G.Birliği hak etti!

Fortis Türkiye Kupası yarı final ilk maçında Galatasaray, Gençlerbirliği'ne 1-0 yenildi. Maçla ilgili yorumlar şöyle;

LEVENT TÜZEMEN: G.BİRLİĞİ HAK ETTİ (SABAH)

Galatasaray sabaha kadar oynasaydı gol atamazdı. Çünkü sahaya çıkan onbirin yetenekleri, beceri gücü ve oyun zekası çok dardı. Ayağa pas oynamayı bırakın, Galatasaray'da hiçbir oyuncunun topu tutacak gücü yoktu... Bozuk zeminde Gençlerbirliği sürekli uzun paslarla hücuma çıktı. Topun havada daha çok kaldığı mücadelede alan daraltan, daha çok koşan, bilerek ve görerek oynayan, kazanmayı isteyen taraf Gençlerbirliği'ydi. Hocaları Mesut Bakkal kenarda kıpır kıpırdı ve maçı öğrencileriyle birlikte oynuyordu...

ZAFER ERTEM: ASLAN UYUYOR, ÇAKTIRMA! (FOTOMAÇ)

İlk yarıdaki görüntü Gençlerbirliği her şeyiyle gol arayan, Galatasaray ise oyunu rölantiye alıp sanki final biletini rövanşa taşımak isteyen taraf pozisyonundaydı. Ve bu yarıda G.Saray sadece Arda ile iki kez rakip kalede göründü. Birinde Arda serbest vuruş kullandı, diğerinde ise şutu kaleci Periç'ten döndü...

Gençlerbirliği istekli tavrını ikinci yarıda da sürdürdü. Oyunun başında Kerem, G.Saray kalesini yokladı, Servet zor pozisyonda topu Aykut'a kazandırdı. 60'larda Erhan'ın ortasına Kerem nefis vurdu, yine Aykut kalede devleşti. G.Saray kalesine iyice yaslandığı dakikalarda Gençlerbirliği, Sabri'nin asistinde (!) Burhan'la öne geçti...

Her şeyden önce maçın iki aşamalı olduğunu hatırlamakta fayda var. Sonuçta Gençlerbirliği fark bulabileceği bir maçta tek golle yetindi. Ahmet Akcan'ın sorumluluğunda sahada adeta yasak savan Aslan, futbol adına hiçbir şey ortaya koymadığı maçta final şansını da evine taşıdı...

TANJU ÇOLAK: İYİCE DÜŞÜNÜN! (FOTOMAÇ)

Galatasaray'ın G.Birliği maçına çıktığı kadroda önemli eksikler vardı. Hakan, Ümit, Lincoln, Mehmet Topal ve Feldkamp gibi. Anlaşılan o ki müzmin sakat Kalli, bundan sonraki maçlarda da takımının başında olamayacak. Yönetim bu soruna kısa sürede çare bulmazsa, Galatasaray'ın başı bundan sonra da çok ağrır...

... Coşkusuz, arzusuz G.Saray, futbolu kendisinden daha çok düşünen, kazanmayı daha çok isteyen G.Birliği'ne yenilmekten kurtulamadı. Genelde yedek olup da dün şans bulan oyuncular şapkalarını önlerine koyup bunun nedenini iyice düşünmeli ya da bu maçın kasedini izlemeliler. Bence neden sahada değil de kulübede olduklarını anlamaları çok uzun sürmeyecektir. G.Saray gibi bir takımın kulübesi bundan daha iyi olmalı...

HASAN TANKAYA: LÜTFEN CİDDİYET! (TAKVİM)

Başkent'te dün gece öyle bir Galatasaray izledik ki doğrusu onu tanımlayacak sözcükleri bulmakta zorlanıyoruz.. Sonuçta oynadığınız maç Türkiye Kupası yarı finalinin ilk ayağı. Eksik yorgun da olabilirsiniz. Toplamda 180 dakikalık bir maraton diyebilirsiniz. Ama bir 90 dakikayı böyle yok sayamazsınız. Galatasaray ilk kornerini 44. dakikada kullanıyor. Arda'nın iki şutu dışında gol girişimi yok ortada. Maç sarı-kırmızılı ekibin yarı sahasında geçiyor. Orta sahada tel tel dökülen ayaklar. Herkes mesaisini bitirmiş bu angarya da nereden çıktı görüntüsünde. Olmadı gerçekten yakışmadı.

İLHAN SÖYLER: PATRONLAR OLMAYINCA (HÜRRİYET)

Şuraya bakın... Gençlerbirliği çok sayıda köşe vuruşu kazanıyor, Galatasaray'ın kullandığı ise bir elin parmağını geçmeyecek kadar az.

Ne kanatlar ne de orta saha var. Galatasaray'ın orta sahasındaki direği Mehmet Topal da sakatlığı nedeniyle olmayınca, işler arapsaçına dönüyor. Mehmet Güven ve Barış kötü günündeydi, Ayhan, uzun bir sakatlıktan sonra çabalama içinde, Nonda ve Serkan da hücumda yok. Yok olunca da Galatasaray yok oluyor...

... Bir takımın başında olan teknik direktör, kulübede yerinde olmayınca takım içinde verimlilik-kalite-ilişki bağlantısı azalır. Buna bağlı olarak motivasyon ve 'biz ruhu' kaybolur. İşte bunların olmadığı bir takımdan iyi bir yarış çıkarmasını beklemek hayal olur. İşte Galatasaray da böyle bir görüntü sergiledi.

HALİL ÖZER: ASLAN FELÇ (MİLLİYET)

Elbette saha berbat. Topun düzgün gitmesi mümkün değil. Ama bu bile sadece ilk yarıda Galatasaray'ın 41 top kaybının açıklaması olamaz. İki metreden topu arkadaşına dürtemeyen, pas veremeyen bir futbolcu zemine bahane bulmamalı. Ve bu top kayıplarının yüzde 80'i Ayhan, Barış ve Arda'dan geliyor. Yüzde 20'lik bölüm de Nonda ve Sabri'ye ait. Ama tabii ki rekor Ayhan'ın. Mehmet Güven'in de son derece etkisiz oyunu buna eklenince Mehmet Topal'ın orada ne kadar önemli bir oyuncu olduğu ortaya çıkıyor. Dünkü top kayıpları belki de tüm sezonun rekoruydu...

Galatasaray'daki düşüş devam ediyor. Kayseri maçında kötüydü. Ankaraspor maçında daha kötüydü. Ve Gençlerbirliği maçı en kötüsüydü. Bu haliyle ne ligin altından kalkabilir, ne de kupanın....