kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Şubat 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
'İhtiyarlara Yer Yok'

Şiddetin karikatürize edilmiş versiyonuyum

ESİN KÜÇÜKTEPEPINAR
ESİN KÜÇÜKTEPEPINAR
80'inci Akademi Ödülleri'nde 'İhtiyarlara Yer Yok' filmindeki performansıyla 'En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu' Oscar'ını kucaklayan Javier Bardem, sinema yazarımız Esin Küçüktepepınar'a konuştu: Rolüm varolan şiddeti özetliyor; nedensiz, mantıksız ve vahşi.....
Bu yıl Oscar'a Avrupalı oyuncular damgasını vururken; öncesinde değil ödül, adaylığın bile hayalini kuramayan İspanyol aktör Javier Bardem 'En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu' ödülünü kucaklarken çok heyecanlandı, kabul konuşmasını yarı İngilizce yarı anadilinde yaparak minnettarlığını ifade etmeye çalıştı. Oscar'a damgasını vuran 'İhtiyarlara Yer Yok' filmindeki 'sayko cani' rolüyle etrafı kana bulayan Javier Bardem ile görüştük.

DİL HOCASIYLA PRATİK YAPTIK

* Bu film western mit'i üzerinden yozlaşan Amerikan toplumunun hal ve ruhuyetini vurguluyor. Siz bir yabancı aktör olarak bu hikayenin neresindesiniz?

Şiddetin karikatürize edilmiş versiyonuyum. Abartılı yazılmış bir rol elbette ama genelde varolan şiddeti özetliyor; nedensiz, mantıksız ve vahşi. Bir Avrupalı olarak bunu yeterince anlamayabilirim ama oyuncu olarak olayın içine girmek zorundasınız. Ayrıca Amerika'ya ait keskin bir şiddet gibi görünse de tüm dünyanın mustarip olduğu bir vahşet var ortada. Ben de aksanıyla veya tipiyle belirli bir kategoriye sokamayacağınız bir caniyim.

* İngilizce aksanınız bayağı iyi. Öncesinde çok çalıştınız mı?

Özel bir dil hocasıyla durmaksızın pratik yaptık çünkü Coen kardeşler İspanyol aksanımın çok belirgin olmamasını istediler. Karakterimin biraz kimliksiz olması gerekiyordu.

* Sizi kez böylesine kötücül bir rolde izliyoruz. Söz konusu Coenler olsa da tereddüt ettiniz mi hiç?

Onlarla çalışmak müthiş bir ayrıcalık. Tüm filmlerini severim ama 'Blood Simple'i izlediğimde vurulmuştum. Hiç tereddüt etmedim kabul ederken. Hayranım onlara ve çok şanslıyım! Ama çekimlerde zorlandığımı itiraf edeyim.

* Nasıl zorlandınız?

Ben her role hazırlanırken zorlanırım. Burada da ilk çekimlerde yalnız başınaydım sahnelerde. Sürekli kafa yorup nasıl olmam gerektiğini düşündüm, oyunculuğun rol kesmek değil, karakterin ta kendisi 'olmak' anlamına geldiğini düşünüyordum. Dolayısıyla sürekli araştırıp, kendimizden memnun olmamamız gerek. Bu huzursuz bir durum ama aynı zamanda sizi besliyor ve geliştiriyor. Ben kendimden oyuncu olarak hiç memnun olmam ki zaten. Genelde çekimlerde sürekli tedirgin bir duygu yaşarım.

* Coen kardeşlerin sette çok ketum ve sesiz oldukları söylenir, nasıldı çalışmak?

İyi ki bu filmde Josh (Brolin) vardı. İyi arkadaş olduk, çekimler dışında da birlikte takıldık. Nasılsa her an kovulacağımızı düşündüğümüzden mümkün olduğunca hiçbir şeyi dert etmedik.

* Nasıl yani?

Coen kardeşlere saygım sonsuz ama söylemeliyim ki sette hiç tepki vermeden çalışıyorlar. Josh da aynı dertten mustaripti. Ne aferin ne de çok kötü oldu diyorlar. Ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar. Ama o an siz bir oyuncu olarak kendinizden emin olamıyorsunuz tabii ki.

* Bu bir Amerikan suç öyküsü. Size neler ifade ediyor?

Biz de İspanya'da Western filmleri çok izledik, John Ford hayranı olduk. Tabii ki Avrupa ile ABD kültürü ve bakışı arasında çok fark var. Yani suç değil işleniş biçimindeki vahşet farklı olabiliyor. Öldürmemek seçimim varken bile insanları harcıyorum mesela...
Haberin fotoğrafları