Pazartesi günü 'tartışalım' dedim, çok mail geldi. Ne çok insan içini dökmek istiyormuş meğer... Mesele özet olarak şuydu: Georgetown Üniversitesi'nden Türkiye'ye ziyarete gelen bir grup Amerikalı arasındaki Iraklı Zeena, gruptaki arkadaşları ve kocasıyla Reina'ya gidiyor gece ancak bone tarzı başörtüsü kullandığı için içeri alınmıyor. 'Reina haklı mıdır haksız mıdır?' diye sordum. Ben "Her kulübün kendi giyim kuşam kuralları, kriterleri vardır, orası özel bir alandır, almayabilir" dedim. O gece olayın tanığı olan arkadaşım "Yurtdışına ün salmış, dünyanın her yerinden konuk ağırlayan bir mekan bunu yapmamalı" dedi. Ben de ikilemde kaldım, net olamadım. O zaman da 'yazın bana, tartışalım' dedim. Dün Reina'nın ortağı Ali Ünal arayıp olayı açıklığa kavuşturdu. Önce onu anlatmalıyım. "Reina'ya türbanlı giremez diye bir kararımız yok. Başını Sih'ler gibi bağlayan Hintli müşterimiz de oldu, pek çok türbanlı müşterimiz de... Buradaki sorun, bahsedilen kişinin giyiminin Reina'ya uygun olmamasıydı, itinalı değildi. Yoksa modern türbanlıları alıyoruz biz" dedi. 'Modern türbanlı'ya takıldım tabii. "Nasıl yani?" dedim. "Anladınız beni; türbanlı ama şık olanları alıyoruz. Bizim içeri alma kriterimiz şıklıktır" dedi. Reina'nın açıklaması budur. Ama yine de bu dertten muzdarip okuyucu maillerinden birkaçını yayınlamak istiyorum. Reina özelinde değil, genel olarak insanlar böyle sorunlara, olaylara nasıl bakıyor, neler hissediyor, ne düşünüyor diye...
Yayın tarihi: 9 Nisan 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/09/gny/haber,E2A85E0848E84DF39B20763B61C58C3F.html
Tüm hakları saklıdır.