'G.O.R.A.' gibi eğlencelik filmler çekmek istemem

Türkiye'de Kutluğ Ataman ismine 'Altın Portakal' ödüllü 'İki Genç Kız' filmiyle aşinayız. Oysa dünyaca ünlü Carnegie Ödülü'ne sahip tek Türk sanatçı olan Ataman'ın son sergisi, Hollanda'da Andy Warhol'unkinden sonra en iyi ikinci sergi seçildi. The Observer gazetesi tarafından 2003'ün en parlak görsel sanatçısı ilan edilen ve 'Ruhuma Asla' adlı çalışması New York Modern Sanat Müzesi'nin daimi koleksiyonuna alınan Ataman, bilinmeyen yönlerini Marie Claire dergisine anlattı:

İNANMAM ŞART!
* Neden Türkiye'de pek tanınmıyorsunuz?
Yaptığım iş Türkiye'de daha yeni yeni bir iş alanı olarak kabul ediliyor. Çok fazla sinema yapmıyorum çünkü hakikaten inandığım işleri üretmek istiyorum. Sinemada uğraştığım konular eğlence için tüketilen konular olmadı şimdiye kadar. 'G.O.R.A.' ya da 'Hababam Sınıfı'na gidince eğleniyorum ama bana böyle bir proje gelse, 5 milyon kişinin izleyeceğini söyleseler bile çekmem. Zamanı gelince 5 milyon kişinin izleyeceği işleri ben de yapacağım. Ama bu 'G.O.R.A.' gibi bir film olmayacak çünkü Türkiye gelişiyor ve ben bekliyorum.

* Nasıl bir gelişme bu?
İki yıldır kültür-sanat alanında bir kıpırdanma başladı. 'Documenta' adında beş yılda bir düzenlenen bir sergiye davet edilen ilk Türk sanatçısıyım. Burada pul kadar bir haber çıktı. Ama bir haber çıktı kocaman; İtalya'da okuyan bir Türk kızı kompozisyon yarışmasında birincilik ödülü almış. Türkiye böyle bir yer işte! Yavaş yavaş müzeler açılmaya başladı. Artık benim ismim de biliniyor. "Biri varmış. Türk'müş. İsmi Kutluğ Ataman'mış, MOMA'nın koleksiyonuna girmiş. İkinci sergisi Venedik Bineali'ymiş" diye konuşuyor artık insanlar. Eskiden Venedik Bineali'nin ne olduğu bile bilinmiyordu.

YAPACAK İŞ YOK!
* Kendinizi nerede görüyorsunuz?
Bir sanatçının kendi kendine bunu söylemesi belki biraz ayıp ama bu artık benim dışımdaki bir gerçek. Ben Türkiye'nin en fazla sanat işi üretip, dünya çapında göstermiş sanatçısıyım. Bundan sonra yapacağım bir şey kalmadı. Ne ödül anlamında, ne müze anlamında, ne de gireceğim müze koleksiyonu anlamında... İşlerin çoğu satıldı ve bitti. Yaptıklarım; hiçbir zaman Türkiye'de olamayacaklar. Ben, 2008 yılında Türkiye'de hala solo şov yapmamış bir sanatçıyım. Yurtdışındaki televizyonlardan gelip, müzelere gidip, benim işlerimi görmek isteyenler oluyor. Bazen müzedekiler Kutluğ Ataman kim, onu bilmiyorlar çünkü onlar insanlara hala Bedri Rahmi Eyüboğlu'nu gösteriyorlar. Bu durum için kimseyi eleştirmiyorum. Türkiye'nin o kadar çok sorunu var ki; çağdaş sanat ön sırada gelmiyor.