kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Mayıs 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Başbakan Erdoğan: Türkiye'yi krizden TOKİ kurtardı

Yeni Haber
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Vatandaşlarımıza, 'istediğin serbest eczaneye git ilacını al' dedik, karşımıza kim dikildi? Halktan yana olduğunu söyleyen, adında halkçılık olan ama halkın semtine uğramayan Cumhuriyet Halk Partisi karşımıza dikildi. Bunlar kaymak takımından yana kaymak. Bunlar halkla beraber olamaz. Halkla arasına duvar örmüş bunlar'' dedi.

Erdoğan, Eskişehir'de TOKİ tarafından yaptırılan konutların anahtar teslimi ve kura çekim töreninde yaptığı konuşmada, şehircilik ve konut politikalarının en çok önem verdikleri konuların başında geldiğini söyledi. TOKİ'nin yaptığı çalışmalara değinen Erdoğan, şunları söyledi: ''Özel sektörden, 'TOKİ bizi şöyle engelliyor, böyle engelliyor' diyorlar. Hayır TOKİ'nin görev alanı farklı, sizin görev alanınız farklı. Eğer TOKİ olmamış olsaydı, Mortgage krizi bizi de aynen vururdu. Bunu böyle biliniz. Eğer ABD'deki Mortgage krizi Türkiye'yi vurmadıysa, bizim sigortamız var. Nedir o sigorta? Toplu Konut İdaresi. Toplu Konut İdaresi'nde böyle bir sıkıntı yok, böyle yüksek faizler yok. Sadece enflasyon farkı var. Enflasyon da zaten tek haneli rakamlarda. Ama Mortgage'de öyle değil. TOKİ'nin projelerinin büyük bölümü zaten sosyal devlet ilkesi doğrultusunda dar gelirli vatandaşlarımız için kira öder gibi ev sahibi olma modelini oluşturuyor. TOKİ sadece şehirlerin çehrelerini değiştirmedi, sadece konut değil, şehirler inşa etti.''

''ÇAKILI BİR KAZIĞI OLMAYANLAR''

TOKİ'nin 2003 yılından bu yana 81 ilde, 42 ilçede 1017 şantiyede çalışma yürüttüğünü ifade eden Erdoğan, ''Türkiye'de ilçe sayısı 923. Bunun 429'sine TOKİ ulaşmış durumda. Biz buyuz. Laf üretmiyoruz, iş üretiyoruz, iş. Olay bu. Bu ülkede dikili ağacı olmayanlar, affedersiniz bir çakılı kazığı olmayanlar konuşuyor. Medeniyet lafla olmuyor. Muasır medeniyetler seviyesine eğer geleceksek bu gelişen şehirlerle okullarımızla, yollarımızla hastanelerimizle, hava alanlarımızla olacak'' diye konuştu.

Ankara-Eskişehir hızlı tren projesinde test çalışmalarının bittiğini, gün sayıldığını ifade eden Başbakan Erdoğan, Ankara'dan Eskişehir'e Eskişehir'den Ankara'ya artık şehrin bir kenarından diğer kenarına gider gibi gidileceğini söyledi. Başbakan Erdoğan, ''Bugüne kadar gidenlerin gelenlerin acaba bu niye akıllarına gelmiyordu?'' diye sordu.

Eğitim konusunda yaptıkları çalışmalara da değinen Erdoğan, kimsenin yoksulluğu kendisine bahane göstermemesini isteyerek, ilköğretimde erkek öğrenciye 20 YTL, kız öğrenciye 25 YTL, ortaöğretimde ise erkek öğrenciye 35YTL, kız öğrenciye de 45 YTL verdiklerini anımsattı. Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: ''Niye? Çünkü biz Türkiye Cumhuriyeti Devletimizi demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak görüyoruz. Sosyal devlet olmanın gereği budur. Ama bizden önce gelenlerin aklına hiç bir zaman Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal devlet olması gelmedi ki. Yattılar, kalktılar başka şeyler aradılar. Gel arkadaş gel, önce buraya gel... Bu milletin hali ne? Eğitimde neredeyiz? Nereye geliyoruz? İşte biz bunu büyük ölçüde başardık. Ve aynı şekilde fakir fukaraya da bu çağrıyı yapıyorum. Bazıları diyor ki 'Efendim siz dilenciliğe alıştırdınız'... Biz ülkemizi böyle teslim aldık. Şimdi o yavrularımızı bizler nasıl olur da eğitiriz bunun imkanlarını arıyoruz. Biz bu ülkede birilerine devletin imkanlarını peşkeş çekmedik. Milletin kendisine bu milletin varlıklarını geri iade ettik. Olayı bu, bizim yaptığımız bu.''Göreve geldiklerinde Yurtiçi Gayri Safi Milli Hasılanın 230 milyar dolar olduğunu anımsatan Erdoğan, şu anda bu rakamın 659 milyar dolara yükseldiğini bildirdi. Başbakan Erdoğan, ''İnsaf sahibi olan bu farkı görür'' dedi.

Sağlık konusunda yaptıkları çalışmaları da anlatan Erdoğan, ''Memur kardeşim devlet hastanesinden başka hastaneye gidebiliyor muydu? Peki hastaneye gidiyorsun da eğer yatman gerekiyorsa 3 ay, 4 ay, 5 ay, 6 ay sonra acaba sana gün veriyorlar mıydı? Eğer dayın varsa alırsın. İmkanların varsa alırsın. Yoksa 'muayenehaneye gel' öyle diyorlardı. Bu tezgahlardan geçerek bu günlere geldik. Yani damdan düştük biz ve geldik bunları kaldırdık. Dedik ki, hayır bu hastaneler milletindir'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, kendilerinden önceki dönemde vatandaşların istedikleri eczanelerden ilaçlarını alamadıklarını belirterek, şu anda bu durumun ortadan kalktığını ifade etti. Erdoğan, şöyle devam etti:''Vatandaşlarımıza 'istediğin serbest eczaneye git ilacını al' dedik.

Karşımıza kim dikildi? Halktan yana olduğunu söyleyen, adında halkçılık olan ama halkın semtine uğramayan Cumhuriyet Halk Partisi karşımıza dikildi. Bunlar kaymak takımından yana kaymak. Bunlar halkla beraber olamaz. Halkla arasına duvar örmüş bunlar. İşte Sosyal Güvenlik Yasası'nda da karşımıza dikildiler. Ne dedik biz, her doğan bu ülkede sosyal güvenceyle doğsun. Babası emekliymiş, memurmuş, işçiymiş şu bu... Bunları düşünmeyelim. Her doğan sosyal güvenceyle doğsun. Soruyorum size Allah aşkına bizim iktidarımızdan önce ülkemizde doğum yaptıktan sonra rehine olarak kalan anneler var mıydı? Soruyorum. Ölüyor, hastanede ölüsünü bile vermiyorlardı. Bunları da yaşadık. Ne yapacaksın sen bu ölüyü vermeyip de ya... Onu bile vermiyordu. Ama şimdi o devran kapandı. Ama bazı yerlerde zaman zaman çatlak sesler çıkmıyor mu? Çıkıyor. Ama üzerine gidiyoruz. Bakın geçenlerde bir olay oldu. Bakanıma söyledim, 'bu doktorları hemen açığa alacaksın, görevine son vereceksin'. Niye? Hastaneye gelmiş olan bir yavruyu yanmış, kaynar su dökülmüş, sen hala orada kapı kapı dolandırıyorsun. Sana düşen görev var, bunu yapacaksın. Eğer sende bu işe müdahale kabiliyeti yoksa, hastanede yoksa olan hastaneyle irtibatı kurmak senin görevin. Kuracaksın ve ondan sonra da oraya göndereceksin. Mesleğin bunu gerektirir. Kendi çocuğuna ne yapman gerekiyorsa benim vatandaşıma da onu yapman gerekiyor. Onu yapacaksın.''

Erdoğan, Türk insanı için erişilemez, ulaşılamaz, elde edilemez neredeyse hiçbir şey kalmayacağını, bu kararlılıkla yola devam ettiklerini bildirdi.

Erdoğan, Eskişehir'de TOKİ tarafından yaptırılan konutların anahtar teslim ve kura çekim töreninde yaptığı konuşmada, Eskişehir'de 400 yataklı bir bölge eğitim hastanesi merkezi kurmayı planladıklarını söyledi.

Ankara-Eskişehir arasında tren hattının dünyanın 8., Avrupa'nın 6. hızlı tren hattı olduğunu belirten Erdoğan, bununla ilgili ticari seferleri en kısa zamanda başlatacaklarını bildirdi.

Erdoğan, Eskişehir'i sadece Türkiye'nin değil, Avrupa'dan Asya'ya ve Orta Doğu'ya kadar tüm bölgenin bir demiryolu üssü haline getireceklerini, bunun için bir lojistik üs kurduklarını kaydetti. Eskişehir-İstanbul arasındaki İstanbul etabı konusunda bir gecikme olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, bu yıl içerisinde bu etabın da temelinin atılacağını, bu projenin bitmesi halinde İstanbul-Ankara arasının 2 saat 15 dakikaya ineceğini bildirdi.

Türkiye'nin geleceğine ilişkin büyük hayalleri, özlemleri olduğunu anlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: ''Ve bunları da süratle gerçekleştirmenin gayreti içerisindeyiz. Ancak bizim yüzüncü yıl hedeflerimiz de var. Türkiye'nin Avrupa'da değil, dünyada ilk on ekonomi arasına girmesini hedefliyoruz. Bu güvenle yola devam ediyoruz. Bu hedef kimseye garip gelmesin, gelmiyor da... Herkes için mümkün ve ulaşılabilir olarak görülüyor. Sosyal devlet ilkesini, insan haklarına ve özgürlüklere saygıyı sosyal güvenlik standartlarını ve daha pek çok gelişmiş batı ülkelerinde görmeye alışkın olduğumuz uygulamaları bazılarına şaşırtıcı gelen bir doğallıkla karşılıyorum.Türk insanı için erişilemez, ulaşılamaz, elde edilemez neredeyse hiçbir şey kalmayacak. Bu kararlılıkla yola devam ediyoruz. Girişimcilik ruhu her geçen gün gelişiyor. Tüm bölgelerimizde girişimcilerimiz büyük bir çaba içeresinde yola devam ediyor.'' Göreve geldiklerinde enflasyonun çift haneli olduğunu anımsatan Erdoğan, şu an da enflasyonun çift haneli olmadığını kaydetti. Erdoğan, ''Şu anda dünyadaki kriz eğer Türkiye'yi çok çok ciddi bir oranda etkilemiyorsa Türkiye yere sağlam basıyor demektir'' dedi.

Göreve geldiklerinde IMF'ye olan borcun 22.5 milyar dolar olduğunu kaydeden Erdoğan, bugün bu rakamın 7 milyar dolara düştüğünü bildirdi. Merkez Bankası'nın döviz rezervinin kendilerinden önce 26.5 milyar dolar olduğunu dile getiren Erdoğan, bugün bu rakamın 74.5 milyar dolara yükseldiğini belirterek, ''Nasıl oluyor bu? Bizden önce malum 22 tane banka fonlandı, götürüldü. Bunların faturası kimeydi? Vatandaşımaydı. Peki AK Parti iktidarı döneminde batan bir tane banka var mı? Hamdolsun yok. Niye? Buna müsaade etmeyiz. Şu anda bankalar bunların göremediği kadar güçlü bir noktada. Bu tabii ekonomimizi de farklı kılıyor'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, özelleştirme konusunda yapılan eleştirilere de değinerek, ''Bazen çıkıp söylüyorlar; 'özelleştirme yapıyorsunuz' Kardeşim, bizler özelleştirme yaparken diyoruz ki; devlet artık tüccarlık yapmayacak. Devlet ne yapacak? Sevk ve idare edecek, yönetecek, koordine edecek, istikamet verecek. Ticareti kim yapacak? Vatandaş yapacak ama vatandaşa da doğru, adil bir şekilde vergisini ödeme kültürünü de aşılayacak. Bu olduğu anda devlet-millet kaynaşması dört dörtlük gerçekleşmiş olur'' dedi.

''AİLEYE OLAN BAKIŞ AÇIMIZI KAYBEDERSEK ÜLKEMİZ ZAAFA UĞRAR''


Türkiye'nin petrolü olmadığını, insan yetiştirip, ülkenin bu noktada sosyal altyapısı ve aile altyapısını güçlü kılacaklarını anlatan Erdoğan, şunları söyledi: ''Eğer biz aileye olan bakış açımızı kaybedersek ülkemiz zaafa uğrar. Buna dikkat edeceğiz. Ailelerimiz ne kadar güçlü olursa Türkiye o kadar güçlü olacaktır. Onun için şu apartmanların içerisinde birbirinden haberi olmayan aileler olmamalı. Ailelerimizin birbiriyle komşuluğun en güzel örneklerini vermeli. Eskilerimiz bunu iyi bilir. Zaman gelir bakarsınız o, ona yediğinden ikram eder ama bunlar şimdi yok oldu. Bunları yeniden kazanmamız lazım. Birbirimize çaya gitmemiz lazım. Onun bize çaya gelmesi lazım. Bunların oluşması lazım. Bunu başarmamız lazım. Ama öyle yerlerden haberler alıyoruz ki bakıyorsunuz bir dairede insan ölmüş diğerlerinin haberi yok. Birbirlerini tanımıyorlar. Biz böyle değildik. Niye böyle olduk? Acaba bizi kimler böyle yaptı? Bu soruların cevabını bulmamız lazım. Birbirimize dünyanın bir diğer ucundaki diğer insanlar gibi bakmamalıyız. Bu milletin evlatları olarak birbirimizi sadece hak için sevmeliyiz, bu ülke için sevmeliyiz. Bu yola böyle devam etmeliyiz. Bir ve beraber olursak o zaman bizi terör, merör asla yıkamaz, sarsamaz. Onun için biz ne dedik; tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan dedik, yol böyle çıktık ve böyle yürüyeceğiz. Ben sizleri bu ilkelerin mensupları olarak görüyorum ve bu ülkenin evlatları olarak şu anda bu konutlarda oturacak olan kardeşlerime ailece, ana, baba, çocuklarıyla huzur içinde, mutluluk içinde Allah'tan bir yaşam temenni ediyorum.''

ESKİŞEHİRSPOR VE BOLUSPOR'A BAŞARILAR

Konuşmaların ardından hak sahiplerini belirlemek için Vadişehir'in kuraları çekildi.

Başbakan Erdoğan, gazi, şehit yakınları ve engelliler için ayrılan kontenjandan bir kaç kişinin kurasını kendisi çekerek belirledi. Daha sonra yapımı tamamlanan Ihlamurkent konutlarının anahtar teslim törenine geçildi.

Başbakan Erdoğan burada eşi Emine Erdoğan ve beraberindeki bakanlarla konutların açılışını yaptı ve hak sahiplerine anahtarlarını teslim etti. Erdoğan, burada, Muzaffer Aydın isimli hak sahibinin tören alanında olup olmadığını sordu. Alanda olmadığını öğrenince ''Eğer Eskişehirspor maçına gittiyse yerine bir daha kura çekelim'' diyerek espri yaptı. Eskişehirspor'a başarı dileyen Erdoğan, ''Başbakan olarak Bolu'ya da başarılar diliyorum. Başbakan olmak kolay değil görüyorsunuz. İyi oynayan kazansın'' dedi.

Başbakan Erdoğan ve beraberindekiler TOKİ'nun bu alanda yaptırdığı sosyal tesislerin de açılışını yaptı.

Başbakan Erdoğan açılışın ardından eşi Emine Erdoğan ile bir aileyi ziyaret etti.