İlle de Roman olsun...

Elde dilekler, bir de kırmızı kurdeleler istikametiz 'Ahırkapı Hıdrellez Şenlikleri'. Müsaadenizle baharı kutlayacağız, bahtımızı açacağız. Yanımdaki kız arkadaşım pembeler giymiş, Bülent Ersoy misali nal gibi takıları takmış daha yolda oynamaya başladı. Eminönü'nden trafik kilitlenmiş, bizimki takside "İlle de Roman olsun, ister çamurdan olsun..." çığırıp göbek atıyor. "Seni Lerzan Mutlu'nun sabah programına dekor yapsınlar, sen mutlu Lerzan mutlu takılırsınız" diyorum, çakkıdı çakkıdı kıvırıyor. Armada Oteli girişinde iniyoruz. Müthiş bir kalabalık... Çoluk çocuk, anne baba, gençler, yaşlılar, teyzeler... Dileğini yazan, arkadaşını kapan burada. Girer girmez karşımızda garaj, garajda Ahırkapı Büyük Roman Orkestrası konseri, garajın önünde de dev dilek ağacı (nahıl yani) var.

TARKAN ZİLLERİ...
Millet dileğini asabilmek için birbirini eziyor! Kenarı delik küçük kağıtlardan alıp dileğini döşüyorsun, hızını alamayıp bir de dileğinin resmini çizersen dileğinin gerçekleşmesini garantiliyorsun. Sonra çengelli iğneyle nahıla asıyorsun! Biraz dileklerden kopya çekersek, ilk gözüme çarpanlar şunlar. "Fenerbahçem şampiyon olsun". Ben de Fenerliyim ama bu biraz olmayacak duaya amin durumu değil mi canım... "Beşiktaş civarında, üçüncü katta, 3+1, balkonlu, kombili, otoparklı, geniş mutfaklı bir evim olsun". Bir diğeri; "Allah'ım bir münasip koca istiyorum lütfen..." Sizi şöyle sağdan sağdan Esra Erol'a havale edelim. Anlaşılan bu sene evlilik ve ev dilekleri patlama yapmış... Biz de dileğimizi yazıp, şenliklere devam ediyoruz. İlk iş tezgahta satılan Tarkan zillerinden almak! Takside oynamaya başlayan arkadaşım zilsiz bir hiç olacağını söylüyor. Çünkü herkes ille de ya zil çalıyor, ya tef sallıyor. Kıvırmayan Hıdrellez Şenlikleri'ne giremez! İşte o kadar! Bu sene beş ayrı sahne kurulmuş, hepsinde ayrı konserler var. Buzuki Orhan, Ayben, Seferad Sami, Babaeski Roman Orkestrası. Ve dört bir taraf yemek! Kokoreççi, sucukçu, eve mantı yapıp kapısının önünde satan teyzeler, dönerciler, makarnacılar. Bir de şu kupon meselesi olmasa... Nakit para geçmiyor, ille de kupon almak gerekiyor. Kupon almayana yemek, içki yok! İyi de kupon bulmak çok zor! Mücadele etmezsen aç-susuz kalıyorsun!

ÇARKI DİLEK!
Kalabalıkta sürüklene sürüklene bir sahnenin yanına kuruluyoruz. Yılın modası fotoğraf çekmek! Abla göbek atarken bağırıyor "Çek çek feyizbuka koyacam, güzel çek!" Japon turistler gibi fotoğraf çekmeden yapamıyoruz. İlle de anı şoklayıp, ona buna göstereceğiz. Sahnede Roman Orkestrası "Hadi hadi hadeee" çalıyor, kızlar oynuyor. Ama ne oynamak, Asena halt etsin! Ahırkapı sakinleri de olaya hemen kaynamış. Evde dolmalar, mercimek köfteleri yapıp kapı önünde satıyorlar. Gülsevin Abla ve kardeşlerine sevgiler... Nasıl samimiler, şekerler... Aa bu da ne? İki girişimci delikanlı 'Çarkı Dilek' yapmış. 1 YTL veriyor çarkı çeviriyorsun. Çarkta neler var? 'Turp gibisin maşallah', 'Çok yoruldun az ense yap', 'Kazlık yapma yalnız kalma', 'Parkta çıtır yapmak', 'Cukkayı sağlama aldın ev senin'... Çeviriyorum, evi kapıyorum. Hıdrellez Şenlikleri'ne ve Ahırkapılılar'a bayılıyorum. Demek ki kimse kimseyi taciz etmeden, kavga çıkmadan da bu kadar insan eğlenebiliyormuş. Ya...