Bırakın şu cehennem edebiyatını

Avea, Fenerbahçe-Chelsea karşılaşması öncesinde "maça özel" bir televizyon reklam kampanyası yaptı. İngilizce'de "cehennem" anlamına gelen "hell" kelimesinin arkasına futbol topu biçiminde bir yuvarlak ekleyip, onu "hello" (merhaba) haline getirdi. Reklamda "İstanbul'a hoşgeldin Chelsea" denilirken, İngiliz ekibinin aslında stada değil, bir cehenneme gireceği ima edildi. "Cehenneme hoş geldiniz" rakip takımları havaalanında karşılayan fanatiklerin vazgeçemediği bir slogan. Avea da fairplay'i tehdit eden bu "ölüm ve cehennem" edebiyatından etkilenmiş olmalı ki yeni reklam kampanyasında "hell"i "hello" yapıvermekte sakınca görmemiş. Fenerbahçe ile beraber birçok takımın ana sponsorluğunu üstlenen ve bu yönüyle Türk Futbolu'na büyük katkı sağlayan Avea bir iletişim şirketi. Kâr etmenin dışındaki bir gayesi de "haberleşme" hizmeti vermek, mesajları bir yerden diğerine ulaştırmak. Ama bu kez Avea'nın "mesajından" hiç hoşlanmadım. Hele futboldan şiddeti ayıklamak için nefes ve mürekkep tükettiğimiz şu günlerde... Bu yazı, maçtan saatler önce yazıldı. Umarım Chelsea maçı, sağduyusuna gönülden inandığım Fenerbahçe seyircisinin centilmenliği sayesinde olaysız tamamlanır. Ama unutulmamalı ki bundan bir kaç yıl önce bu şehrin sokakları iki İngiliz taraftarın kanıyla boyanmıştı. Peki ya aynı çirkinlikler yeniden yaşansaydı, Avea'nın reklamcıları dün gece kafalarını yumuşak yastıklarına koyup, mışıl mışıl uyuyabilecekler miydi? Unutmayın, cehennem ateşi sadece düştüğü yeri yakmaz!