kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Mart 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Kasabayı saran sisin içinden 'kötülük' çıkıyor.

Yorgun bir Stephen King uyarlaması

ATİLLA DORSAY
ATİLLA DORSAY
Bir Stephen King uyarlaması. Ve kim bilir kaçıncısı... Üstelik kameranın ardında, bir avuç filmiyle 90'ların yıldızlaşmış yönetmeni Frank Darabont var. İkisi de King uyarlaması olan ve ikisi de efsane katına yükselen iki filmi, The Shawshank Redemption / Esaretin Bedeli ve The Green Mile / Yeşil Yol'dan sonra geçen tam dokuz yıllık bir ayrılığa nokta koyan bir film bu. Çok şey beklemez misiniz? Film, ünlü korku-gerilim romanları yazarının 1980'lerde yayımlanan bir kısa hikâyesinden uyarlanmış. (Bunu bilmek önemli çünkü filmde o dönemden beri sinemada işlenegelmiş çok şey var.) Maine eyaletinin sakin bir kasabasında, insanlar birden ortalığı saran bir sisle uyanıyor. Kısa zamanda, sisin içinde garip yaratıkların dolaştığı ve insanları çekip alarak öldürdüğü ortaya çıkıyor. Birkaç korkunç ölümden sonra, büyük bir mağazada toplanan bir grup kasabalı, bu dehşete karşı durmaya çabalıyor. Bu kez, anılan iki filmdeki yadırgatıcı ama aynı ölçüde büyüleyici mistik öğeler, yine bir meçhule dayalı ama aşınmış bir motife dönüşüyor: Dışardan gelip çevreyi istila eden yabancılar veya yaratıklar... İstilanın kaynağı belli belirsiz gösteriliyor: Ordunun yaptığı esrarengiz deneyler... Ama perdede gördüğümüz şeylerde çok yenilik yok. Koyu bir sisin içindeki dehşet, aslında John Carpenter'ın ünlü filmi Sis'ten alınmış gibi. Bir mekana kıstırılmış olup, dışardaki ölümcül yaratıklara karşı mücadele, kimi George Romero filmlerini hatırlatıyor. O garip dev böcekler, 1950'lerin genelde atom araştırmaları sonucu dev boyutlar almış böcekleri anlatan ucuz bilimkurgularından fırlamış gibi. Özellikle final bölümü ise Dünyalar Savaşı veya Children of Men / Son Umut gibi son dönem bilimkurgu fantezilerini akla getiriyor. Bu açıdan film, becerikli biçimde anlatılmış olsa da biraz demode duruyor ve çok heyecanlandırmıyor. Belki en ilginç yanı, grubun içinde olup bitenler aracılığıyla, insan kişiliğinin ezeli zaaflarına getirilen yaklaşım. Özellikle de Oscar'lı oyuncu Marcia Gay Harden'ın ustaca canlandırdığı, zararsız bir Tanrı müridi görünümünden tehlikeli ve ölümcül bir fanatik kimliğine kayıveren kadın karakteri. Herkes için ve her zaman alınması gereken dersler içeren bir kişilik...

ÖLDÜREN SİS * *
(The Mist)/ Yönetim ve senaryo: Frank Darabont, Görüntü: Ronn Schmidt, Müzik: Mark İsham, Oyuncular: Thomas Jane, Marcia Gay Harden, Laurie Holden, Andre Braugher, Toby Jones, William Sadler/ Amerikan filmi.
Haberin fotoğrafları