Hamilelik her gün yeni bir şey öğretiyor insana. Yaşadıklarınız, karşılaştıklarınız, duyduklarınız karşısında şaşırıp kalıyor ve her şeyi durup bir kez daha düşünüyorsunuz. Örneğin insanın herhangi bir ciddi hastalığı veya sakatlığı olmadan yaşamasının, sağlıklı bir çocuk dünyaya getirmesinin, hatta normal yolla hamile kalabilmesinin bile aslında ne büyük şans olduğunu keşfediyorsunuz. Mesela çocuk sahibi olmak isteyip de yıllarca uğraşan, maddi manevi yıpranan çiftleri düşünün. Her denemede yürek çarpıntısıyla, hamile kalıp kalamadığınızı öğrenmeye gitmek ne büyük bir zulümdür... Sonrasında bir de her şey yolunda gidecek mi telaşı... Veya ileri yaşta veya ailesinde herhangi ciddi bir genetik hastalık olan bir anne adayıysanız, yüreğiniz çarpmasın da görelim! Yeni öğrendiğim bir şey, Türkiye'de genetik hastalık taşıyan çift sayısının diğer Avrupa ülkelerine göre çok daha fazla olduğu. Sebebi ise akraba evlilikleri. Özellikle Doğu'da akraba evliliği oranı yüzde 70'lere ulaşıyor. İki akraba evlendiği zaman, çocuklarının genetik hastalık taşıma riski ise herhangi bir çiftten dört kat daha fazla. Yani, bile bile lades! Bir de Türkiye yaşam tehdit edici bi hastalık sayılan Akdeniz anemisi, yani talesemi hastalığı yönünden çok talihsiz. Örneğin bölgesel özelliklerinden ötürü Antalya'da yaşayan her 100 yüz kişiden 14'ünde talesemi'ye rastlanıyor. "Bu nedenle yabancı tıp adamları ülkemizi 'genetik hastalıklar cenneti,' diye tanımlar," diyor hafta içersinde görüştüğüm tüp bebek uzmanı Prof. Dr. Semra Kahraman. Genetik hastalıklar ise halk arasında bilindiği gibi sadece 'yedi nesil öncesinden' değil, yüz yıllar öncesinden gelerek sizin çocuğunuza yerleşebiliyor. Bunları bilmek gerçekten ürkütücü ama günümüz tıbbı öyle şeyler gerçekleştiriyor ki, artık sağlıklı çocuk dünyaya getirebilme şansınız daha fazla. Bunun nasıl gerçekleştiğini yan sütundaki haberde detaylarıyla anlattım. Herhangi bir genetik hastalık taşıyıcısı veya lösemi, talesemi'ye yakalanmış çocuğu olan tüm çiftler okumalı. Peki normal yolla ve sağlıklı bir bebek için, öncesinde yapabileceğimiz bir şey var mı? Prof. Dr. Kahraman, modern çağın kadınlarını uyarıyor: "Bir kadının çocuk yapması için en doğru yaş aralığı 23-35'tir. Hatta artık bunu 38'e bile çekebiliriz. Ama onun üzeri her yaşta normal yolla veya tüp bebekle bile hamile kalma olasığınız azalıyor. Bunun yanında da sakat çocuk doğruma riskiniz çok fazla. Yaşam kalitesi artıyor, 40'ında 30 yaşında gibi görünebiliyorsunuz belki ama hiçbir şey yumurtalarınızın eskimesine engel değil." Tüm bunlardan ne öğreniyoruz? "Her şeyin hayırlısı," demeden önce kariyeri, özgürlük aşkını bir tarafa bırakıp her işi normal zamanında yapmamız gerektiğini. Tabii anne olmak istiyorsak!
Yayın tarihi: 1 Mart 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/01/ct/haber,C34AAD0216C34591BD553B0CD86744ED.html
Tüm hakları saklıdır.