'Biz kimseyle yılışık ilişki içine girmeyiz'
Devrim İNCE - Ertan GÜRCANER - İZMİR / SABAH
Uzlaşma çağrılarına "Biz Atatürk'e ihanet ederek, hiç kimseyle yapay, yılışık ilişki içine girmeyiz'' diyen Baykal, Erdoğan'a da "Önce Atatürk'le uzlaş" yanıtı verdi..
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin tesis açılışları için geldiği İzmir'de CHP'ye yöneltilen "uzlaşın'' çağrılarına "Biz cumhuriyetin temellerine, anayasamıza, Atatürk'e ihanet ederek, hiç kimseyle yapay, sahte, yılışık ilişki içine girmeyiz'' dedi. Sarnıç ve Gaziemir alt geçitlerinin açılış törenine katılan Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendilerine "uzlaşalım'' dediğini belirtti. Anayasaya göre, insanların bir yerlere gelmesinin yolunun, inancı, mezhebi değil, aklı, fikri ve hizmeti olduğunu, Türkiye'de ise son dönemde bunun tersi bir tablo bulunduğunu savunan Baykal, inancın siyasete karıştırılmak istendiğini öne sürerek şöyle konuştu: "Şimdi uzlaşma deniyor. Yahu sen benimle uzlaşmayı bırak, Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasası ile uzlaş. Sen, önce bu devletin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ile uzlaş. Atatürk ile anayasayla kavga edeceksin, sonra bize diyeceksin ki 'Hadi el sıkış Deniz Baykal, CHP. Bu işi kapatıverin'. Biz cumhuriyetin temellerine, anayasamıza, Atatürk'e ihanet ederek, hiç kimseyle yapay, sahte, yılışık ilişki içine girmeyiz. Sen gitmişsin, Amerika ile uzlaşmışsın, ama bizim cumhuriyetimizle uzlaşmaya gerek duymuyorsun.'' Baykal, Türkiye'nin siyaset ve ekonomide ciddi sıkıntılar yaşadığı bir dönemde, Başbakan Erdoğan'ın tek derdinin kendisi ve CHP olduğunu savundu. Erdoğan'ın geçen hafta yaptığı bir konuşmada, 30 yıl öncesinden bir olay anlatarak, ''mazot alırken rüşvet verdiğini'' anlattığını anımsatan Baykal, şunları kaydetti:
'RÜŞVETÇİ LANETLENİR'
"30 yıl önce rüşvet verdiği için şimdi Deniz Baykal'ı suçlamaya çalışıyor. Eğer senin tıynetinde rüşvet vermek varsa, Deniz Baykal sana ne yapsın? Rüşvet vermek de almak da hem hukuken, hem ahlaken aynı konumdadır. 'Ben rüşvet verdim' dediğin tıynetinin gereğini yap. Başbakan, zaman zaman söyler, 'Bazılarının gözleri var görmezler...' falan diye. Şimdi ben de diyorum ki, gözün varsa gör, kulağın varsa duy, kalbin varsa anla, rüşveti veren de alan da melundur. Melun, lanetli demektir, yani lanetlenmiştir.''
Yayın tarihi: 13 Nisan 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/13//haber,716AB1029C094B408BB9CD9F1066D642.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.