Dalgasına bakan şifacının öyküsü

TUNCER Çiftçi ismini mutlaka duymuşsunuz... Radyo dalgaları ile amansız hastalıkları "şıp" diye iyi etmesiyle ünlü.. Ama sözünü ettiğim dalgalar, öyle tıpta kullanılan radyoloji frekansları filan değil. Bu arkadaşımız, bildiğimiz normal radyo anteninden yayılan dalgalarla şifa dağıtıyor. Diyelim ki başınız ağrıyor, eczaneye gidecek haliniz ya da ilaç alacak paranız yok. Hemen radyonuzun düğmesini Çiftçi'nin yayın yaptığı Kocaeli'deki radyonun frekansına çeviriyorsunuz. Arkadaş, özel duaları ile size radyo dalgaları üzerinden "şifa" gönderiyor. Anında iyileşiyorsunuz. Ya da siz öyle olduğunu sanıyorsunuz. Veyahut da ne kadar salak olduğunuzu düşünmeye başlayınca baş ağrınızı unutuveriyorsunuz!.. Tuncer Çiftçi geçenlerde Erzurum'da "seminer" verdi. Ana haber bültenlerinde izledim. Tam 1300 kişi içeride, binlercesi dışarıda... Bizim Çiftçi, "hasadı" topluyordu. Zira içeriye giren herkesten 10 lira alıyordu. Çiftçi'nin konuşması sırasında sürekli savunmaya geçtiğini de fark ettim. "Ne yapayım, anamdan babamdan para almaya artık utanıyorum. Buraya kadar gelip, gitmek bedava mı sanıyorsunuz" filan deyip, duruyordu. Asıl bombayı ise konuşmasının sonuna saklamıştı: "Bu paralarla İstanbul'da kendi radyomu, televizyonumu satın alacağım. İstanbul'da bir televizyon almak kaç para biliyor musunuz?... 1 milyar dolar istiyorlar..." İşte ben gözü pek yatırımcı diye buna derim. İleride TMSF'nin eline düşecek kanallar için yeni bir ihale açıldığında, Tuncer Çiftçi kardeşimizi "talipler" arasında görürseniz, şaşırmayın. Zira bizim memleket "dalgalar" üzerinde zıplayan sazanlarla dolu!..