Afife Jale gibi cesur bir oyuncuyum

Bugüne kadar pek çok dizinin yanı sıra 'Ulak', 'Organize İşler' gibi filmlerde de rol alan 29 yaşındaki oyuncu Rıza Kocaoğlu, 'Kürklü Merkür'deki rolüyle Afife Ödülleri'nde 'Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu' seçildi. Ödülün kendisine; cesur bir oyunda rol aldığı için verildiğini söyleyen genç oyuncu, en iddialı oyunlar arasında gösterilen 'Kürklü Merkür'ü ve kendisini anlattı...

* Afife Ödülleri'nde size 'Yardımcı rolde yılın en başarılı erkek oyuncusu' ödülünü getiren rolünüzden söz edebilir misiniz?
'Kürklü Merkür'ün, bir abi-kardeş çerçevesinde gelişen hikayesi var. Bu abikardeşten, kardeşi oynuyorum. Hafızası gitmiş, belleksiz kalmış bir çocuk bu. Çok sert bir oyundaki en masum karakteri canlandırıyorum diyebilirim. Ama sonunda en son ve en büyük sertliği yapan da ben oluyorum.

DERTLERİM VAR
* Sizce, size ödülü ne kazandırdı?
Biz çok özverili bir ekibiz. Önce bunu söyleyebilirim, çünkü özveri çok önemli. Çok inandığımız bir işti. Samimiyet de ikinci anahtar kelime galiba. Genç bir oyuncu olarak benim yapmak istediğim tiyatro şekli, Türkiye'de çok yapılan bir şey değil. DOT bizim için gerçek bir özgürlük alanı. DOT'un var olması ve orada bir şans bulmak hepimizi çok heyecanlandırdı.

* Neden bu heyecan?
Çünkü benim dünyaya dair sözlerimi söyleyebileceğim bir tiyatro yapılıyor orada. Yani 500 yıl öncesiyle empati kurmak zorunda kalıp, o zamanın sorunlarıyla uğraşan oyunlarda oynamıyorum da, bugünün sorunlarıyla yüzleşen oyunların içinde yer alıyorum. Benim böyle, dünyaya dair dertlerim var, o yüzden bu işi yapıyorum.

* Yani, 'klasik eserlerle işim olmaz' mı demek istiyorsunuz?
Hayır, asla öyle demiyorum, tabii ki onların da ayrı bir yeri, ayrı bir tadı var. Sadece ben oyunun söyleyecek bir sözü olması ve eskimemiş olması gerektiğini düşünüyorum.

ROLÜM ÖDÜL ALMAYA MÜSAİTTİ
* Size ödülü getirenin özveri ve samimiyet olduğunu söylediniz ama kime sorsak, işini özveri ve samimiyetle yaptığını söyler. Bu ödülü almanızı sağlayan başka bir şeyler daha olmalı...
Biz hiçbir zaman rakip olmadık, bence üçümüz de hak ediyorduk bu ödülü ama bana verdiler. Benim oyunculuğumdansa, benim rolüm daha müsaitti diyeyim. Çünkü diğer iki arkadaşım da en az benim kadar başarılıydı, hatta aday gösterilmeyen diğer arkadaşlarım da...

* Peki niye bu ödüle aday gösterilen üç kişi de aynı oyundan seçildi sizce?
Bilmem. Belki 'Kürklü Merkür'ü çok sevdiler ve en azından bir yerde ödül alsın istediler. Belki de Türk tiyatrosuna yardım ediyoruz diye yardımcı rolde komple biz varız. Bence bu olumlu anlamda çok manidar.

* Genç bir oyuncu için, farklı ve yeni bir tarzda yer almak cesaret istemiyor mu?
Evet, cesaret gerekiyor ama oyunculuğun temelinde de cesaret var. Ayrıca bize verilen ödülün adı 'Afife' ve Afife Jale de çok cesur bir kadınmış. Herhalde o ödüle layık olabilmek için birazcık cesur olmak gerekiyordu, biz de çok cesurduk.

* Afife gibi önemli bir ödülü kazandığınızı duyduğunuzda ilk hisleriniz ne oldu?
Çok heyecanlandım. Ödüller çok önemli değildir, gibi bir yalan söylemeyeceğim. Bu ödülü çocukluğumdan beri hayal ediyordum ve 'bir gün olacak' diyordum.

* O bir gün çok erken geldi galiba...
Erken yaşta olması ayrıca mutluluk verici. Yaşım biraz daha ilerleyince bu ödülü almak yine çok güzel olurdu ama o zaman belki doymuş olabilirdim. Şimdi ise bu ödül bana ciddi bir sorumluluk yüklüyor. Ödülü alan kişi açıklanırken, benim adım söylendiğinde bir uğultu oldu kulağımda ve sanki bir an gitti. Direkt sahneye gitmedim, diğer aday arkadaşlarım arkada oturuyorlardı, onların yanına koştum ve onlara sarıldım önce. Bir yandan onlar için üzüldüm de ama çok mutlu oldum aslında.

* Peki bu ödül, ileride en iyi oyuncu ödülünü almak gibi bir hedef koymanıza neden oldu mu?
İleride inşallah oyun da yönetmek istiyorum, biraz daha büyüyünce... Tabii ki beğenilmek, ödüllendirilmek güzel bir şey ama bize en güzel ödülü bu senenin başından beri seyirci verdi. Bu oyun İngiltere'de oynandığında çok büyük tepkiler aldı, çok olaylar oldu. Türkiye'de ise seyirci bize kucak açtı ve her kesimden izleyici geldi. Bu acayip cesaretlendirdi bizi.