Dansın doruğuna benim müziğimle ulaşılıyor

Tüm dünyada son yıllarda popüler olan ve Türkiye'de de giderek dinleyici kitlesini artıran dans müziğinin en önemli temsilcilerinden birisi Bedük... Esas adı ise Serhat Bedük... Özellikle üniversite gençliğinin takip ettiği Bedük, gece kulüplerinde çılgınca dans eden kitlenin son trendlerinden biri sayılıyor. Teneke gibi aynı melodilere sahip şarkıları dinlemekten sıkılan insanlara alternatif sunduğunu ama yaptığı müziğin alternatif müzik olmadığını söyleyen Bedük, müziğini dünyada milyonların dinlediği elektronik dans müziği ya da disco house olarak tanımlıyor. 'Even Better' adlı albümünün yeni klibi 'Heartbreaker'ı bir üniversite öğrencisine emanet eden Bedük ile İngilizce albümünü, müzik tarzını ve hedeflerini konuştuk.

* Ne zamandan beri müzik yapıyorsunuz?
16 yaşımdan beri yaklaşık 10 senedir müziğin içindeyim. Ablam gitar dersi alıyordu ondan özenip bende gitar dersine başladım, müziğe de öyle başladım. Ankara'da Bilkent Üniversitesi'nde Grafik Tasarım ve Reklamcılık Bölümü'nde okurken müzik grubu kurdum, bir cover grubuyduk. 2006 yılında Miller Music Factory yarışmasında 'En İyi Dans Müziği Prodüktörü' ödülünü aldım. Ondan sonrası da geldi zaten.

VİRÜSÜ MÜZİKLE ATTIM
* Neden eğitimini aldığınız işe devam etmediniz?
İşin sanat kısmını bıraktım sadece müziğe yöneldim. Kendi reklam şirketimi kurdum. Kazandıklarımı oraya yatırdım. Ama insanın içine müzik virüsü girdiği zaman çıkmak bilmiyor; onu bir şekilde dışarı atmak gerekiyor. Bu virüsü müzikle atıyorum.

* Yaptığınız müziği nasıl tanımlıyorsunuz?
İngilizce müzik yapıyorum. Albümde 13 şarkı var, dokuzu İngilizce. Türkiye'de 2007'den itibaren yeni çıkmaya başlayan bir müzik. Müziğimin dünyadaki tarzı elektronik dans veya disco house olarak geçiyor. Çoğu kişi DJ müziğine benzetebilir bunu. Tiesto ve David Vandetta gibi isimler de DJ müziğine giriyor. Aslında bu bir deşarj olma müziği. Türkiye'de bunu benden başka yapan yok. Bu alanda tekim.

TİCARİ KAYGI GÜTMÜYORUM
* DJ müziğinden farkı nedir sizin yaptığınız müziğin?
DJ müziklerinde size duymanız gereken şeyler verilir. Kulüpte dinlerseniz, arabada dinlerseniz ya da kulakla dinlerseniz hep aynı müziği verir. Benimkinde, nerede dinlersen farklı ses duyarsın. Çok fazla derinliği ve katmanı var. Kulaklıkla dinlersen çok fazla içine girersin, kulüpte dinlersen gazını duyarsın. Üstüne üstlük ben şöyle farklılaştırıyorum. Normalde DJ müziği olarak bilinen müziği ben 5 kişi canlı çalıyorum, bir grup gibi... Bu da ekstra bir samimiyet ve ekstra bir sahne gazı getiriyor insana.

* Bu tarz müzikle piyasada adını duyurmaya çalışmak riskli değil mi?
İlk başta çıktığımda çok yadırgandım. Beni "Ne müzik yaptığın belli değil" diye eleştirdiler. Ama bu benim müziğim. Ben dans müziği yapıyorum. Artık insanlar tamamıyla farklı bir şey gördükleri için daha sıcak bakmaya başladılar, daha samimi gelmeye başladı. Alternatif sundum ama yaptığım şey alternatif müzik değil, popülist bir müzik. Ticari kaygı gütmeden, içime sineni yapmak amacındayım.

* Peki bunu albümünüze nasıl yansıttınız?
Albümdeki tüm şarkıların söz ve müziği bana ait. Ayrıca, Tüm müzik aletlerini ben çalıyorum, bütün kayıtları da ben yapıyorum. Aranjörü de benim prodüktörü de... Hatta kız vokallerini bile ben seslendirdim.

* Türkiye'de yeni oluşan bu müzik tarzını dinleyen var mı?
Korkunç bir kitlem var. Beni üniversite yıllarımda kurmuş olduğum grupla tanıyan inanılmaz kemik bir kitle var. Daha da genişledi bu kitlem. Üniversite konserlerimi görmenizi isterdim. Geceye nokta koyma müziği yapıyorum. Dansın doruğu benim yaptığım şey. O yüzden binlerce kişi geç saatlere kadar beni bekliyor ve hep bir ağızdan şarkılarım söyleniyor.

* Bunun nedeni nedir? Bu tarz müziğe bir açlık mı var?
İnsanlar aynı tarzda müzik dinlemekten sıkıldılar artık. Aynı melodiler ve aynı sözler yüzünden herkes daraldı artık. Sound'lar teneke gibi geliyor dinleyicilere. Oysa Avrupa ve Amerika'da yapılan müziklere baktığınızda apayrı, bizimki teneke gibi.

* Hedefiniz nedir?
Bu yolun sonu nereyse, aya gitmekse aya gitmek istiyorum. 'Wembley Arena'ya gidip 100 bin kişiye konser vermek istiyorum', 'Grammy almak istiyorum demeyeceğim'; bunlar herkesin istediği şeyler zaten.