* Sizin Tuğba Altıntop ile ayrılık süreciniz biraz yıpratıcı olmuştu değil mi? O bulunduğum dönemin duygusallığıyla çok fazla hikayeye yol açmış olabiliriz. Ayrılık aşamasında kendinizi çok yalnız hissedebiliyorsunuz. Korkularınız, endişeleriniz oluyor. Bir yerden kalkıp, bir yere gitme gibi radikal bir değişim... Benim
Almanya'ya dönüşüm, hayatımda bir geriye gidiştir. Hep ileri gitmeyi hedefleyen biri için bu zordu. 'Hayatımda her şey geriye mi gidecek?' endişesine kapıldım!
AİLEM DESTEKLEDİ* Kazanılmış şöhreti bırakıp
Almanya'ya giderken, şarkıcılık serüveninizin biteceği korkusu yaşadınız mı? Bu korkuyu çok yaşadım. Mesela ben üç yıl hiçbir şey yapmadan oturdum. Konserlere bile gitmedim. 2002 yılından sonraki ilk iki yıl özellikle müzikten koptum. Çevremdeki herkes 'Artık bunca şeyden sonra albüm yapmaz' dedi. Hatta ben de bir ara başka işler düşündüm. Ufak birikimlerim vardı, gastronomi alanında bir şeyler yapacaktım. İyi bir lokal ve içinde organizasyonların yapılabileceği bir merkez açacaktım. Bir düğün salonu projem vardı. İki katlı düğün salonu ve güzel bir restoran yapacaktım.
* Müzikte kalmaya nasıl karar verdiniz? Bu konuda sevenlerimin ve ailemin çok desteği oldu. Albüm yapmayacağımı söylediğimde üzülüyorlardı. Bir gün
Türkiye'den Can diye bir arkadaşım 'Yalancı Şahidim' şarkımın olduğu bir CD gönderdi. O şarkı müziğe tekrar sarılmama neden oldu.
Yayın tarihi: 23 Temmuz 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/07/23/gny/haber,B52E7DB069A346EAB951B64CA5693C84.html
Tüm hakları saklıdır.