Daracık ve parlak elbiselerin yaratıcısı

2005 yılında İngiltere'nin meşhur moda tasarım okulu St. Martins'ten mezun oldu. O yıldan beri herkes onu moda dünyasının yeni yıldızı olarak görüyor. Christopher Kane'in, 80'li yılları günümüze uyarladığı tasarımları, şimdi Vakko Couture'de satılıyor...

- Çıkışınızı yaptığınız o vücudu sarıp sarmalayan, mini neon elbiselerden beri sizi bekliyorduk. İlk kez Türkiye pazarına giriyorsunuz...
- Evet, bu benim için bir ilk. Çok Türk arkadaşım var, bu yüzden koleksiyonlarımın Türkiye'de satılıyor olması benim için de onlar için de büyük önem taşıyor.

- Hiç İstanbul'a gelme fırsatınız oldu mu?
- Maalesef, hayır. Bir gün tatil yapma fırsatı bulursam, o zamanı mutlaka İstanbul'da geçireceğim.

- Şu meşhur mikro mini neon elbiseler... Hâlâ Christopher Kane denince herkesin aklına o koleksiyon geliyor. Bunun sebebi nedir?
- Sanırım ilk koleksiyonum olması yüzünden... Çok dikkat çekici bir koleksiyon olduğunu da kabul ediyorum tabii. Daha önce kimse böylesine göz alıcı renkleri daracık elbiselerle birleştirme cesaretini göstermemişti. Dört sezon sonra bile hâlâ neon renklerin podyumlarda olduğunu görmek beni şaşırtıyor. O zaman için bir ilkti neon. Uzun bir aradan sonra tabii...

- Koleksiyonlarınızda 80'li yıllarda modaya yön veren iki önemli isim, Versace ve Azzedine Alaia'dan etkilendiğiniz görülüyor. Ama yaşınız o dönemleri özümsemiş olmak için çok genç...
- Fashion TV'de Gianni Versace'yi izleyerek büyüdüm diyebilirim. Alaia'nın da varlığından haberim vardı tabii ama Versace, Thierry Mugler ve Christian Lacroix benim için çok daha ön planda olan isimlerdi. Sanırım sanatçı ve tasarımcılar, ne yaparlarsa yapsınlar çocukluk dönemlerinde onları etkileyen isimlerden etkilenmeye hep devam edecekler.