kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Nisan 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Habere bulaşınca piyanomu bıraktım

BUGE CANKAT - GÜNAYDIN
atv Kahvaltı Haberleri'ni sunan Ebru Hekimoğlu izleyenleri güne hazırlamanın kendisine keyif verdiğini söylüyor. Piyano bölümü mezunu spiker: Müzik, haberciliğe bulaştıktan sonra hobi olarak kaldı. Piyanomu emekliliğime saklıyorum..
atv'nin Kahvaltı Haberleri'ni yaklaşık üç aydır başarılı haber spikeri Ebru Hekimoğlu sunuyor. İzleyenleri güne hazırlamanın kendisine büyük keyif verdiğini ifade eden Hekimoğlu fiziksel güzelliğin haberin önüne geçmediği sürece avantaj olduğunu söylüyor. 10 yaşından beri müzik eğitimi alan ve Marmara Üniversitesi Piyano Bölümü mezunu olan spiker 'Üniversiteye girdiğimde öğretim görevlisi olarak kalmayı düşünüyordum ama medyaya bulaştıktan sonra bu arzum yok oldu. Müzik hobi gibi kaldı. Ama emeklilik günlerimde piyanom ve kendim için hoş planlarım olacak' diyor.

HAFTA İÇİ ASOSYAL BİRİYİM!
* Haber spikeri olmaya nasıl karar verdiniz?
Ortaokul yıllarımda dilime duyduğum hayranlıkla diyebilirim. Lise yıllarında amatör olarak tiyatro ile de ilgilendim ve ses rengimin çok beğenildiğini fark ettim. 89 senesinde TRT'nin sunuculuk sınavını kazandım. 5 yıl sürdü TRT'deki bu maceram. Bu sıralarda da spiker olmak istediğime karar verdim. Kanal D, Kanal 6, 9. Kanal, BRT, Star 24, Habertürk, tv8 ve son olarak da atv geldi.

* Piyano bölümü mezunusunuz. Bu alanla ilgili bir şey yapmayı düşünmediniz mi?
10 yaşında özel derslerle başladım müziğe. Müzik eğitiminin yaptığım işe katkısı çok. Çünkü sesimi doğru kullanmamda, kulağımın iyi olmasında büyük etkisi var. Üniversiteye girdiğimde öğretim görevlisi olarak kalmayı düşünüyordum ama medyaya bulaştıktan sonra bu arzum yok oldu. Müzik hobi gibi kaldı. Ama emeklilik günlerimde piyanom ve kendim için planlarım var elbette.

* Kahvaltı haberleri öncesinde nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz?
Ben hafta içi asosyal biriyim. En geç 22.00'de yatmış olmam gerekiyor. Saat 03.30'da şirkette oluyorum. Önce minik bir kahvaltı yapıyorum, bir yandan da haber sitelerine bakıyorum, gazetelerin 1. sayfalarına göz gezdiriyorum. Saat 5.30-5.45 gibi makyaj odasına iniyorum. Sabahları orada olmanızı isterim çünkü gerçekten çok eğleniyoruz. Bu tempoyu kaldırmak zor görünse de işin püf noktası sevgi.

* Sabah erken kalkma derdi olduğu için özel yaşantınızı da yaşayamıyorsunuz... Öyle değil mi?
Özel yaşam mı? O ne? (gülüyor) Şaka bir yana elbette çok da kolay değil. Aileme ve dostlarıma hafta sonları ve geceleri vakit ayırabiliyorum, hafta içi de öğle yemeklerinde buluşuyorum bazı arkadaşlarımla. Pazar günleri ise tamamen bana ait. Bir arınma günü benim için.

* Sizce başarılı bir haber spikerinin olmazsa olmazları neler?
Her şeyden önce Allah vergisi, yeterli ve kaliteli bir sesinizin olması gerekiyor. Daha sonra mutlaka diksiyon konusunda ciddi bir eğitim şart. Mesleğin zorluklarından birisi de bilgi ve birikim açısından sürekli bir yenilenme içinde olma gerekliliği. Dünyadan bihaber bir spikerin mesleğini hakkıyla yapması mümkün değil. Çok okuması gerek.

* Yayından önce veya yayın sırasında heyecanlanıyor musunuz?
Başlarda heyecan vardı tabii ki, kalp atışlarımı kulaklarımda hissederdim. Ama artık daha kontrollü bir heyecan söz konusu... Heyecan duymamak mümkün mü? Adrenalini yüksek bir iş sonuçta bizimki. Canlı yayında her an her şey olabilir.

DİLİM SÜRÇTÜĞÜNDE ÜZÜLÜYORUM
* Yayında hata yapmaktan korkar mısınız?
Hata insanlara mahsus bir şey. Olmaması tercihim ama bazen olabiliyor tabii ki... Ben en çok dilim sürçtüğünde üzülüyorum ama makine değiliz ki..."Allah'ım utandırma beni' deyip giriyorum yayına. Çok şükür ki hayati hatalar gelmedi başıma. Kimsenin de gelsin istemem.

* Bu mesleği hayatınızın sonuna kadar sürdürmek istiyor musunuz?
Daha ne kadar bu sektörde kalırım bilinmez ama olabildiğince uzun olmasını diliyorum. Şöyle gözlerimi kapattığımda minik bir sahil kasabasında, deniz gören küçük bir evde, piyanom, kitaplarım, CD'lerim ve çevremde de sevdiğim dostlarımla birlikte olmak beni mutlu eder. Aslında yazmayı düşündüğüm bir hikaye var; imkansızlıklarla dolu bir aşk öyküsü... Belki o sahil kasabasında yüreğimden taşanlar yazıya dökülebilir günün birinde....

* Evlenmeyi düşünüyor musunuz? Bu mesleği yapan birinin eşinin de çok anlayışlı olması gerekir aslında...
'Mutlaka evlenmeliyim' diye bir düşüncem yok. Sadece bu meslekte değil tüm insanların birbirine anlayış göstermesi gerek. Bizdeki tek fark mesai saatimizin değişken olması. Hayatımızda yer alacak kişilerin de bunun bilincinde olması gerekiyor elbette.