Kimseye sırt dayamadan buralara geldim

Gülten Dayıoğlu'nu tanımayanınız yoktur! Peki çocuk kitapları, ilk gençlik kitapları ve gezi kitaplarıyla yazarlığında 45 yılı deviren Dayıoğlu'nun, 72'nci kitabını iki hafta önce çıkardığını biliyor muydunuz? Peki Dayıoğlu'nun Türkiye'de benzersiz bir vakıf kurduğundan haberiniz var mıydı? Geçen yıl kuruldu 'Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı'... 27 Ocak 2007'de Türkiye'nin kalburüstü isimlerden 17 kişilik bir danışma kurulu oluşturuldu. Profesörler, yazarlar, akademisyenler var kurulda. Amaç; çocuk ve gençlik edebiyatına nitelikli eserler kazandırmak ve tabii yeni yazarlara destek sağlamak. Vakıf dönüşümlü olarak çocuk ve gençlik edebiyatı ürünlerine ve bu alanda yapılan akademik çalışmalara ödül verecek.

TÖREN 15 MAYIS'TA
Geçen yıl çocuk romanlarıyla başlandı koşuya. Verilen ilanlar sonucunda tam 98 yazar ödül için başvuruda bulundu. Anlatıyor Gülten Hanım: "Hiç alışılmadık bir durummuş; 25-30 kitap gelirmiş roman yarışmalarına, 98 roman geldi bizim vakfımıza. Herkes bunu 'Size olan ilgi' diye değerlendirdi." Bu romanlar arasında kazananlar 23 Nisan çarşamba günü duyuruldu. Zehra Tapunç ile Dursun Ege Göçmen yazdıkları romanlarla ödülü paylaşacak. Üstelik ödüller 15 Mayıs'ta yani Gülten Hanım'ın doğum gününde bir törenle sahiplerine verilecek. "Ben hayatta olmadığım zaman da ödüller 15 Mayıs'ta verilecek. Hatırlanmış olacağım" diyor mutlulukla... Gelecek yıl, yarışma, 'kitle iletişim araçlarının çocuk ve gençlik edebiyatına etkisi' konusundaki akademik çalışmalar arasında olacak. "Ödül ne?" diye soruyoruz Dayıoğlu'na... "8 bin YTL. Geçen yıl danışma kurulu öyle saptadı roman ödülünü. Bu yıl iki yazar arasında paylaşılacak" diyor.

* Bu 8 milyarlık ödülü aile vakfı olduğu için siz mi karşılıyorsunuz yoksa 17 kişilik danışma kurulunun ödüle katkısı var mı?
Danışma kurulu vakfımızın beyni. Vakıfla ilgili her konuda onlara danışıyoruz. Onlara maddi bir yük yüklenmesi söz konusu değil, zamanlarını ayırarak zaten yükümüzü çekiyorlar. Kendilerine minnettarız. Ödülü vakıf veriyor. Öteki giderler de vakıf tarafından karşılanıyor. Bu giderlere ailemiz de katkı sağlıyor. Ödül alanlara verilecek heykelciğin tasarımına Umut Sanat da katkıda bulundu.

* Törende ödülleri kim takdim edecek?
Törene Kültür Bakanı gelecek kısmetse. Ödülleri de Bakanımız verir. Tören Dolmabahçe'de yapılacak. Millet Meclisi Başkanı da durumu uygun olursa katılacağını bildirmiş.

* Politikayla aranız nasıl?
Politikadan hep uzak durdum. 45 yıllık sanat yaşamımda hiçbir yere ya da kişiye sırtımı dayamadım. Şimdi soruyorlar; "Gülten Hanım sen nasıl gelebildin buraya, kimseye sırt dayamadan?" diye. Oluyor işte...

* Siyasetle ilgili bir şeyler yazıyor olsaydınız daha mı zor olurdu sizin için, yoksa çocuk kitabı yazmak mı daha zor?
Siyasetle ilgili yazmak, bana göre değil. Ben duyarlı bir edebiyatçıyım, ondan da öte çok aşırı çocuk sever bir kimliğe sahibim ve yarının insanına hizmet etmeyi kendime ilke edinmişim. Ben de böylesiyim, türlü türlü insan var.

BENİMKİSİ İNANÇ MESELESİ
* Bazıları da diyor ki, 72 yaşında bir insan niye kalkar yurdun dörtbir yanına okurlarıyla söyleşmeye gider. Iğdır'a kadar gitmişsiniz. Geçenlerde İzmir Kitap Fuarı'na gittiniz. Mayısta Ankara, Edirne ve Kıbrıs'ta adınıza düzenlenen söyleşi ve imza günlerine de katılacaksınız. Allah aşkına bu enerjiyi nereden buluyorsunuz?
Bu bir inanç meselesi, yani çocuğa hizmete o kadar inanmış ve kendimi kaptırmışım ki, Okurlarımla buluştuğumda, öylesine mutlu oluyorum ki, işte ipucu: Mutluluk.