Bahçeli'den dinleme tepkisi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, suçla mücadele için hizmet vermesi gereken 'yasal' dinleme ve takip mekanizmalarının vatandaşların üzerinde yasa dışı tahakküm, bastırma çabaları ile bir nüfuz imkânı için kulanıldığına ilişkin koşkuların arttığını söyledi.
MHP Grup toplantısında konuşan Genel Başkan Devlet Bahçeli, isim vermeden Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt'ün dinlendiğine ilişkin iddialara değindi. AKP hakkında açılan kapatma davasıyla, hükümetin kusurlu olan yönetim zaafiyetinin tamamen zayıfladığını ve gün ışığına çıktığını iddia eden Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın, partisinin kapatılması ve kendisinin yargılanması yolunun açılmasına yönelik kaygılarla itidal ve soğukkanlılığını giderek kaybettiğini savundu.
Türkiye'nin, hür bir siyasi irade tarafından değil, AKP'nin korkularının neden olduğu saiklerce yönetildiğini savunan Devlet Bahçeli, "Bu anormal ruh halinin olumsuz sinyalleri toplum hayatının her alanında kendisini göstermeye başlamıştır. AKP politikalarını benimsemediği veya destek olmadığından kuşkulanılan herkes ve her kurum, AKP'nin bekası için tehdit edenoluşumlar olarak takdim edilmeye başlanmıştır.
KORKU İMPARATORLUĞU
Muhalefet partileri ve devlet kurumları darbeci, hükümeti eleştiren herkes darbe işbirlikçisi, ekonomik sıkıntılarını dile getirenler ise bozguncu ve istikrar düşmanı olarak ilan edilmektedir. Başbakan'ın ve siyaset tarzının yarattığı komplo teorileri ile gerilim ortamı, toplumumuzu her geçen gün yeni bir çatışmaya sürüklemektedir. Her karar ve icraata korku ve vehimler hakim olmaya başlamıştır. Yargıtay Başsavcısının başlattığı hukuki süreç bile 'yargı darbesi' olarak adlandırılmakta, hukuka, kurumlara, devlete ve birbirimize olan güven ve saygı ortamı zedelenmektedir" diye konuştu.
Devlet Bahçeli, demokrasi alanını genişletmekten söz eden AKP'nin, oluşturmaya çalıştığı korku diktatörlüğü ile anayasal ve demokratik hakları bile kontrol atına almaya çalıştığını söyledi. Özel hayatın gizliliği, aile hayatına saygı, haberleşme hürriyeti gibi temel hak ve özgürlüklerin ihlaline yönelik kuşkuların arttığını dile getiren Bahçeli, hükümetin bu uygulamalarla Türkiye'yi özel hayatların bile denetlendiği ve dinlendiği totaliter bir yapıya doğru sürüklediğini öne sürdü.
ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ
Devlet Bahçeli, şöyle konuştu: "Demokrasimiz, bu şekliyle artık halkını koruyan ve kollayan değil, halkını gözleyen, kuşku duyan ve izleyen bir yönetim haline gelmek üzeredir. Suçla mücadele için hizmet vermesi gereken "yasal" dinleme ve takip mekanizmaları kullanılarak vatandaşımız üzerinde yasa dışı tahakküm, bastırma çabaları ile bir nüfuz imkânı yaratılmak istendiğine yönelik kuşkular artmıştır.
Bu konuda acilen tedbir alınamaz ve kontrol sağlanamazsa milletin birbirine olan güveni tamamen sarsılacak, içine sürüklenilen kuşku ve kaygı hali vahim gelişmelere kapı aralayacaktır. Şeffaf devlet iddiasıyla iktidara gelen AKP zihniyeti, hükümetini sürdürebilmek için anlaşıldığı kadarıyla milletimizi şeffaflaştırmakta, buna karşılık kendi iktidar alanını giderek daha gizli, örtülü ve şüpheli hale getirmektedir.
Küresel dayatmalar karşısında savrulan AKP yönetimi, kendisi ile birlikte Türkiye'nin savrulmasına da göz yummaktadır. Bu gelişmeler karşısında Milliyetçi Hareketin bu dayatma ve tehditlere sessiz ve seyirci kalması asla düşünülemez. Kendi vatandaşlarını tehdit gören, bir siyaset anlayışı ile Türkiye'nin yönetilmesi ve devamı mümkün değildir."
CİHAN
Yayın tarihi: 20 Mayıs 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/20//haber,D9D5644F26B442F9AB48E3473734047C.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.