Kadınlar, manyak erkek mi sever?

Malumunuz, geçen SABAH Pazar ekinde Fatih Terim'le ilgili bir dosya hazırladık, ayıptır söylemesi, müneccimmişiz gibi bir fırtına koptu hemen arkasından... Milli Takım'ın patronu, grup elemelerinden çıkınca, yemedi, içmedi, medyaya saydırdı. Hakikaten, şu Avrupa Kupası olayını dünyada bizim kadar acayip yaşayan bir millet daha yoktur. Hani Amerikan milleti Irak Savaşı'nı ekranlarından canlı canlı izledi ya, biz de spor programlarından bir nevi naklen savaş izliyormuşuz gibi hissettim tüm kupa boyunca... Neyse ki, yüzümüzü güldüren gelişmeler de olmuyor değil. Misal, haşin kalecimiz Volkan kupanın en seksi 11'ine seçilmiş. Tabii hemen "Kim seçti?" suali belirecek kafanızda. Hemen söyleyeyim: Almanya'da da böyle 'seksi erkek' işleriyle uğraşan Express diye bir gazete varmış. Gazete, 11 seksi futbolcu içindeki 'en seksi'yi belirlemek için de internet sitesinde bir oylama başlatmış. Ben bu satırları yazarken, bir yandan eminim ki, işi gücü internette 'Türk'ün gücü'nü kanıtlamak olan acayip insan topluluğu harekete geçmiş ve deli gibi klavyelerinin tuşlarına basmaktadır. Tabii diyeceksiniz ki, "Sami Efendi, senin hiçbir zaman 'seksi erkek' seçilme ihtimalin yok, o sebeple bu tür işlere hasetle yaklaşıyorsun!" Sizi temin ederim, işime şahsi duygularımı karıştırmamak için büyük çaba sarf ediyorum. Dikkatinizi çekerim, futbol oyunu futbol dışında her şeye dönüşmüş vaziyette. Mücadelem budur. Ha, bu sefer de, "Mücadele edecek başka şey bulamadın mı ey Tosun?" diye soracak olursanız, cevabım yoktur. Fatih Terim'in maaşını ve Millilere dağıtılan primleri kıskanıyorum, belki ondandır, derim... Ama daha da beteri var. Hadi, medyayı anladık, arada hareket olsun diye 'seksi erkek', 'asortik kadın' gibi seçmeler düzenleyip haber yapıyorlar. Peki bilim âlemine ne oluyor? Adam (ya da kadın) tutmuş, 'Kadınlar kötü erkek sever,' diye haber yapmış. Evet efendim, bu ufuk genişletici ve çığır açıcı haberi yapan kardeşimiz, tezini ABD New Mexico Üniversitesi tarafından 299 kişi üzerinde yapılan araştırmaya dayandırmış. Şöyle yazıyor: "Bilim adamları, kadıların vurdumduymaz, kendini beğenmiş, kurnaz erkeklerden hoşlandığını ortaya koydu."

PERFORMANS SOHBETİ
Ya, bakın görün, analar ne bilim adamları doğuruyor, onlar da neler ortaya koyuyor da haberimiz olmuyor. Tabii insanın aklına gelmiyor değil, bu New Mexico Üniversitesi bizim medya kendilerinden tuhaf haberler çıkarsın diye mi uğraşıyor? Hayır, mevzu o değil, bahis konusu 'bilimsel araştırma'da teste katılan erkeklere cinsel yaşamları hakkında sorular sorulmuş. Erkeklerin sahip olduğu ortak noktaları tespit etmek için verilen ankette, günlük cinsel yaşamları, bugüne kadar kaç kişi ile birlikte oldukları gibi sorular yer almış. Siz bu gibi konularda palavra atmayan, hadi, yeterince dürüst olan diyelim, bir tane bile erkek gördünüz mü? Kendi adıma, ahbaplarımla bu cinsi münasebet bahsine girdiğim zaman, anlattıkları karşısında hep küçülüyorum, küçülüyorum, kendimi kötü hissedip, "Benim için de romantik âlemde 10 tosun gücündedir derler," diye hava basmaya, ruh halimi düzeltmeye uğraşıyorum. Bir gün yakın bir ahbabımla sohbet ederken, aslında onun da aynı şekilde davrandığını, bu tür erkek muhabbetlerinde atıp tuttuğunu, ancak daha sonra başkalarının anlattıkları yüzünden sık sık intiharı düşündüğünü öğrendim de biraz rahatladım. Bir keresinde aynı ahbabım kendi 'cinsel performans'ını anlatırken, kendimi nasıl da zavallı hissettiğimi hatırlıyorum. Demek ki neymiş? Sadece erkek beyanına dayalı bir bilimsel araştırma olmazmış. New Mexico Üniversitesi'ni uyandırayım buradan. Sonra, başka bir araştırmada gizli yönleri olan erkeklerin kadınlar üzerinde daha fazla etki bıraktıkları ve istedikleri kadınlara ulaşmakta fazla sıkıntı yaşamadıkları ortaya çıkmış. 'Uzmanlar' -artık kimlersebu erkeklerin başka erkeklerin eşlerini ellerinden almak konusunda da hiç düşünmeden davranabilecekleri kanısına varmış. New Scientist dergisine yazan bilim adamı Peter Jonason, kadınları bir bakışta kalbinden vuran şüpheli kişiliğe sahip James Bond'un buna mükemmel bir örnek olduğunu ifade ederek, Bond'un kadınlar arasında bu kadar popüler olması ve tercih edilmesinde, dışadönük, vurdumduymaz, kendini beğenmiş, asi, yeni şeyleri denemeyi seven ruhunun büyük etkisi olduğunu söylemiş... Yahu, o filmler tamamen kurmaca. Siz iki dakikada kadınlarla, hem de ne bileyim, denizaltından çıkıp havada uçmakta olan otomobilin üzerinde cinsi temas geliştirdiğini gördünüz mü? O 'bilim adamları'nın bastırılmış cinsi dürtüleri üzerine bir araştırma yapılsa, bilimsel sonuçlar ortaya konsa, daha şık olmaz mı? Hey gidi atom çekirdekleri, hey gidi ay-feza problemleri, bakın bizim medya bilimi ne hale getirdi!