında kalanlar için mi?
S.A.: Herkes için. Zaman yetersizliği ya da bir sürü başka sebepten ötürü buraya gelemeyen belki de İstanbul'da yaşamayan çok güzel bir kesim var. Bir de yabancıları düşündük. Yediğiniz yemeği, içtiğiniz içkiyi, manzarayı ya da iyi servis veren garsonu giderken yanınızda götüremezsiniz ama dinlediğiniz iyi müziği hatıra olarak yanınıza alabilin istedik.