"Hakemlere karşı bakış açım değişti"
Galatasaray'ın Brezilyalı yıldız futbolcusu Cassio Lincoln Türkiye'deki ikinci özel röportajında hakemler hakkında ilginç açıklamalar yaparak gündeme damgasını vurdu. Hakemler hakkındaki görüşlerinin değiştiğini belirten Brezilyalı yıldız , "Bana yapılanları seyirciler, medya görüyor ama hakemler bir türlü görmek istemiyor" dedi.
Basınla çok fazla konuşmayan Lincoln Türkiye'deki ikinci özel röportajında yine sadece Galatasaray TV'ye konuştu. Lincoln, kendisiyle ilgili gündem merak edilen tüm konulara açıklık getirdi. İşte gündeme damgasını vuran röportaj;
TÜRKİYE LİGİ'NİN KOLAY BİR LİG OLDUĞUNU KİMSE SÖYLEYEMEZ
Öncelikle Ankaraspor maçıyla başlayalım; çok kritik bir mücadeleydi şampiyonluk yolunda. Lincoln de maçta 90 dakika forma giydi ve galip geldiler. Maçı nasıl değerlendirecek?
Tabii ki zor maç oldu ancak sonuç olarak kazanmasını bildik. Sadece bu maç değil, geldiğim günden bu yana farklı kazandığımız maçlar dahil tüm maçlarımız zor oldu; bu durumda Türkiye Ligi'nin ne kadar zorlu bir lig olduğunu gösteriyor. Türkiye Ligi'nin kolay bir lig olduğunu kimse söyleyemez. Zor maçlar sonunda belli bir noktaya geldiğimiz gerçek ancak bunun devamı gelmeli. Eğer şampiyonluğa gidiyorsanız bu tip zor maçları sürekli oynamak zorundasınız; hiçbir maç kolay olamaz.
HAKEMLERE KARŞI BAKIŞ AÇIM DEĞİŞTİ
Zor maç oldu belki ama sanki Lincoln açısından daha zor bir maç oldu; maçın başından sonuna kadar kendisine sert müdaheleler yapıldı. Hakem tribünlerle, bizlerle ve Lincoln'le aynı görüşte değildi; özellikle bazı pozisyonları örnek verecek olursak (Hamilton'un ceza sahası içinde Lincoln'ün dengesini bozarak yere indirmesi, Erhan Albayrak'ın göğsüne çok net bir tekme atması) bu pozisyonları tüm tribünler, basın mensupları gördü ancak maçın hakeminin kararı o görülenler doğrultusunda olmadı. Hatta şu anda Lincoln'ün bacağında bir darbe var ve tedavisine başlandı bu tekmeler sonucunda. Bununla ilgili olarak neler söyleyecek?
11 yıllık profesyonel hayatımda hakemlerle ters düşmemeye çalışan, hakemlerle iyi anlaşmaya çalışan, onları koruyan bir futbolcu oldum ve yaptığım hareketlere çok dikkat ettim çünkü saha içindeki bir anlık hareketiniz ters anlaşılır ve gerek medya, gerekse tribünler bir anda hakeme sırt çevirebilir. Biz de sonuç olarak biliyoruz ki hakemler bu oyunun bir parçası ve gerçeği. Ben her zaman sahaya şunun bilinciyle çıkarım: '' Biliyorum ki futbolda sertlik var. Özellikle teknik yapısı biraz daha fazla olan futbolcuların üstüne daha çok gidilir. Rakip takımın futbolcuları kasıtlı veya değil sert hareketlerde bulunabiliyor '' ama ben her maça çıkarken gönlüm rahat olarak çıkıyorum çünkü sahada bir hakem var ve FİFA tarafından uygun görülmüş olan belli kurallar var; bana da bir sertlik yapılırsa hakem düdüğünü çalacak gereken cezayı, ikazı yapacaktır.
Ben Türkiye'ye ilk geldiğimde GS TV vasıtasıyla yaptığım açıklamada şunu belirtmiştim: ' Sahaya çıkarım, futbolumu oynarım; hakemlere güveniyorum, onların art niyetli olmadığını düşünüyorum, gerekli oyun kurallarını uygulayacaklarını biliyorum.'' Ama bügün aynı şeyleri söyleyemiyorum çünkü aynı fikirde değilim. Ankaraspor maçındaki sertlikler sadece benim görüşüm değil; seyirciler, medyamız, teknik heyetimiz ve yönetim kurulumuz hepsi benimle aynı görüşte. Yani sonuç olarak Ankaraspor maçındaki sertlikler herkes tarafından çok açık bir şekilde görüldü. Ankaraspor maçındaki hakemi talihsiz olarak değerlendirmek istiyorum çünkü pozisyonları iyi süzemedi. Henüz maçın ilk dakikasında dizimin üstüne aldığım bir darbe var, ilk yarının ortasında arkadan aldığım sert bir darbe var; zaten devre arasına iki değişik bölgeden ödemle girdim.
Şöyle bir gerçek var biz futbolcular sahada bir risk altında çıkıyoruz. Bu risk sakatlanma riski değil, cezalandırma riski. Bir oyuncu başka bir oyuncuya sert bir faul yaparsa sarı veya kırmızı kart görme ihtimali var. Eğer kötü performans ortaya koyarsanız hocanızın sizi oyundan alma riski var, kısacası birçok riskiniz var. Mesela ben 3 sarı kartla mücadele ediyorum ve Ankaraspor maçındaki penaltı pozisyonumu hakem kendisini aldatmaya yönelik hareket olarak değerlendirseydi, sarı kart görüp takımımı bir sonraki hafta yalnız bırakabilirdim (bu arada teşekkür ediyorum, Ankaraspor'un stoperiyle maçsonu konuştum ve kendisi de pozisyonun penaltı olduğunu itiraf etti.) Şimdi biz böyle riskler altında oynuyorsak eğer hakemlerin de böyle bir mekanizması olması lazım. Mesela Ankaraspor maçındaki hatalı karar ne benim hatam ne de Ankaraspor'lu futbolcunun hatası; bu tamamen hakemin hatasıdır ve benim merak ettiğimi konu böyle durumlarda hata eğer hakeme aitse ona uygulanacak cezai madde nedir? Benim ricam Yunus Yıldırım ve federasyon maçın kasedini bir kez alsın ve seyretsinler, işte o zaman beni aşırıya kaçıyorum, hatalıyım yoksa hata bende değimli her şey daha net anlaşılır.
TÜRK VE ALMAN HAKEMLER ARASINDA MALESEF FARK VAR
Lincoln uzun yıllar Almanya Bundesliga gibi bir ligde mücadele etti. Şunu merak ediyorum Lincoln orada bu kadar sertliğe maruz kaldı mı? Ayrıca Bundesliga'daki hakemleri de ligimizle kıyaslarsak anlayış biraz daha mı farklı?
7 yıl Almanya'da forma giydim, orada da sert futbol oynanıyor ama aradaki fark şu ki orada takımlar futbol oynamaya çalışıyorlar. Maç boyunca da hakemler aşırı sertliğe müsaade etmiyorsa ve takımlar futbol oynamaya çalışıyorsa zaten güzel oyun kendiliğinde ortaya çıkıyor. Beni de üzen asıl konu bu; Türkiye'ye geldiğim günden bu yana burada gerçekten çok büyük ve kaliteli futbolcular gördüm ama takımların sahadaki taktik anlayışı kapanmak üzerineyse ve iki takım da dengeli oynuyorsa tabiki de çok iyi bir futbol ortaya çıkmaz. Eğer yapılan sertlikler ve faullerden dolayı futbolcu sahada oyununu oynayamıyorsa bu hem Türk futbolu açısında bir günahtır; bu durumda kaliteli futbolcuları göremezsiniz, gelişimine engel olursunuz; hem de ülke futbolu açısından uygunsuz bir durum olur.
Ben kendi adıma konuşmuyorum sadece; aynı zamanda Türkiye'deki kaliteli futbolcular için de söylüyorum. Sonuç olarak futbolcular için kurallar nasıl aynıysa, hakemler için de aynıdır; baktığımızda aynı formasyondan geliyoruz. Ben şunu açık bir yüreklilikle söyleyebiliyorum, hakemleri de anlamalıyız. Mesela Hamilton'la girdiğim posizyonda hakem belki iyi süzememiş olabilir, biz de görmemiş olabilir diyebiliriz o pozisyon için fakat Ankaraspor maçında öyle pozisyonlar oldu ki bana yapılan onları görmemek imkansızdı. Dolayısıyla ben burada üzüntümü dile getirirken pozisyonları önce süzgeçten geçirerek konuşuyorum. Dediğim gibi bazı pozisyonlar vardı ki onların gözden kaçması imkansızdı.
Türk hakemler alman hakemlerden daha iyi veya alman hakemler daha iyi gibi bir söz söylemek istemiyorum ama arada fark var tabiki bunu kabul ediyoruz. Benim üzüntüm gidilen okullar aynı, öğrenilen kurallar aynı fakat maalesef arada fark var, tabi bunu geniş taban yayamayız.
HAGİ'Yİ LİNCOLN'LE, LİNCOLN'Ü HAGİ'YLE KIYASLAYAMAZSINIZ
Lincoln, Kaiserslautern'e gittiğinde Sforza'nın veliahtı olarak gösterildi, Schalke'ye gittiğinde ''10'' numaralı forma kendisine verildi, Galatasaray'a geldiğinde Hagi'yle kıyaslandı. Bunlar ve bu tip büyük beklentiler üzerinde piskolojik bir baskı oluşturuyor mu ?
Kıyaslamalar her zaman olacaktır ve hemen hemen her kulüpte olmuştur, hatta bazen öyle karşılaştırmalar yapılır ki aslında o futbolcu 50 yıl önce oynamıştır ama ben ilk geldiğim günden bu yana söylüyorum; '' ben buraya Lincoln olarak geldim ve takımım için elimden geleni Lincoln dahilinde vermeye çalışırım. Hagi'yi Lincoln'le, Lincoln'ü Hagi'yle kıyaslayamazsınız çünkü her futbolcu ayrı bir yapıya sahiptir. Aslında bu durum öyle ilginçtir ki biz gittikten 10 yıl sonra bile bu kıyaslamalar olacaktır. Mesela şu anda Schalke'de böyle bir durum konuşuluyor ''Schalke'de Lincoln gibi bir oyuncuya ihtiyaç var deniliyor.'' Ben Lincoln olarak elimden geleni kapasitem çerçevesinde ortaya koyarak takımıma yardımcı olmaya çalışırım ama ben bunu Lincoln olarak yapıyorumdur.
Yayın tarihi: 17 Mart 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/17//haber,F3CD4B241E994181B604051034FEBDA1.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.