'Dinini değiştiren, adını da değiştirme hakkına sahiptir'

Yargıtay 18'inci Hukuk Dairesi isim düzeltmelere ilişkin emsal bir karara imza attı. Yargıtay, Hıristiyan olup adını değiştirmek için dava açan Ramazan M.'nin davasını reddeden yerel mahkeme kararını bozdu. Dinini değiştiren Ramazan M., bu değişikliği nüfus idaresine bildirdikten sonra adını da Daniel olarak değiştirmek istediğini belirterek Beyoğlu 3'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurdu. Ancak mahkeme, din değiştirmenin ad değiştirmek için haklı ve yeterli bir gerekçe olmayacağını belirterek davayı reddetti. Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 18'inci Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozarak, "Davacının dinini değiştirmesinin yanında kendi dinini ve kültürel yapısını yansıttığına inandığı adı kullanmak istemesi bir haklı neden sayılmalıdır" dedi.

AD VE SOYAD KİŞİLİKTİR
Yargıtay, oybirliğiyle verdiği kararda şu görüşleri dile getirdi: "4721 Sayılı Türk Medeni Yasası'nın 27'nci maddesi hükmü uyarınca kişi, haklı nedenlere dayanarak adının değiştirilmesini hâkimden isteyebilir. Hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusu her bir davadaki özel koşullara göre mahkemece belirlenecektir. Bu belirleme yapılırken objektif koşullardan çok değiştirme isteminde bulunanın mahkemeye sunacağı özel nedenlerin dikkate alınması gerekir. Bu özel, kişiye özgü nedenler; istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, aile ilişkileri de göz önünde bulundurularak hâkim tarafından değerlendirilmelidir. Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir ögesidir. Ad ve soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, adını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır." Kararda ayrıca şu ifadeler yer aldı: "Davacının Ramazan olarak taşıdığı adı İslam dininin kutsal aylarından birinin adıdır. Davacının kendi dinini ve kültürel yapısını yansıttığına inandığı adı kullanmak istemesi haklı bir neden sayılmalıdır."