Ug Rondinone'nin açık alanda sergilenen heykeli görenleri şaşırttı.
Art Basel, şaşırtmaya devam ediyor
4-8 Haziran arasında gerçekleştirilen Art Basel, ünlü katılımcıları ve altı çizilmemiş ama kendini her detayda belli eden şaşaasıyla dikkat çekti. Her yıl milyon dolarların harcandığı, dünyanın en önemli sanat kurumlarının ve kişilerinin buluştuğu fuara Türkiye'den sadece bir galeri katıldı..
İLİŞKİLİ HABERLER
Art Basel, şaşırtmaya devam ediyor
Art Basel'deki sanat eserlerini hipnotize olmuş bir edayla izlerken, şehirde bir başka büyük 'şey'in yaklaşmakta olduğunun sinyallerini almamak da imkansızdı. Avrupa Kupası ile aynı tarihlere denk düşen Art Basel fuarının katılımcıları kadar, Avrupa Kupası'nı bekleyen 'yerliler' ve bir hafta öncesinden otomobilinde bayraklarını dalgalandıran Türkler, şehre ekstra şenlik katıyordu.
FUARIN EN BEĞENİLENLERİ
Dünyanın en önemli sanat fuarının açılışından bir gün önce, büyük ölçekli işlerin sergilendiği Art Unlimited alanındayız. Ön gösterim gününe sadece sanat dünyasının elitleri davetli; herkes koyun gibi sıraya girmiş. Kulaktan kulağa mutlaka görülmesi gereken bir eserden bahsediliyor. Bu eser, yükselen değer Çağdaş Çin sanatından yeni bir isim, Pekinli sanatçı Qui Anxiong'un Staring Into Amnesia adlı çalışması... Sanatçı, 1960'lardan kalma gerçek bir tren kompartımanının 24 adet penceresine 2. Dünya Savaşı ve Çin'in Kültür Devrimi sürecini yansıtan siyah-beyaz belgesel görüntülerini yansıtıyor. Filmlere geleneksel Çin halk parçaları ile deneysel çağdaş müzikler eşlik ediyor. Kompartımanın bir ucundan diğerine yürürken bir yandan bu görüntüleri izliyorsunuz. Sanatçı bu işin hafızaya adandığını söylüyor; ama hatırladıklarımıza değil, unuttuklarımıza... Eserin satış bedeli 400 bin avro. Galeri yöneticileri eserin yapımının ve Basel'e ulaşımının toplam bedelinin de bu civarda olduğunu söylüyor. Staring Into Amnesia, fethedilmeyi bekleyen Art Basel kalabalığını etkileyen hit işlerden biri... Ancak bu çok etkileyici çalışma gibi fuarda ilk kez gösterilen iş sayısı genelde kısıtlı. Burası, isim yapmış, efsane olmuş ya da isim yapacağı garanti sanatçıların işlerini sergilendiği bir fuar. Bu yıl her zamankinden daha az dudak uçuklatan/şoke eden/büyüleyen çalışmalar gösterildiğini düşünenler çok; bunu da milyonlarca dolar değerindeki yıldız eserleri bulmanın gün geçtikçe zorlaşmasına bağlıyorlar. Öte yandan Manhattanlı bir sanat danışmanı bunun çok da kötü bir şey olmadığı görüşünde: "Etkinliğin tamamına bakıldığında daha az yıldız iş/daha az yeni isim keşfediliyor olabilir. Ama yine de görülecek, satın alınacak harika işler var! Geçtiğimiz yılki çılgınlık inanılır gibi değildi. Ön gösterim gününde satın almaya çalıştığım her parça satılmıştı!" Louis Vuitton için yaptığı özel çalışmalarla tanınan Takashi Murakami'nin, lotus pozisyonunda oturan sekiz tonluk dev Oval Buddha adlı eseri, 8 milyon dolara bir koleksiyonere satılıyor. Aynı eserin küçük versiyonu ise yine galerisi Blum&Poe tarafından 2 milyon dolara satıldı.
BOL KIRMIZI NOKTA
Yine farklı kişiliklerle kendini fotoğrafladığı çalışmaları büyük ilgi gören fotoğraf sanatçısı Cindy Sherman'ın Fransız Vogue dergisi için yaptığı özel bir çalışmanın her bir edisyonu 150 bin dolara satıldı. Çalışmaların önemli bir özelliği de, sanatçının ilk kez dijital teknolojiyi kullandığı eserler olmasıydı. Bir fotoğraf efsanesi Richard Avedon'un 1969 yılında çektiği Andy Warhol ve Factory fotoğrafları, muhteşem. Koskoca bir duvar boyunca uzanıyor oluşu daha da etkili kılmış bu harika fotoğrafı... İstanbul Modern'e gelişini dört gözle beklediğimiz Kara Walker'ın duvara yaptığı desen de çok etkileyici. UBS Bankası sponsorluğunda gerçekleştirilen fuarın yanı sıra yapılan etkinlikler arasında, katılanların "Unutulmaz bir geceydi," diye bahsettiği Patti Smith konseri de vardı. İzleyicileri transa geçirmeyi başaran bu sanatçı, konser sonunda önemli sayıda dinleyiciye Obama lehine tezahürat yaptırdı. Tabii, konserin bu faslına katılmayıp dudakları sımsıkı izlemeyi tercih eden bir grup da vardı. Yine efsane punk grubu Sex Pistols'ın fikir babası Malcolm McLaren, Shallow 1-2 adlı 86 dakikalık video enstelasyonuyla Art Basel'e katıldı. Film, McLaren'ın uyuşturucu/şöhret gibi konularla ilgili söyleşileri, 60'ların soft-porno diyebileceğimiz filmlerinden çok da sert olmayan kareleri kesip yapıştırma tekniğiyle seyirciye aktarılıyordu. Büyük ilgi gören işlerin bir diğeri de hiç şaşırtıcı olmayan bir isme, Damien Hirst'e ait. Yes, But How Do You Really Feel adlı 1996 yılında yapılmış eserde gerçek boyutta altı insan iskeleti cam vitrinler içinde, yan yana sergileniyor. Eser, 3.26 milyon dolara satıldı. İngiliz-Hintli sanatçı Ragib Shaw'ın Absence of God 1 adlı eseri ise 750 bin pound'a satıldı. Zaten ön gösterim günü akşamında satılan işlere konan kırmızı noktaların bolluğu oldukça dikat çekiciydi...
İLİŞKİLİ HABERLER
Art Basel, şaşırtmaya devam ediyor
Yayın tarihi: 21 Haziran 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/21/ct/haber,4349C3FE01E74130827D59912DF66165.html
Tüm hakları saklıdır.