kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Nisan 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Tarih notu, tarihe not

(Bu bölüme kaynaklık eden bilgi, yazı ve katkıları için; Gazeteci, 12 Eylül'de Re'sen Emekli Jandarma Üsteğmen Rahmi Yıldırım'a teşekkürlerimle)
27 Mayıs 1960 darbesi 147 öğretim üyesini üniversiteden atarken, orduda 235 general ve amiral ile 4 bin 171 subay uzaklaştırılmıştı.
Devamında, 1963'te bir "ihtilal girişimi" nin liderleri Albay Talat Aydemir ile Binbaşı Fethi Gürcan idam edildi, 200 kadar subay ile 1459 Harbiyeli atıldı. Sıkıyönetim mahkemesi 1293 Harbiyeli için beraat verdi ama onlar da geri alınmadı.
Ancak "27 Mayıs mağduru askerler" için sonradan dört kanun çıktı.
Hepsinden önce, "27 Mayıs cuntası" tasfiye edilenlere yüzde 50 yerine, yüzde 75 aylık bağlanmasını öngördü. Kaynak için de, Ankara'ya gelen NATO Başkomutanından da ABD'nin 12 milyon dolarlık yardımı için güvence alındı.
Emeklilik işlemleri hızla tamamlandı, ikramiyeler ödendi.
Emekliye çıkarılanlar "Emekli İnkılap Subayları Derneği EMİNSU"yu kurup tam adalet talep ettiler; daha sonra intibakları yapıldı, alacakları ödendi.
Son hakları tanıyan son kanun 1992'de, 32 yıl sonra dahi çıktı.
Zaten, 12 Mart darbesi 27 Mayıs anayasasını, 12 Eylül darbesi de kalıntılarını tasfiye edecekti. Ama o ikisi baki kaldı!
12 Mart 1971 darbesi 600 kadar subayı ordudan attı. Çoğu "solcu" olduğu gerekçesiyle. Birçoğu işkenceden geçti. İşkence yapanlar silah arkadaşlarıydı.
12 Eylül 1980 darbesi, resmi rakama göre, hiçbir mahkumiyet kararı olmayan 153 teğmen, 216 üsteğmen, 26 yüzbaşı ve 2 yarbay, toplam 397 subay, 176 astsubay, 447 askeri öğrenciyi attı. Toplamın aslında 3 bin dolayında olduğu da söyleniyor. Aynı dönemde, çoğu sonradan haklarını geri alan yüzlerce öğretim üyesi, binlerce sivil memur da mağdur edildi.
28 Şubat sürecinin 1997, 1998 yıllarında 569 askeri personel ile 639 sivil memur atıldı.
12 Mart ve 12 Eylül üçlü kararnameyle, sonraki dönemler ise YAŞ kararları ileydi.
İşkencehanede intihar ettiği söylenen de, tam "vatan haini" sayılacakken vurulup "şehit" sayılan da oldu.
Şimdi, devir bu ya, geçinemediği için kredi veya kart kullanan, borç öderken zorlanabilen bir subay, astsubay ya da uzman da, banka ihbarıyla ve "borçlanmaya düşkünlük, Silahlı Kuvvetler'in itibarını sarsmak" tan atılabiliyor, haksız, onursuz kalabiliyor.
Ve geçim sıkıntısının sivil ile askeri sorumluları, kanunları engelleyenler veya geçiremeyenler hep haklı, hep itibarlı kalıyor!