- Aşçılık çok zor bir meslek. Siz nasıl baş ediyorsunuz?
- Gerçekten çok zor. Sabah 8'den gece 24'e kadar çalışıyorsunuz. Özellikle de evliyseniz, ailenizle çok az zaman geçirebiliyorsunuz. 35 yıldır haftanın altı günü bu tempoda çalıştım. Geçen yıl 50 yaşıma bastığımda, haftada sadece beş gün çalışmaya karar verdim. Çünkü zaman hızlı geçiyor; bir bakıyorsunuz ki 50 yıl su gibi akmış. Yedi yaşında bir kızım var ve onun büyümesine tanık olmak istiyorum. Ama yemek pişirmek benim için bir terapi. Bu nedenle her gün yemek pişirmeliyim.
- Bu kadar zahmet karşılığında iyi para kazanıyor musunuz?
- Çok!
New York'a ilk geldiğimde cebimde 500 dolar vardı. Bugün ise ortağımla birlikte kurduğumuz şirketin yıllık cirosu 120 milyon dolar. Benim için Amerikan rüyası gerçek oldu. Ama daha bitmedi; daha çok projelerimiz var. Bir restoran açmak sadece aşçılıkla sınırlanmıyor. İşin ticari tarafı da çok önemli. Çoğu şef kendi için yemek pişirir, halbuki müşteriler için pişirmek lazım. Büyük şehirlerde her gün çok sayıda mekân açılıyor ama ne yazık ki iki, üç ay sonra kapanıyorlar.
Yayın tarihi: 27 Temmuz 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/07/27/pz/haber,4E9B7A00BF804DEC91AC594E60C325BD.html
Tüm hakları saklıdır.