kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Mart 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Başrollerini (altta, soldan sağa) Pekcan Türkeş, Soner Arıca, Aydan Şener, Ferdi Akarnur, Abdullah Şahin ve Sümer Tilmaç'ın paylaşacakları oyunda, sağlığı elverirse Erol Günaydın da rol alacak ve kantocu bir helacı kadını canlandıracak

Aristokrat geçinenler bu oyunu izlemeye gelmesin!

ECE SARUHAN / GÜNAYDIN
Sadık Şendil'in 'Çılgın Yenge' adlı oyununu sahneye koyan Sümer Tilmaç ve Abdullah Şahin: Biz halk için tiyatro yaparız. Afişe 'Kendini aristokrat sananlar bizi izlemesin' diye yazacağız!..
Abdullah Şahin Halk Tiyatrosu, 1970 ve 1982 yıllarında sahnelendiğinde izlenme rekorları kıran Sadık Şendil'in 'Çılgın Yenge' adlı eserini yeniden tiyatroseverlerle buluşturuyor. Oyunu Sümer Tilmaç ile birlikte sahneye koyan Abdullah Şahin, eserin öyküsünü şöyle özetliyor: "Oyunda Kayserili tutucu bir amcanın ölen kardeşinden kalma mirası yeğenlerine paylaştırmak için, İstanbul'a gidişi anlatılıyor. Dejenere bir hayat sürdükleri için mirası yeğenlerine vermek istemeyen amca, kaza geçirip bir homoseksüelin kanını aldıktan sonra kişilik değiştiriyor ve komedi başlıyor."

ŞENER İLK KEZ SAHNEDE!
Oyuna ismini veren 'çılgın yenge' karakterini Aydan Şener canlandırıyor. Şener; hem ilk defa tiyatro sahnesine çıkacak, hem de komedi yapacak olmanın heyecanını yaşıyor. Oyun için albüm çalışmalarını erteleyen Soner Arıca'nın heyecanı da Şener'inki ile yarışacak cinsten... 'Çılgın Yenge' ekibini provada yakaladık ve Tilmaç ile Şahin'in, coşkuları gözlerinden okunan genç oyuncularına, 'Sessiz olun kıskançlar! Burada oyunu anlatıyoruz' şeklindeki takılmaları eşliğinde, keyifli bir sohbete yelken açtık...

* Sümer Bey, Abdullah Bey gibi siz de oyunda rol alacak mısınız?
Sümer Tilmaç:
Durumum Abdullah Bey'le ilişkilerime bağlı. İlişkilerimiz sorunsuzsa oynatıyor beni.

* Bu sorunun yanıtını sizden alalım o halde Abdullah Bey...
Abdullah Şahin:
Eee, oynama ihtimali var. (Kahkahalar) Oynamayacaksanız adınızı afişe yazmayalım Sümer Bey. Halk afişte adınızı görüp, sizi sahnede bulamazsa üzülür.
S.T.: Benim ismimi boşverin de, 'Kendini aristokrat zannedenler bizi izlemesin' diye bir ifade koymayı düşünüyoruz oyunun afişine.

* Neden yapacaksınız bunu?
S.T.:
Çünkü bu, aktörün çok iyi bir plastik malzeme olduğunu gösteren bir halk oyunu. Diğer oyunlarda bunu göremiyoruz. Mesela Shakespeare ile benim aram pek iyi değil. O beni sevmiyor, ben de onu. Öyle aristokrat oyunlardansa, halkın anlayabileceği oyunlar sahnelenmeli.
A.Ş.: Bir dönem sinemacılar Atilla Dorsay'a film beğendirmek ve kendilerini piyasada kahraman ilan etmek için, seyircinin hiçbir şey anlamadığı filmler çekerlerdi. Şimdi de bazı tiyatrolar sadece kendileri için oyun sahneliyor. Halk oynadıkları oyunlardan bir şey anlamıyor. Ortaya aristokrat bir tiyatro çıkıyor. Biz bunu sevmiyoruz ve halk tiyatrosu yapıyoruz. Seyircinin sahnede kendi hayatından kesitler bulması şart!

* 'Çılgın Yenge' çok eğlenceli bir oyun. Geçtiğimiz yıllarda sahnelendiğinde çok ses getirmişti...
S.T.:
Oyun eğlenceli, biz de eğlendiriciyiz. Komedi izlemeye gelen seyircinin bir kısmı gülmeye, bir kısmı da gülmemeye şartlanmıştır. Gülmemeye gelen insanı kolay açamazsınız. O yüzden komedi yapmak zor.

ŞEN VE YÜCEL TOSLADI
* Seyirci sizleri çok iyi tanıyor. Dolayısıyla sizi izlemeye gülmeye şartlanmış olarak geleceklerdir...
S.T.:
O çok kötü bir şey işte. Eğer gülmeye şartlanarak gelir ve gülmeden giderlerse, o zaman ben Shakespeare oynamaya başlarım. Şener Şen ve Uğur Yücel bunu yaşadı. İkisi geçmişte, Antalya'da bir oyun sahneye koydu. Onları izlemeye 10 bin kişi gitti ama oyuna kimse gülmedi. İnsanların bir kısmı, "İhtiyaçları olduğunu bilseydik, onlara çekle para yollardık. Buraya kadar yorulmalarına gerek yoktu" bile dedi. İkisi de, 'Biz ne yaparsak yapalım, kıçımızı kurtarırız' diyorlardı ama kurtaramadılar. O zaman onlara, "Oyunun sonunda Türk bayrağı açın da alkış olsun" demiştim. "Ben yaparım" demekle olmaz bu işler. 'Seyircinin eline ne yaparsak onu veririz, onlar da bizi bildiklerinden her verdiğimizi alır' diye düşünüp, duvara tosladılar. Yok öyle numara! Yemezler artık o numaraları!

* Aydan Hanım, bu sizin ilk tiyatro deneyiminiz olacak...
Aydan Şener: Evet. Tiyatroyu yıllardır çok istiyordum. Bu doğrultuda çok görüşmem oldu ama hiçbir oyunu beğenmediğim için artık bu hayalimin gerçekleşemeyeceğini düşünüyordum. Ama 'Çılgın Yenge'ye, tekstini okuduğum anda bayıldım.

AŞKIMIZA KADİR İNANIR!
* Neden bu oyunda Aydan Hanım'la birlikte çalışmak istediniz?
S.T.:
Kendisi çok başarılı, çok masum bir yüzü var. Ruhunun güzelliği dışarı yansıyor. Tiyatroda rol yapılmaz, insan kendini yansıtır. Bu yüzden tiyatro sahnesi tam ona göre. Bence çok başarılı olacak. Kendisi bizimle çalışmayı kabul ettiğinde, Abdullah Bey'le ortak bir karar aldık. İkimiz de Aydan Hanım'ı birbirimizden kıskanmayacağız. (Kahkahalar) Hangimize daha iyi davrandığı, aramızda bir sorun yaratmayacak.
A.Ş.: Aydan Hanım yıpranmamış, ismi dedikodulara karışmamış biri.
S.T.: Bundan sonra karışacak inşallah. (Kahkahalar)
Aydan Ş.: Aman yok! 'İnşallah' yerine 'Allah korusun' diyelim!
S.T.: Bakın Abdullah Şahin, Aydan Hanım aramıza katıldıktan sonra saçlarını iyice beyaza boyattı. Antonio Banderas'ın yaşlılığına benzemeye çalışıyor kendisi. (Gülüyor)
Aydan Ş.: Siyaha da değil, beyaza boyattı yani öyle mi? (Kahkahalar)
S.T.: Böyle dedikodular çıkaralım ki manşet olalım. Ben reklam için kayınvalidemin poposunu ısırmayı bile düşünüyorum. Yeri gelmişken söyleyeyim Aydan Hanım; dedikodu da olsa adımızın çıkması beni çok mutlu eder. Oyuna faydalı olur, hem size de hiç zararı dokunmaz. Kim inanır ki bizim aramızda bir şeyler olduğuna!
A.Ş.: Kadir İnanır! (Kahkahalar)