İtirazlar 5 madde üzerinde yoğunlaştı

1- (2'nci madde) "Kanunun uygulanmasında milletlerarası mütekabiliyet ilkesi saklıdır" ibaresi azınlıkların hala eşit vatandaş gibi görülmediği şeklinde yorumlandı.

2- (5'inci madde) "Yeni vakıflar; Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulur ve faaliyet gösterirler" ifadesi çelişkili. Medeni Kanuna göre "belli bir ırk ya da cemaat mensuplarını desteklemek için vakıf kurulamaz."

3- (7'nci madde) "Bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce mazbut vakıflar arasına alınan vakıflarla, bu kanuna göre mazbut vakıflar arasına alınan vakıflara bir daha yönetici seçimi ve ataması yapılamaz" maddesi "Hukuka aykırı ve keyfi bir bürokratik uygulama olan cemaat vakıflarının mazbutaya alınması usulünün devam etmesinin önü açılmıştır" şeklinde eleştirildi.

4- (25'inci madde) Vakıflara, vakıf senedinde yer almak kaydıyla uluslararası faaliyetlere katılma ve yurt dışında şube açma izin veriliyor. Ancak padişah fermanıyla kurulan cemaat vakıflarının senedinin olmaması bu hakkın kullanılmasını engelliyor.

5- (Geçici 7'nci madde) "1936 Beyannamelerinde kayıtlı olup, halen tasarruflarında bulunan" kayıtlı taşınmazların devrini düzenleyen madde, taleplerinin zaten tasaruflarında olmayan malları geri almak olduğunu hatırlatmasıyla eleştiriliyor.