Yarın dünya sigarasız günü
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Nazmi Bilir, sigara içmeyen gençliğin sigara içmeyen yetişkin nüfus anlamına geldiğini belirterek, ''Çünkü sigara içme alışkanlığını genç yaşlarda edinmeyenlerin buna ileri yaşlarda yönelme olasılığı daha düşüktür'' dedi.
Bilir, yarın kutlanacak ''Dünya Sigarasız Günü'' nedeniyle yaptığı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından bu yılki temanın ''Sigarasız Gençlik'' olarak belirlenmesinin önemine işaret etti.
Sigara alışkanlığının çoğunlukla ilk gençlik yıllarında edinildiğini, hemen hemen bütün ülkelerde sigaraya başlama yaşının ortalama 13 olduğunu kaydeden Bilir, özellikle gelişmiş ülkelerde sigara kullananların neredeyse tamamının 18 yaşından önce başladığını söyledi.
Gençlerin sigaraya başlamasının önlenmesinin, sigara kullanımının toplumsal düzeyde azaltılması bakımından çok önemli bir müdahale olduğunu belirten Bilir, ''Sigara içmeyen gençlik, sigara içmeyen yetişkin nüfus anlamına gelir. Çünkü sigara içme alışkanlığını genç yaşlarda edinmeyenlerin buna ileri yaşlarda yönelme olasılığı daha düşüktür'' şeklinde konuştu.
Bilir, gençlerin sigaraya başlamaması için atılması gereken adımlarla ilgili şunları söyledi:
-Gençlerin çoğu sigara kullanımının zararlarıyla ilgili doğru ve yeterli bilgiye sahip değil. Sigaranın bazı zararlarını bilseler bile, bu etkinin uzun zaman sonra ortaya çıkacağı düşüncesi ile bir süre sigara içmekte sakınca görmüyorlar. Oysa nikotin bağımlılığının gelişmesi nedeniyle sigara içmekten vazgeçmelerinin güç olduğunu bilmiyorlar. Bu durumda gençlere yönelik eğitimlerde, sigara kullanmanın zararlarının yanı sıra bağımlılık ve bir müddet sonra bırakmanın güçlüğü anlatılmalıdır.
-Sigaranın zararları konusunda eğitimin bir alanı da sigara paketleri üzerine uyarıcı yazı, şekil ve resimler konmasıdır. Yazılı uyarılara göre resimli uyarılar daha etkilidir. Bu tür uyarıların gençler üzerinde daha fazla etki yaptığı ve gençler arasında sigaranın imajını olumsuz hale getirdiği biliniyor. Ancak bu tür bir uygulama çok yaygın değil. Sigara paketleri üzerindeki ''hafif'' veya ''düşük katranlı'' gibi doğru olmayan, aldatıcı yazılar yasaklanmalıdır. Paketin yarısını kaplayacak şekilde, rahat okunabilir büyüklükte uyarı yazıları yazılması, olanak varsa resimli uyarıların tercih edilmesi gerekir. Okur-yazarlığın düşük olduğu toplumlarda özellikle resimli uyarılar tercih edilmelidir.
-Sigara reklamlarını gören gençlerin bunu kullanmaya başlama olasılığı yüksektir. Sigara firmaları özellikle gençlere yönelik parasız sigara dağıtımı ve gençler için çekici olan bazı kültürel ve sportif etkinliklerde sponsorluk yapmaktadır. Bu nedenle tütün ürünlerinin her türlü reklam ve tanıtımı ile sigara firmaları tarafından sponsorluk yapılması yasaklanmalıdır.
-Sigara fiyatlarının artırılmasının, toplumsal olarak sigara kullanımını azaltmada en etkili yol olduğu ortaya konmuştur. Sigara fiyatının yüzde 10 artırılması toplumsal olarak sigara kullanımında gelişmiş ülkelerde yüzde 4, gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 8 dolayında azalmaya yol açmaktadır. Fiyat artışı gençlerin sigara kullanımını azaltmada yetişkinlere göre daha etkilidir. Sigara fiyatının artırılmasının vergi artırılması yolu ile yapılması daha uygundur. Bu şekilde, ülkenin sigara satışından olan vergi gelirlerinde düşme de önlenir.
-Sigara içen gençlerin çoğunluğu sigarayı bırakma konusunda istekli değildir. Bu nedenle sigara bırakma programları gençler için özel olarak hazırlanmalı, okul programları veya spor etkinlikleri ile birlikte düzenlenmeli, gençlerin katılımını artırıcı şekilde eğlenceli bölümler içermeli, gençler programlara isteyerek katılmalıdır.
-Toplu bulunulan yerlerde ve bütün kapalı alanlarda sigara içiminin yasaklanması sigara dumanından pasif etkilenmenin önüne geçse de bunu içenler açısından da önem taşır. Bu uygulamayla tiryakilerin içtikleri sigara sayısında azalma olur, hatta kimileri sigarayı tümü ile bırakır. Bu tür kısıtlamalar gençlerin sigarayı denemelerinin önüne geçmek bakımından da olumlu etki yapar.
''SİGARA TÜKETİMİ GENÇLERLE KADINLAR ARASINDA HIZLA ARTIYOR''
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur da tüm önlemlere rağmen, gençlerin sigaraya başlamasının önlenemediğini belirterek, ''Çünkü sigara tekelleri her türlü yol ve yönteme başvurarak gençleri ve hatta çocukları sigaraya başlatıyor'' dedi.
Sigara reklamlarının hedef grubunu çocuk, genç ve kadınların oluşturduğunu kaydeden Akdur, ''Buna sigara fiyatının düşük olması, herkesin kolayca ulaşabilmesi ve zararları konusunda bilinçli olunmaması gibi nedenler eklendiğinde sigara tüketimi gençlerle kadınlar arasında hızla artıyor'' uyarısını dile getirdi.
2003 yılında yapılan Küresel Gençlik Tütün Araştırmasına göre, Türkiye'de 13-15 yaş grubu gençlerde erkeklerin yüzde 11, kızların ise yüzde 4.4'nün sigara içtiğini, bu sayıların gelişmiş ülke oranlarına göre oldukça yüksek olduğunu kaydeden Akdur, bu nedenle gençlere yönelik programlara önem vermek gerektiğini söyledi.
''Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun''un 1996 yılında kabul edilmesinin ardından olumlu gelişmeler yaşandığını anlatan Akdur, ''Bu kanun çıkmadan önce Türkiye, dünyada sigara içme sıklığı açısından ilk yedide yer alan bir ülkeydi ve sigara içenlerin oranı hızla artmaktaydı. Kanun çıktıktan sonra sigara içenlerin oranındaki artış hız kesti ve bugün Türkiye en çok sigara içilen ülkeler sıralamasında 10. sırada'' şeklinde konuştu.
Dünyadaki çocukların yarısının sigara dumanına maruz kaldığını, her sene 200 bin kişinin pasif sigara içiciliği nedeniyle yaşamını kaybettiğini belirten Akdur, her yıl 3 bin kişinin pasif sigara içicilik nedeniyle akciğer kanserinden öldüğüne dikkati çekti.
AA
Yayın tarihi: 30 Mayıs 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/30//haber,FDE01F551F4F4A77955B2A9405DC4195.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.