25 milyon dolarlık tesisi 'anne tavsiyesi'yle kurdu

Almanya'da matbaa mühendisliği okuyup Türkiye'de kendi matbaasını kuran Hakan Kök, 'oğlunun ancak bir çitlikte mutlu olacağını' düşünen annesinin tavsiyesine uyarak 15 yıl önce hayatını değiştiren bir adım attı. Cumhuriyetköy'de 25 milyon TL'ye aldığı parselde Saklıköy Country Club'ı inşa etmeye başladı. Bu parseli 72 dönüme çıkarmayı başaran Kök, "Tesisin yapımına 1993'te başladık, 2003'ten beri bugünkü konumunda. 10 yıl sürekli geliştik. Geliştikçe de 72 dönüme kadar büyüdük. Bunların yüzde 93'ünü ilk üç yılda tamamlamıştık" açıklamasını yapıyor.

10 BİN AĞAÇ BULUNUYOR
Başlangıçta yedi ağacı varken bugün 186 çeşitten oluşan 10 bin tane ağaç dikmiş durumda. Saklıköy'de organik tarımdan enerji üretimine kadar pek çok işle uğraşıyor. Arazinin 40 dönümü ekolojik tarla, sertifikalı olarak organik tarım yapılıyor. Üç yıl önce Buğday Derneği ile anlaşma yapan Kök, tarlayı herhangi bir bedel olmaksızın onların kullanımına vermiş, onlar da ürünlerinin bir bölümünü kendisine... Ancak şimdi tarlanın tamamını kendisi işletiyor. Kök, 26 metrekarelik evinde kalırken, havuz, restoran, tenis kortu, ahır gibi kısımları olan Saklıköy Country Club, 2007 yılında, kendi dalında, Avrupa'da 'Yılın Oteli' seçildi. "İspanya'ya gidip Altınboğa ödülünü aldık. Avrupa'daki 50 oda kapasiteli yaklaşık bin tesis arasından biz seçildik. Üstelik başvuru bile yapmamıştık. Kim, nasıl araştırdı ve otelimizi buldu, ben de bilmiyorum" diyor. Ödüllü tesisin piyasa değeri ise 25 milyon dolar civarında.

* İş hayatına nasıl atıldınız?
Robert Koleji'ni bitirince özel bir alana ilgi duymadığım için ailem Almanya'da matbaacılık okumam yönünde beni yönlendirdi. Dört buçuk yıl matbaa mühendisliği okuyup Türkiye'deki birkaç matbaa mühendisinden biri oldum. Türkiye'ye geldikten sonra adı Kaya Basım olan Kadıköy'deki kendi matbaamızda çalıştım. Orta boy bir matbaaydı. Sonra Kök Temsilcilik adı altında bir şirket kurdum. Matbaa makinelerinin, fotokopi makinelerinin ve matbaa araç gereçlerinin ithalini yaptım. Bu şekilde 10 yıl geçirdim.

* Saklıköy projesi nasıl doğdu?
İşlerin kötü gittiği bir gün, annemi ziyarete gittiğimde benim ne kadar mutsuz olduğumu gördü ve bana dönüp "Hakan, ben seni yalnızca bir çiftlikte mutlu hayal ediyorum" dedi. 15 gün sonra yeni yapmakta olduğum matbaa binasının üzerine satılık levhası koydum. İki hafta sonra da sattım. Saklıköy'ün ilk parselini 1992'de 25 milyon TL'ye satın aldım.

* Yapım süreci nasıl gelişti?
Benim o yıllarda kerpiç ve doğal yapı merakım vardı. Tesadüf eseri kerpiç konusunda tek bilgili mimar olan Cengiz Bektaş ile tanıştım ve hemen projeyi çizmeye başladım. Ayakla çamuru ezip kerpiç imal ettik. Tesiste 220 bin kerpiç tuğla kullanıldı. Ben bunun rekor olduğunu düşünüyorum. Kerpicin ana vatanı olarak kabul edilen Amerika'daki Santa Fe'ye gittiğimde gururla afişler basarak tanıttıkları eski manastırlarda 90-100 bin adet kerpiç kullanıldığını görmüştüm. Oradan dönerken tesisimin değerini anladım.