kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Mayıs 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Selim Selçuk, Kuruçeşme'deki Naima'nın bir kültür merkezi olmasını istiyor.

Kebap parasına caz yapıyoruz

BÜLENT DENLİ
BÜLENT DENLİ
16.05.2008
"Evet abi yani, 'İstanbul kültür başkenti,' diye atıp tutuyorlar, her şey dekor kardeşim ya... Müzisyenler çalmaya hazır, evlerinden gelmişler, aletlerini almışlar, sahneye çıkmışlar, soundcheck yapmışlar, onlar çalmaya hazır 20 kişi gelip dinlemeye hazır değil. Paradan da bahsetmiyoruz... Son derece ucuz... Bira ya da rakı 10 lira, giriş ücreti de 10 lira. Kebap söylesek 20 lira diyorlar. Kültür başkentinde kebap parasına caz yapıyoruz yahu, ayıp yani." Selim Selçuk cazseverlerin yakından tanıdığı bir isim. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde kalbiyle ilgili bir operasyon geçirdi. Tıkalı damarlarından birine stent taktılar. 90'lı yıllarda Türkiye'ye cazı sevdiren NAİMA'nın kurucusu. Kuruçeşme'deki yeni yerinde Naima ile bugünlerde ikinci bir aşk yaşıyor. Yeniden eski günleri yakalamanın peşinde. Ama sıkıntıları var.

YAPMA ETME DİNLEMİYOR
Selim'le Arnavutköy'deki evinde sohbet ediyoruz. İstanbul TRT caz orkestrasının saksofoncularından Meriç Demirkol da bizi dinliyor. Selim, müzikle olan serüvenini, babası Münir Nurettin Selçuk'un dönemindeki kültür ortamını, sevinçlerini, sıkıntılarını anlatıyor. Anlatırken zaman zaman sinirleniyor. Eli hemen sigaraya gidiyor, hastalık, kalp, stent, yapma etme dinlemiyor. Derin bir nefes ile ciğerine duman değil sıkıntılarını çekiyor. Sonra kurtulmak istercesine üfürüyor. "Ben eski Naima'da kalmışım. Hâlâ o hayallerdeyim, Naima'yı ikinci kez açınca şaşırdım, gerçekle yüzleştim. Burayı açmak için altı ay uğraşmışım, kimsenin umurunda değil. Etiler'de Bebek'te bir iç mimara 20-30 bin dolar karşılığı düzenlenmiş anlamsız yerleri dolduruyorlar, evlerinde müzik setleri hi-fi sistemler var, 'Müzik dinliyorum,' diye geçiniyorlar. Havalarından geçilmiyor, yahu kardeşim gel şurada bir canlı performans izle, varlığınla destekle. Her şey etiket, valla burası üçüncü dünya ülkesi, başkaları bizi yönetiyor başkaları bizi şekillendiriyor. Toplumun bu kadar çabuk kabuk değiştirmesi doğal mı? Bıraksalar nerdeyse Arap gibi yaşayacağız. Meğerse topluma eğitim filan verilmiyormuş. Evlerde ne müzik aleti var, ne de evlere sanat giriyor. 17 milyon nüfuslu İstanbul'da üç tane caz kulübü var 50'şerden 150 kişi aranıyor yani. Üniversite öğrencileri nerede, ortada yoklar... Girişte üniversitelilere yüzde 50 de indirim var. 10 liralık ücret 5 lira yani. İnsanların içlerinde bir özlem yok. Çok acıklı bir durum yani..." Konuşurken Selim'in ses tonu hiç yükselmiyor. O dingin, dünyayı ciddiye almayan tavrının altına ustaca serpiştiriyor kızgınlığını. Açıkça söylemese bile yaşadığı savaşta geri çekilmeye niyeti yok. Çünkü bu savaşa, kazanılacak ya da kaybedilecek bir olgu olarak bakmıyor. Aradığı kendi kültürüne uygun hoş bir ortam ve kafasında kurguladığı bu ortamı istisnasız herkesle paylaşabilmek. Bu nedenle Naima ile ilgili yeni planları var: "Caz kulübü işlevinin yanı sıra Naima'yı kültür sanat merkezi haline getirmek istiyorum. Salonumuz elverişli, sabahtan akşama kadar müzikle ilgili eğitimler verilecek. Sonra 16.00-20.00 arasında seminerler, paneller yapılacak, konuşmacılar gelecek, sohbet toplantıları düzenlenecek. Sadece müzik değil, insan hakları, politika, sağlıklı yaşam, arkeoloji, felsefe, sosyoloji gibi konular ele alınacak. Hepimiz aydınlanalım. Ondan sonra gece 21.00'den itibaren caz müziği... Arada değişik türde müzik yapan kıymetli müzisyenler de gelecek, sahne onlara da açık olacak. Burayı sürekli yaşayan bir merkeze dörüştürmek istiyorum. Bu para pul meseleleriyle dünyayı iğrenç hale soktular. Bunları başta gençler olmak üzere herkese anlatmamız gerek. Mümkün olduğu kadar aydınlık beyinlerin, ruhların yetişmesini sağlamamız lazım. Bu anlamda Naima barınak haline gelsin istiyorum." Uzun süre bizi dinleyen usta müzisyen Meriç Demirkol suskunluğunu, 'Destekliyorum,' anlamında başını sallayarak bozdu. Naima ve çevresi çok özel insanlarla dolu. Bu kez de herkesin seferber olacağından hiç kuşkum yok. Aydınlık günler olsun.
Haberin fotoğrafları