Sakarya Fen Lisesi rehber öğretmeni Dr. Hülya Kaymakçı, 14 KOBİ ve fabrikada çalışan bine yakın kişi üzerinde yaptığı araştırmaya göre, imalat sektöründe çalışanların yüzde 39'unun duygusal tacize (mobbing) uğradığını belirtti.
Dr. Kaymakçı,doktora tezi olarak, Sakarya'da bulunan 14 Küçük ve Orta Boy İşletme (KOBİ) ve fabrikada yaptığı duygusal taciz araştırmasına 687 kişinin katıldığını belirterek, birçok çalışanın 'duygusal taciz' kavramını ilk kez duyduklarını bildirdiklerini kaydetti.
Araştırmayı tekstil, makine imalatı, metal çelik ve otomotiv sektörü çalışanları arasında yaptığını ifade eden Kaymakçı, ankete cevap verenlerin yüzde 39'unun iş yerinde duygusal tacize uğradığını söylediğini bildirdi.
Duygusal tacizin, ''bir veya daha fazla bireye düşmanca bir iş ortamı yaratan, gözlemlenebilir bir güç dengesizliği içeren, sürekli veya ısrarla tekrar edilen, mağdurun kendini savunmada güçlük çektiği ve çaresiz hissettiği durumlarda ifade edilen olumsuz davranışlar'' olarak tanımlandığını belirten, Kaymakçı, tacizin yıldırma, bastırma, sindirme, yok sayma ya da soyut şiddet olarak belirdiğini söyledi.
Anket uygulanan birçok kişinin duygusal taciz kavramından habersiz olduğunu bildiren Kaymakçı, şöyle konuştu:''Yöneticilerinin de bir kısmı bundan haberdar değiller. Kadınlar arasında duygusal tacize maruz kaldığını belirtenlerin sayısı yüzde 59,2, erkeklerde ise, yüzde 22,2. Duygusal tacize maruz kalıp kalmadıklarını sorduk. Katılanların yüzde 39'a yakını uğradıklarını söyledi. Hangi cinsin duygusal tacizine maruz kaldıklarını sorduğumuzda yüzde 87'si kadın, yüzde 13'ü erkek olarak cevapladı. Mesela kadın kadına 60 tanesi uygulamış. Kadının erkeğe uyguladığı sadece 12 vaka var. Erkeğin kadına uyguladığı 34, erkeğin erkeğe uyguladığı 96. Burada cinsin cinse uyguladığı bir davranış diyebiliriz.''
ERKEKLER GİZLİYOR
Araştırmada kadınların yüzde 32'sinin kendisine kadınların duygusal taciz uyguladığını ifade ettiğini, yüzde 50'sinin de her iki cinsin
tacizine uğradığını söylediğini bildiren Kaymakçı, kendisine erkeklerin duygusal tacizde bulunduğunu belirten kadınların oranının ise, yüzde 18
olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Erkeklere baktığımızda, sadece yüzde 9,6'sı kendisine duygusal taciz uygulayanların kadın olduğunu, belirtmiş. Yüzde 77,4'ü uygulayanın erkek
olduğunu dile getirmiş. Hemcinsler daha fazla uyguluyor. 'Her iki cins de bana duygusal taciz uyguluyor' diyen mağdur sayısı yüzde 13. Burada
da görülüyor ki, en mağdur durumdakiler kadın. Hem erkek hem kadınlardan görüyorlar.''
Araştırmaya göre, erkeklerin ''iş kaygısı ve erkeklik gururu nedeniyle'' duygusal taciz olaylarını belirtmediklerini düşündüğünü ifade eden
Kaymakçı, erkeklerin erkeklik gururu nedeniyle uğradıkları tacizi açıklamayabildiklerini savundu. ''belki de kronik bir şekilde duygusal
tacizle karşılaşabiliyorlar. İşlerini kaybetmemek adına itiraf etmekten çekindiklerini düşünüyorum'' diye konuştu.
TEKSTİL SEKTÖRÜ
Duygusal tacizin en önemli nedenlerinin kıskançlık, ön plana çıkma isteği, kontrol etme, etkisi altında bırakma, güç iktidar kazanma isteği
olduğuna dikkat çeken Kaymakçı, sektör olarak da en çok tekstilde duygusal tacizle karşılaşıldığını dile getirerek, ''çünkü hem bayan
yoğunluklu hem de 25 yaş altı çalışan sayısının daha fazla olmasına bağlıyoruz. İşe giriş çıkışların çok yaşandığı, vasıfsız elemanların
kullanıldığı bir sektör. Diğer sektörlerde lise mezunu çalışırken, sektörde bu daha geriye iniyor. Mobbinge maruz kaldığını söyleyenlerin
oranı tekstilde yüzde 54,1, endüstride yüzde 38 çıktı'' dedi.
ÖNERİLER
Duygusal tacize uğrayanların, davranışın kimden geldiğini net olarak belirlemesi ve yüz yüze görüşmesi gerektiğini ve rahatsızlığını dile
getirmesi gerektiğini öneren Kaymakçı, konuşmanın ardından davranışlar devam ediyorsa, özellikle yönetim de buna göz yumuyorsa, kişinin
sağlığını kaybetmeden kendini geliştirebilecek farklı işler bulacak fırsatlar yaratmasını kaydederek şunları kaydetti:
''Bunun sonu hüsranla bitiyor. İnsan yoğun depresyon yaşıyor, işe isteksiz gidiyorlar, motivasyonları düşüyor, iş kazaları yapabiliyorlar.
Kendilerini mutsuz hissediyorlar. Zaten bir süre sonra psikolojik sorunlar meydana geldiğinde işten çıkarılma olayları meydana geliyor.
Bunu başarmalılar. Çok zarara uğradıklarını düşünüyorlarsa, mutlaka yeni kanuna göre dava açma şansları var. Bununla ilgili kazanılmış davalar
var, devam eden davalar olduğunu da biliyoruz.''
İŞTEN ÇIKARMA YÖNTEMİ OLARAK DUYGUSAL TACİZ
Bazen firmaların, çalışanları tazminat ödemeden işten çıkarma stratejisi olarak duygusal tacizi uygulayabildiğini savunan Kaymakçı, kişiyi
yıpratarak, kendi isteğiyle istifaya sevk etme ya da bir takım hatalara sevk ederek, işten çıkarmanın yolunu benimsenmiş olabileceğini kaydetti.
Araştırmayı yaparken zorluk çektiklerini ifade eden Kaymakçı, bazı firmaların araştırma konusunu inceleyip reddettiklerini birçok
fabrikadan da ret cevabı aldıklarını anlatarak, ''araştırma sonuçlarını verdiğimiz iş yerleri şaşkınlık içinde kaldılar. Farkında olmadan kendi
işçilerinin değişik birimlerce tacize maruz kaldığını öğrenen yöneticiler oldu'' diye konuştu.
AA
Yayın tarihi: 5 Temmuz 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/07/05//haber,C682CD03F45A4A0797149E74D55B9BB1.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.