Hollanda ile final oynarız

Mucize bu turnuvada bizim göbek adımız oldu galiba... Bir yerlere, birilerine çarpmadan kısacası normal bir gol atamıyoruz. Bunu da hep son dakikalarda yapıyoruz. Açıkçası dün akşamki Hırvatistan zaferi mucize değil... Mucizeden de öte bir şey. Dünyadaki tüm takımlar artık şunu öğrendi: Herkese, her takıma, her zaman gol atabiliyoruz. Maçları son saniyelerde bile çevirebiliyoruz. "Çılgın Türkler' tanımlaması; Fatih Terim ve öğrencilerine tam uyuyor. Maçın genelinde nasıl oynadık? Fatih Terim'in 120 dakikadaki taktiği için neler söyleyeceksiniz?
Karşılaşmaya çok iyi başladık. Temkinliydik. Neredeyse hiç pozisyon vermedik. Ancak ikinci yarıda yorulduğumuzu söyleyebilirim. Kalemizdeki pozisyonlar da yorgunluk nedeniyle oluştu. Ama şans bizden yanaydı. Özellikle ilk devrede Ivica Oliç'in direkten dönen topu, belki de maçın kader anıydı. 120 dakika boyunca çok iyi mücadele ettik. Hırslı ve inançlıydık. Başka bir konuyla ilgili olarak da parantez açmak istiyorum. O da kondisyomuzun oldukça iyi olduğu. Ayrıca Fatih Terim'in, Hırvatistan Teknik Direktör Slaven Bilic'in beraberliğe razı olduğu maçın son dakikalarında, "İleri gidin ve golü düşünün. Saldırın" diye direktifler vermesi gecenin en önemli ayrıntılarındandı.

HERKESİ YENEBİLİRİZ
Peki bundan sonra ne yaparız? Yarı finalde Almanya'yı eleyebilir miyiz?
Emre Aşık, Arda ve Tuncay'ın cezalı olmaları işimizi zorlaştıracak. Yarı finaldeki şansımızı değerlendirmeden önce, hakem Roberto Rosetti'nin kartlarını adil kullanmadığının altını çizelim. Arda ve Tuncay'ın kartları ağırdı. Hırvatistan'dan Niko Kovac'ın da kart görmesi gerekirdi. Gelelim Almanya maçına. Biz artık kendine güvenen bir takımız. İzleyenler maçı bırakıyor ama futbolcularımız bırakmıyor. Demoralize olmuyorlar. Rakip 2-0 öne geçse de "Kazandık" diyemiyor. Bizim yenemeyeceğimiz rakip yok. Buna Almanya da dahil.
Uluslararası alanda son dönemin en zor turnuvasında ilk dörde girmeyi başardık. İnancımızla yola devam ediyoruz. Almanya'yı da eleyeceğiz. Hollanda ile final oynayacağız.