Tarih: 10 Mayıs 2008... Saat: 20.45... Özhan Canaydın tarafından eleştirilen başkan Adnan Polat'ın yeniden inşa ettiği Galatasaray takımı onca olumsuzluklar içinde 17'nci şampiyonluğunu kazandı.
Bu şampiyonluk, Polat'ın başkan olduktan sonra camiada yarattığı sinerjinin ürünüdür. Bu şampiyonluk, futbolcuların
"Birimiz hepimiz, hepimiz Galatasaray için" felsefesinin ve birlikteliğinin sevgiyle, saygıyla yoğrulup hedefe kol kola, omuz omuza yürümenin zaferidir.
Bu çok değerli ve anlamlı şampiyonluk taraftarıyla, yöneticisiyle, futbolcusuyla Cevat Hoca ve ekibiyle Galatasaray ailesine hayırlı olsun.
GOLE KADAR HERKES STRESLİYDİ Galatasaray'a şampiyonluk için bir puan yetiyordu ama yine da kafalarda
"Kaza olur mu?" sorusu vardı. Cevat Hoca'nın sahaya sürdüğü kadro "Yerli malı"ydı. Arda'nın bireysel becerisiyle Kral Hakan Şükür'e attırdığı gole kadar Galatasaray stresliydi. Takım olarak herkes her yerde pres yapıyordu ama Topal, Barış, Emre, Karan heyecandan kolay top kaybediyordu. Servet'in akıllı pasında Karan acele karar verince golü atamadı. Oftaş fizik olarak duruyor ama yaratıcı oyuncusu olmadığı için pozisyon üretemiyordu.
İlk yarının bir dakikalık uzatma bölümünde Hakan Balta öyle bir gol attı ki; şutun şiddetinden köşeye giden topu kaleci Recep ancak ağlarda görebildi. Bu gol Galatasaray'ın şampiyonluk kupasına uzanışının garantisiydi.
TARAFTAR MAÇI BIRAKTI İkinci yarı Oftaş açık oyunu tercih edince keyifli, heyecanlı ve bol pozisyonlu bir maç izledik. Top iki kale arasında mekik dokurken taraftarın artık maç umrunda değildi.
Trabzon'un devreyi iki golle önde bitirmesinden dolayı taraftar şampiyonluk şarkıları söylüyordu. Kapalıdaki meşale gösterisi görülmeye değerdi. Şampiyonluk güzel şey.
Ancak yönetim yarından itibaren geleceğin hazırlıklarını yapmalı...
Özellikle yabancı transferinde ve hoca seçiminde kılı kırk yarmalı.
Yayın tarihi: 11 Mayıs 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/11//tuzemen.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.