kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 15 Şubat 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

O genç kızı kurtarmıştı oğluna yetişemedi

Pervin METİN
Geçen ay intihar eden oğlunun acısıyla perişan olan doktor Şemsettin Hatipoğlu'nun 21 yıl önce bir kızı atlarken tutup kurtardığı ortaya çıktı..
Yaklaşık bir yıl önce evlerinde çıkan yangından annesi Ayşegül Hatipoğlu ile birlikte mucize eseri kurtulan ve haberlere konu olan 16 yaşındaki Emir Hatipoğlu geçen ay bu kez bir intiharla gündeme geldi. Lise öğrencisi Emir Hatipoğlu, yangının çıktığı aynı binanın 12'nci katından annesinin gözü önünde ölüme atladı. O sırada binanın altında aracını park eden doktor baba, oğluna ilk müdahaleyi yaptı ancak hayata döndüremedi. Doktorluk hayatının en zor anını yaşayan 55 yaşındaki Şemsettin Hatipoğlu'nun 21 yıl önce İSKİ binasının çatısına çıkarak intihara kalkışan genç bir kızı, atladığı sırada omuzlarından tutarak kurtardığı ortaya çıktı. 1987'de tüm gazetelerin o anın fotoğraflarıyla manşete taşıdığı olayın kahramanı Hatipoğlu, "Aksaray'da arkadaşımın ofisine uğramıştım. Büyük bir kalabalık ve polisler vardı. Kızı görünce çatıya çıktım. Kimse beni engellemedi. Konuşmaya, sakinleştirmeye çalıştım işe yaramadı. Kendini boşluğa bırakmak üzereyken, nasıl oldu bilmiyorum omuzlarından tuttum. Kot mont giymişti. Öylece sallanıyordu ellerimde. Vücudu boşlukta olduğundan ağırlığı iki kat artmıştı. Polisler hemen yardımıma yetişip kızı kurtardı. Yıllar sonra oğlumun da intihar edeceği aklımın ucundan geçmezdi. Kızı kurtardım ama oğlumu kurtaramadım" diye konuşuyor.

"YÜZÜNÜ ÖPTÜM"
Doktor baba, oğlunun intihar ettiği 29 Ocak'ı 30 Ocak'a bağlayan o geceden gözyaşlarını gizlemeye çalışarak bahsediyor: "Aracımı park ediyordum ki, karşı sitenin güvenliği bizim apartmana doğru koşmaya başladı. Ardından hızla yanıma gelip, 'Oğlun kötü durumda' dedi. Koşarak gittiğimde, çimenlerin üzerinde uyuyor gibiydi. Bayıldığını düşündüm. Eşim '12'nci kattan atladı, kurtar onu' diye bağırmaya başladı. Kâbus gibiydi. 10 dakika boyunca kalp masajı ve suni teneffüs yaptım. Oğlum değil de başka bir hastaymış gibi düşündüm. Aksi halde bir baba, evladının göğsüne nasıl öyle çökebilir ki? Bir yandan da öpmekten alıkoyamıyordum kendimi. Yüzünde tek çizik yoktu, hiçbir yeri kırılmamıştı."
Haberin fotoğrafları