- Siz, bir yerde füzyon mutfağının öncüsü sayılırsınız...
- Tayland'da kaynar suya bir parça limon otu, iki de karides atıyorlar ve muhteşem bir baz oluşuyor. Bu, benim için tam bir şoktu. Çünkü Fransız mutfağında et suyu yapmak için nerdeyse 24 saat boyunca eti, kemik ve sebzelerle kaynatıyorsunuz. Uzakdoğu'da ise 10 dakikada çok lezzetli çorbalar yapabiliyorsunuz. Daha sonra 1986 yılında
New York'a gittim. Ben yine Fransız mutfağı pişiriyordum ama çalıştığım mekân o kadar dolmuyordu. New Yorklular daha çok Çin ve İtalyan mutfaklarını tercih ediyordu. Onlar için Fransız mutfağı tereyağ ve krema dolu bir mutfaktı. O zaman restoranımın tüm mönüsünü değiştirmeye karar verdim. Tipik bir Fransız yemeği olan foie gras'yı (ciğer) ızgarada pişirdikten sonra zencefil ve mangoyla sundum ve çok beğenildi. Ve 15 günde restoranım tüm
New York'ta konuşuluyordu. Füzyon mutfağı o yıllarda yayılmaya başladı. Ama aşçılar çoğu zaman neyi neyle karıştıracağını pek bilmiyordu, biraz karmaşıklık yaşanıyordu.
- En çok hangi baharatı seviyorsunuz?
- Taze baharat olarak zencefil, kurutulmuş olarak anason seviyorum. Herhalde bu yüzden rakıyı çok sevdim.
Yayın tarihi: 27 Temmuz 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/07/27/pz/haber,7E0142F002DF4B5CA094042CD1AAA2F4.html
Tüm hakları saklıdır.