Çankırılı Süreyya, terlikle ilk katıldığı koşuda birinci olunca Türk atletizminin yeni bir yıldız kazanacağını nereden bilirdik. Ama o köylü kızı çalıştı; sonunda Avrupa Şampiyonu ve dünya ikincisi oldu. Bayanlarda atletizme ilgi artmıştı.
Herkes Süreyya olmak için koşuyordu. Ancak bir yanlışlık Süreyya'nın sonu oldu. Buna
"Süreyya'nın yanlışı" diyebiliriz, Atletizm Federasyonu'nu suçlayabiliriz, kendi kendimizi de eleştirebiliriz. Ama şu bir gerçek ki Süreyya ile başlayan atletizm sevgisi artık yok oluyor.
Olimpiyatlara kısa süre kaldı. 2004'te göreve gelen Mehmet Terzi yönetimi yeni Süreyyalar, Binnazlar, Türkanlar, Nevinler, Eşrefler yetiştireceğine, işin kolayına kaçtı;
İTHAL sporcu ile Pekin'e hazırlanıyor.
Sporda din, dil, ırk ayrımına karşıyım. İstiklal Marşını ayyıldızlı forma ile söyleyen, Türk bayrağını göndere çektiren sporcuyu ayakta alkışlarım. Ancak 20 milyon genç nüfusa sahip bir ülke olarak yeni yıldızlar yetiştirme yerine işin kolayına kaçmamızın savunması olamaz.
İŞ TİCARETE DÖKÜLDÜ Etiyopya, Güney Afrika, Sudan gibi ülkelerden
İTHAL edilen sporcuları Türk vatandaşı yap, sonra da ay-yıldızlı formayı giydir.
Oh ne ala! Bu
İTHAL sporcuları getirenler belli. Bu işi
TİCARETE döktüler. Bu işe soyunanların, Afrika'yı gezeceklerine Ağrı, Kars, Erzurum, Sivas'a gidip, geleceğin yıldızlarını keşfetmeleri gerekmez mi?
Bu nasıl bir yönetim anlayışı? Yoksa İTHAL sporcu yerine İTHAL yönetici mi transfer edelim?
Atletizm Federasyonu, güreşten sonra
(4 milyon doların üstünde) en fazla bütçeye sahip. Bu sporcuların bilmişler tarafından kulüpler için getirildiğini, federasyondan kuruş harcama yapılmadığını açıklayabilirler
ama kimseyi inandıramazlar. Getir, iki yarış koştur, barajı geçsinler sonra da olimpiyatlara götürelim.
Hele bir de madalya aldılar mı keyiflerine diyecek yok. Bu atletler o kadar başarılı da neden kendi ülkeleri için yarışmıyorlar?
Başka bir ülke daha fazla doları önlerine koydu mu gitmezler mi?
ÖZ EVLADIMIZI UNUTTUK Çünkü onların ve onları getirenlerin hesabı
'tamamen duygusal.' Suçladığımız Süreyya Ayhan, önüne konulan dolarları
"Göğsümde ay-yıldızdan başka bir şey taşımam" diyerek elinin tersiyle itmişti. Atlet
İTHAL edeceğimize malzeme
İTHAL edip, Türkiye'nin 100 metre engellide rakipsiz sporcusu Nevin Yanıt için Mersin'de bir pist yapsınlar.
Çalışması için pisti olmayan Nevin'den başarı bekleyenler, kendi öz evladına sahip çıksın. Yoksa
İTHAL yoluyla alınan madalyalar Türk atletizminin ileriye gittiğini göstermez. Kimse Elvan'a veya
İTHAL edilen bir başka atlete özenmiyor.
Onlar Süreyya gibi olmak istiyor. Bu nedenle yeni Süreyyaları yaratanları alkışlarım. İTHAL atlet peşinde tamamen duygusal olarak koşanlara inanma Mehmet Terzi. Seni de yanlış yönlendiriyorlar.
Yönünü kaybettiğin zaman doğruyu bulamazsın. Soyadın Terzi olduğuna göre, TERZİ nasıl iyi kumaş bulup, makası da eline alıp ölçüp, biçip insanın üzerine yakışan bir elbise ortaya çıkarıyorsa, sen de Türkiye'de iyi atletler çıkarabilirsin. Bugün
İTHAL atletler getiriyoruz. Yarın
İTHAL yönetici getiririz. Vah benim Türk sporum. Vah benim Türk atletizmim.
Yayın tarihi: 13 Mart 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/13//haber,DEF23BE8518845CC925307DFE54FC900.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.