kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 26 Şubat 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Bu oyunla çiftler ya aşık olacak ya da ayrılacak!

ASLI ÖRNEK
Günay Karacaoğlu 'Basit Bir Ev Kazası' isimli oyunuyla tiyatro sahnesine döndü. Tek kişilik oyunda Songül isimli bir kadını canlandıran Karacaoğlu "Bu oyunu izleyen çiftler ya birbirine daha çok aşık olacak ya da ayrılacak" diyor..
İLİŞKİLİ HABERLER
Bu oyunla çiftler ya aşık olacak ya da ayrılacak!
Birçoklarının gönlünde 'Şehnaz Tango' ve 'Yarım Elma' gibi dizilerle aldığı rollerle yer eden, şu sıralar 'Aşkım Aşkım' isimli dizinin yeniden çevriminde rol alan Günay Karacaoğlu, zor ama bir o kadar da keyifli bir oyunla izleyicinin karşısında... 'Basit Bir Ev Kazası' isimli tek kişilik oyunda Songül adlı bir ev hanımını canlandıran Karacaoğlu, oyunda tek başına olduğu için kimi zaman çok sıkıldığını dile getiriyor. Oyuna başladığında "Sağımda solumda hiç insan yok! Vaz mı geçsem acaba?" dediğini belirten Karacaoğlu, iddialı açıklamalarda bulunduğu oyununu ve özel hayatını anlattı.

* Oyuna başlamaya nasıl verdiniz?
Geçen sene Aysa Prodüksüyonla 'Bana Mastikayı Çalsana' isimli bir müzikal yaptık. Sonra Aysa Prodüksiyon'un sahipleri bu sene de bir oyun sahneye koymak istediklerini söyleyip, "Oynar mısın?" diye sordular. Açıkcası korktum. Tek kişilik oyun fikri önce çok iddialı geldi. Çünkü ben hep daha ortalama bir şey istiyordum. "Sahnede ben varım, beni seyredin" gibi şeyler iddialı geliyordu. Sonra düşünüp, kabul ettim. Şimdi Murat İpek'in yazdığı tek kişilik bir kadın oyununda rol alıyorum. Ama hâlâ korkuyorum. Hatta rüyalarıma giriyor. Hep girişleri kaçırıyor, oyuna geç kalıyorum.

ACIKLI BİR GÜLDÜRÜ!

* Konusunu anlatabilir misiniz?
Aslında bir kadın hikayesi gibi görünüyor ama ben bunu bir cinsel konuya oturtmaktan yana değilim. Bu oyunu Songül değil de, Ahmet diye yazarsanız onun hikayesi de olabilir. Bir insan meselesi aslında... Kendi tercihlerini yapamayan insanların hikayesi...

* Evlilik çarkında bunalmış bir kadının hikayesi olarak lanse edilmişti?
Evet... Tercih derken oyundaki Songül, ayrılmaya bile karar veremiyor. Kocasını çok sevmesine rağmen kocasının onun farkında olmayışını görmezden geliyor. Çok acıklı bir güldürü. Herkesin başından geçebilecek bir hikaye... Bütün ilişkilerde kimsenin telaffuz edemediği alt cümleleri ortaya çıkarıyoruz. Bu oyuna gelen karı-kocalar oyun sonrası ya birbirilerinden ayrılacak ya da daha çok aşık olacak.

* Kendinizi komik buluyor musunuz?
Ben komik bir kadın olduğumu düşünüyorum ama iddiam yok. Bu oyunu tek kişi olarak yapmamı da tamamen yapımcıların cesaretine bağlıyorum.

* Oyun tek kişilik olduğu için hiç korku ya da endişe duyuyor musunuz?
Evet. Bir de kendimi çok yalnız hissediyorum. Sağımda solumda insan yok!

* Repliğinizi unutursanız ne yaparsınız?
Öyle bir şansım yok! Günde çok saat çalışıyoruz. Hiçbir şeyi atlamamamız lazım. Çok zor işimiz ya! Vaz mı geçsem acaba? (Gülüyor.)

SAHİCİLİK ÇOK ÖNEMLİ

* Bu oyundan ne bekliyorsunuz?
Sahneye çıkmanın bence başlı başına bir amacı var. İstatistiklere göre her yıl 100 çiftten 90'ı boşanıyor. Bu çok üzücü bir şey. zaman niye evlilik var? Samimi cümleler kuramayan insanlar anlaşamaz. Bu anlaşamama, birbirini görememe, gördüğünde bakamama durumu var ya, bu sadece kadın-erkek ilişkilerinde değil, arkadaş ve yakın aile arasında da yaşanıyor. Benim bu oyunda vermek istediğim mesaj 'Ne olur birbirimizi daha fazla görelim'. Bu oyunun seyredilmesini istiyorum. Çünkü belki birçok ilişki düzelecek, belki de zorla giden birçok ilişki bitecek.

* 'Yarım Elma' isimli dizinin ardından şimdi 'Aşkım Aşkım' dizisinde oynuyorsunuz. Neden ara verdiniz?
Bir sürü işlerde rol aldım ama en çok 'Yarım Elma' akılda kaldı. Çünkü son yedi senedir Show TV ve Kanal D'de tekrarları yayınlanıyor. Yani bir oyuncu olarak "Ben biraz çekileyim de yüzümü dinlendireyim" diye bir düşüncem yoktu.

* 'Tiyatrocu olacağım' diye yola çıktınız, dizi oyunculuğu yaptınız. Kendinizi istediği her şeyi yapmış hissediyor musunuz?
Evet. Hayatta istediğim her şeyi yaptım. Ayrıca ben dizileri küçümseyen oyunculardan değilim. Zaten ikisi arasında fazla bir fark yok! Önemli olan 1.5 metre yükseklikte tahta üzerinde de olsanız, televizyonda kamera karşısında da olsanız sahici olabilmeniz... Son dönemde izleyici televizyonu tercih ediyor çünkü televizyon seyrederken size ücret ödemiyor. Oysa siz orada bir cümleyi söyleyebilmek için sekiz saat ışık için beklerken, izleyici o sahnede yerinden kalkıp mutfağa portakal almaya gidebiliyor.