Koray Taslakoğlu’nun, evinde 30 zebra ispinozu var.
Bunlar da uçan zebralar
Onlar Hindistan'dan gelmedikleri gibi bülbüllerle de akrabalıkları yok. Bu küçücük, sevimli kuşların gerçek adı zebra ispinozu ve anavatanları Avustralya. Kolay üretilen ve bakımı da kolay olan bu kuşların tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de meraklıları var..
9-10 santimlik boyları ve parlak turuncu gagalarıyla göze sevimli görünen zebra ispinozlarının meraklısı oldukça fazla. Çünkü onları bir kez yakından görüp de, şirinliklerine kapılmamak elde değil. Hem de bu öyle, "Kafes alayım da evin köşesine koyayım," diyebileceğiniz bir kuş merakından çok farklı. Çünkü işe bir çift kuşla başlayanlar, çok kısa bir süre içinde kafes sayısını üçe beşe hatta 15'e çıkarabiliyorlar. İspinozların Türkiye'deki meraklıları bir internet sitesinde buluşuyor. Yaklaşık dört yıldır faaliyet gösteren www.finch-tr.com adlı sitenin ortalama 700 üyesi var. Sitenin aktif üyelerinden Koray Taslakoğlu, Avustralya ve Afrika'nın yerel kuşlarıyla ilgilendiklerini söylüyor: "Finch yani Türkçesi ispinoz türü kuşlar, bizim ilgi alanımız. İspinoz başlığı altında yüzlerce tür var. Ancak üretilmiş, ehlileştirilmiş, kültüre sokulmuş bizim bulabildiğimiz 15 civarı tür var. En yaygın olanlarından biri Hint bülbülü olarak bilinen zebra ispinozları. Grubumuzdaki birçok arkadaşımızın başlangıç noktası da Hint bülbülleri. Daha sonra diğer türlere geçildi. İlk başta türleri oluşturmak için Avrupa'dan hatta Afrika'dan, Suriye'den kuşlar getirttik. Daha sonra da kendimizi üreterek, yavruları paylaşarak işi geliştirdik. Şu anda birçok arkadaşımızda, birçok türün olduğu koleksiyonlar var." "Neden kanarya ya da muhabbet kuşu değil de ispinozlarla ilgileniyorsunuz?" diye sorduğumuz Taslakoğlu şöyle yanıt veriyor: "Zebra ispinozları şirinlikleriyle çok ilgi çekiyordu. Sonra bunları internette araştırırken birbirimizi bulduk ve bir forum ortamı oluştu. Zebra ispinozlarının finch ailesine mensup olduğunu öğrendikten sonra diğer türlere de sahip olma isteği oluşuyor insanda. Adeta koleksiyonculuk gibi bir şey bu. Salma adı verilen büyük kafeslerde birkaç türün bir arada yaşamasını sağlayarak bir nevi tropikal ortam yaratıyoruz. Büyük bir akvaryumda birçok çeşit yaşatıldığı gibi, büyük bir kafeste de birçok tür aynı anda yaşatılabiliyor. Bizim gruba katıldıktan kısa bir süre sonra evinin bahçesine büyük kuş evleri yapanlar çok var. Benim evimde şu anda 13 kafes ve 30 kuş var. Bir çiftle başladım. 1 buçuk yılda sayı 30'u buldu. Yavrulama döneminde 60-70 tane oluyor. Sonra dağıtıyorum."
AVRUPA'DA ÇOK YAYGIN
Türkiye'de yeni yeni tanınan ispinozların Avrupa'da meraklılarının oldukça fazla olduğunu söylüyor Taslakoğlu: "Avrupa'da bu kuşlarla ilgili çeşitli ırk yarışmaları yapılıyor. Biz de bunların yavrularını üretmeye başladık. Dünyada zebra ispinozlarda birçok renk elde edilmiş. Turuncular, yeşiller, sarılar, kırmızılar... Biz de çeşitli çaprazlamalarla bu renkleri almaya çalışıyoruz. Avrupa'daki gruplarla iletişim halindeyiz. Forumumuza İsrail, İngiltere, Hollanda'dan hatta Bahreyn'den bile arkadaşlarımız katılıyor. Bir nevi tür zenginliği oluyor. Kültür kuşlarının tanınmasını, bilinmesini sağlamış oluyoruz. Doğadan yakalanan kuşlara sahip çıkarak bir anlamda doğayı da korumuş oluyoruz. Grubumuzun amaçları arasında dünyada var olan bir şeyin Türkiye'de de yaygınlaştırılmasına öncülük etmek ve Türkiye'ye yeni türlerin girmesini sağlamak önde geliyor." Finch-tr grubunda doktorlar, mühendisler, dış ticaret uzmanları, medya mensupları gibi eğitim düzeyi yüksek ve kariyer sahibi üyelerin çok fazla olduğunu söyleyen Koray Taslakoğlu sık sık bir araya gelip çeşitli aktiviteler yaptıklarını anlatıyor: "İki kere Darıca'ya gittik. Mısır Çarşısı'na gidiyoruz. Bazen sadece çay, kahve içip sohbet ediyoruz. Herkes çok hevesli. Saatlerce kuşlardan konuşuyoruz. Bu, günlük stresten uzaklaştıran ayrı bir zevk." Bu kuşları cazip kılan bir diğer etken de bakımlarının kolay olması. İyi bakıldıkları ve rahat bir ortamda oldukları sürece çok çabuk ürediklerini söyleyen Taslakoğlu bakımlarını şöyle anlatıyor: "Bebekken anne ve babaları besliyor. Bağımsız hale gelmeleri bir buçuk ay, ergenlik dönemine gelmeleri ise dokuz ay. Ortalama ömürleri beş-altı yıl. Daha çok darı yiyorlar. Yeşillik, marul, maydanoz, lahana gibi sebzeleri de seviyorlar." "Peki muhabbet kuşlarıyla kurulan diyalog ispinozlarla kurulabiliyor mu?' diye sorduğumuz Taslakoğlu bunun biraz zor olduğunu söylüyor: "Kıvrık gagalar yani muhabbet kuşu, papağan gibi türler sosyalliğe daha yakın. Bizimkiler biraz daha ufak yapılı oldukları için sosyalliğe uygun değil. Ama tek başlarına büyütüldüklerinde insana yakın olabiliyorlar. Çok narinler. 'Elime alıyım, seveyim' tarzında bir yaklaşım pek mümkün değil. Tutmaya korkuyorsunuz. Ele alınmaktan hoşlanmıyorlar. Zorda kalmadıkça ele almıyoruz."
Yayın tarihi: 28 Haziran 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/28/ct/haber,799E517C423D4356A3E2127F6EAB5FEC.html
Tüm hakları saklıdır.