kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Haziran 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

"Tarkan birkaç yıla silinir gider"

Yeni Haber
Metin Özülkü, müzik piyasasının son durumunu değerlendirdi: Kenan Doğulu bir numara! Tarkan'ın hali korku filmi gibi! Demet Akalın şarkı söyleyemiyor! Gülben Ergen sadece prodüktör!..

Şarkıcılığı kadar besteci kimliğiyle de adından söz ettiren Metin Özülkü, eşi Eda Özülkü ile birlikte bir düet albümü çıkarmaya hazırlanıyor. Son günlerde zamanının çoğunu stüdyoda geçiren ünlü müzisyen, "Eda ile bazen şarkı sözleri yüzünden birbirimizi yiyoruz ama ortaya çıkardığımız işler, tüm bu tartışmalara değiyor" diyor.

Dört yıl önce baba olan Metin Özülkü, ikizleriyle zaman geçirmek için karıkoca inzivaya çekildikleri dönemde müzik piyasasını İsmail YK'nın 'Allah Belanı Versin'i gibi şarkı sözlerinin sarmasının içini yaktığını söylüyor. Ünlü sanatçıyla Rumeli Hisarı'ndaki stüdyosunda biraraya geldik ve müzik dünyasındaki son durumdan, evlilikle aşk arasındaki ilişkiye kadar uzanan keyifli bir sohbet gerçekleştirdik...

* Eşiniz Eda Özülkü ile bir düet albümü çıkarmaya hazırlanıyorsunuz. Nereden aklınıza geldi böyle bir albüm yapma fikri?

Biz en son 1999 yılında, 'Böyle Aşk Olmaz' adında bu tarz bir albüm yapmıştık. Sonra hiç birlikte albüm çıkarmadık. Artık vakti gelmişti. 10'u yeni, 12 parça belirledik. Şu anda stüdyo aşamasındayız. 15 Temmuz'a yani benim doğum günüme yetiştirmeye çalışıyoruz albümü.

EDA'YI KAYBETME KORKUM YOK!

* Nasıl bir duygu eşinizle düet yapmak?


Ben Eda'yı görmeden onun sesine aşık olmuştum. Öğrenciyken Marmara Üniversitesi'nin koridorlarında dolaşırken, bir odadan çok güzel bir ses geldiğini duydum. Kim bu diye yarım saat bekledim ama çıkmadı dışarıya. Bu böyle 3-5 gün devam etti. Ardından ben bir dersimi kırıp, bekledim ve kapıdan bizimki çıktı.

Bir anda aşık oldum ve Eda'yı tavlamak için üç tane şarkı yaptım. Ama hiçbirini hayata geçirmedik çünkü Eda'yı hayatıma geçirdikten sonra onlara gerek kalmadı. Eda'dan hoşlanmaya başladığımda, onun bir stüdyoda şarkı söylemek için can attığını duydum. Ben o sıralar Edip Akbayram'ın grubundaydım, Barış Manço ile çalışıyordum. Okulda acayip havalıydım yani. Bu durumu keşfedince; hemen üç şarkı besteledim ve Eda'yla birlikte stüdyoya girdim. Zayıf noktasını buldum ve onu tavladım. İlk düetimizi o zaman yaptık yani. Üç tane şarkımı kullandım ama değdi. Bu üç şarkıdan 300 şarkı geldi sonra.

* Evlendikten sonra başka şarkılar da yapmışsınızdır tabii Eda Hanım'a...

Hayır. Evlenince romantizm bitti, para kazanmaya döndü iş! Sevgi, aşk hep vardı ama romantizm geçti. Çünkü evin ihtiyaçları vardı. Patates, soğan alırken romantik olamıyorsun. Bir de bu işler biraz ters orantılı. Sadece 20 gün gördüğün bir kız için şarkı yapabiliyorsun ama 20 yıllık eşin için yapamıyorsun. Her şeyini bildiğin biri için şarkı yapmak çok zor. Zamanla romantizm de, kıskançlık da kalmıyor.

* Kıskanmıyor musunuz Eda Hanım'ı?

Biz evlenmeden önce 4-5 yıl beraberdik. Eda'yla ne kavgalar ettik. Çoğu kıskançlıktandı. Ben bayağı hırpalıyordum Eda'yı. Evlendikten sonra kıskanmamaya başladım. İmzayı attık ne de olsa! Bu bana özgü bir şey değil, bana öyle suçlayıcı gözlerle bakmayın. (Kahkahalar) Sizin de başınıza gelebilir. O imza bozuyor işi. Hep kaybetme korkusu olmalı. Bende yok artık o korku.

ŞARKILARIM İKİZLERİMDEN DEĞERLİ!

* Eda Hanım bu röportajı okuduktan sonra yaratacaktır sizde bu korkuyu. Dikkatli olun bence! Kadınların damarına basmaya gelmez!

Yok, yok Eda yapmaz. Hiç o taraklarda bezi yoktur. Bir gece bir yere git ya, saat gece 01.00 olsun, ben gelmedin diye merak edeyim. Yok! Artık birbirimize çok alışmışız ve çok ihtiyacımız var. Evliliğimizin bu kadar uzun zamandır devam ediyor olmasının nedeni de bu belki. İnsanlar belli bir dönemden sonra birbirlerinin açıklarını kapatmaya başlıyor, birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılıyor. O zaman evliliği bitirmek zorlaşıyor. Ufak tefek kavgalara göz yumuluyor.

* İnsanın kendiyle aynı işi yapan biriyle evli olması zor olmalı. Rekabet girmiyor mu aranıza?

Zor evet. Biz yapımızdan dolayı hiç rekabet yaşamadık. İkimiz de birbirimizin hep iyi yerlerde olmasını isteriz. Sadece bir ara şöyle sorunlarımız vardı. Şarkılar insanların kendi evlatlarıdır. Çocuğu gibidir. Bir şarkıyı yapıyoruz, biri okuyor, aradan birkaç sene geçiyor. Sonra bir toplantıda ben, "Benim bir şarkımı çalayım" diyorum; Eda da, "Onun sözlerinin şurasını ben yazmıştım" diyor. İşte onun böyle dediği anlarda, bizim evliliğimizdeki en önemli kavgalar çıkıyor. Bunlar biraz daha devam etse ayrılma notasına gelebilirdik. Çok samimi söylüyorum. Bana ait şarkılar hariç, her şeyim feda olsun Eda'ya!

* Şarkı sözü yüzünden ayrılık mı olurmuş? Yapmayın ya!

Hayattaki en özel şeyim yazdığım şarkı sözleri. Eda'dan da özel. Hatta çocuklarımdan bile özel. Çocuğu Eda ile birlikte yapıyoruz. Hatta bizimkiler tüp bebek oldukları için 3 kişi yaptık. Doktor da vardı işin içinde. Ama şarkıyı tek başıma yapıyorum ve en özel şeyim bu! Bu yüzden bir hafta konuşmadığımız oldu. Sonra tüm şarkılarımızı 'söz-müzik Eda-Metin Özülkü' olarak kayıt altına aldık. Ne de olsa çocuklara kalacak şarkılar. Biz de bari yaşarsak son 20-30 senimizi mutlu geçirelim ve bu sebepten kavga etmeyelim.

YILDIZ'DAN KORKTUM!

* Hazır konu şarkı sözlerinden açılmışken, Türkiye'de en çok beğendiğiniz söz yazarı kim?


Rahmetli Aysel Gürel bir numaraydı. Ondan Sezen Aksu da, Eda da, Zeynep Talu da etkilendi. Yıldız Tilbe de çok çılgın şeyler yazıyor. Son albümünü birlikte yapıyorduk ama o kadar geç saatlerde geliyordu ki stüdyoya, vazgeçtim onunla çalışmaktan. Dengesiz bir ruh hali içindeydi. Öyle ki, kafama bir şeyler indirmesinden bile korkuyordum. Aslında istediği her şeyi yapabilecek bir kadın, o yüzden kızıyorum ona. Aklı var ama başka yöne kullanıyor maalesef.

* Peki ya Serdar Ortaç'ı nasıl buluyorsunuz?

Serdar 1994 yılında 'Bana albüm yap' diye sürekli tepemdeydi. O yıl askere giderken, onu Koral Sarıtaş'a yolladım. 3 hafta sonra ilk iznimde, albümü patlamıştı. Ben onda acayip yanılgıya uğradım. "Bu çocuktan hiçbir şey olmaz" diyordum. Sesi de, şarkıları da çok kötüydü. Ama 'Karabiber' gibi o çok kötü şarkıları Türkiye çok sevdi. O yüzden artık ileride ne olacağı belli değil diye, kimle görüşsem saygılı davranıyorum.

CANDAN RAKİPSİZ!

* Yılarını bu işe vermiş bir isim olarak, piyasadaki erkek şarkıcılar arasında favoriniz kim?

Kenan Doğulu! Kenan bu işten en uzun süre ekmek yiyecek olan kişidir. 60-70 yaşında bile hem sahneye çıkar, hem albüm yapar. Tarkan'ı ise o yaşta göremiyorum sahnede. Korku filmi gibi geliyor onun durumu bana. Bu işteki kariyerinin devamını göremiyorum. En fazla birkaç sene gider, sonra silinir.

* Peki ya kadınlardan?

Kenan kadar flaş biri yok kadınlarda. Kenan herkesin içinde enerjisiyle çok farklı. Müzik konusunda taşı sıksa, suyunu çıkarır. Sertab Erener iyi ama ağır. Kenan'ın dişisi Candan Erçetin olabilir. Onun başarısı Kenan'dan da öte. Kenan daha istenen şeyleri yapıyor. Oysa Candan kendi yaptığı şeyi arzulanan şey haline getiriyor. Sezen Aksu'yu söylemiyorum. Çünkü o, gerçekten başka bir şey!

GÜNAYDIN