Holosko forvette oynamalı

Vestel Manisa'dan Filip Holosko'nun transfer edilmesi ve karşılığında Koray'ın verilmesi üzerine, daha ikinci yarı başlamadan Beşiktaş'ı bekleyen tehlikeleri gündeme getirdim. Bu erken teşhisimi ilk 3 maçta 9 puan alınmasına rağmen sürekli tekrarladım.
Tehlikeyi sezmemin iki sebebi vardı. Birincisi, büyük ümitlerle alınan Holosko teknik direktör Ertuğrul Sağlam'ın kafasını karıştıracaktı. İkincisi de ön libero sorunuydu. Ön libero günümüz futbolunda sistemin çalışması için önemli bir görev yeri. Ve bu görev yerinin kendisine özgü özellikleri var. Ayrıca dünyada iki ön liberolu düzenle oynayan çok da takım var. Ligimizden en canlı örnek ise Fenerbahçe. Ama Beşiktaş geniş kadrosuna rağmen tek ön liberoya kalmıştı. Bu yüzden takımda alternatifi olmayan tek görev yeri ön liberoda eğer sakatlık ve ceza dolayısıyla Cisse oynayamazsa, ciddi saha içi sıkıntıları yaşanacağını belirttim. Bobo, Holosko, Delgado ve Ricardinho gibi devamlılığı ve pres özelliği olmayan oyuncuların arkasındaki orta sahanın ortasının yükü çok ağır olacaktı. Cisse deneyimi, disiplini, devamlılığı ve görev yerinin özelliklerini taşımasıyla ağır yükü başarıyla taşıyordu. Ama alternatifi yoktu. Kayseri deplasmanında da Cissesiz Beşiktaş'ın ne kadar büyük sıkıntılar yaşadığı görüldü.

ALİ TANDOĞAN TIKANIYOR...
Holosko da tahmin ettiğim gibi Sağlam'ın kafasını karıştırdı. Bir önemli gözlemim de şöyleydi: "Maçların durumlarına göre kısa bölümler hariç Holosko, Bobo ve Nobre bir arada olmaz." Çünkü Bobo ve Nobre çift santrfor olacaklarından arkalarında da Delgado veya Ricardinho'nun oynayacağını göz önüne aldığımda Ertuğrul Sağlam, Holosko'yu sağ kulvara çekecekti. Nitekim de öyle oldu. Halbuki Holosko'nun randıman vereceği tek yer var. O da ilerideki son adamın yanında serbest, gezgin ikinci forvet. Holosko bu şablonda hem kalabalık savunmalar içinde patlamalar yapar, hem de yapısı itibariyle geniş alanın etkili sprinteridir. Bu özelliklerini de golcülük ve asistlerle birleştirir.
Holosko sağ kulvarda oynamaya başlayınca hem önemli yetenekleri kısıtlandı hem de Ali Tandoğan'ın etkili kanat bindirmeleri yok oldu . Çünkü defans bloğunun kenarındaki oyuncunun kanat bindirmelerine işlerlik kazandırması için organize ataklar yapmak gerekir. Serdar Özkan, Ali Tandoğan ile uyum içindeydi. Serdar adam eksilten driplingler yapıyor, içe kat ederek Tandoğan'a alan açıyordu. Ali Tandoğan da hem kontra toplarda hem de bu kulvara yakın varyasyonlarda kanat ataklarına işlerlik kazandırıyordu. Holosko kenarda iş yapamadığı gibi Tandoğan'ı da tıkıyor.

İYİ Kİ BOBO İLE BAŞLAMADI
Ertuğrul Sağlam, Kayseri'deki maçtan sonra yaptığı açıklamada kötü oynadıklarını ve pozisyon sıkıntısı çektiklerini söyledi. Diğer maçlarda ise pozisyon zenginliği yaşadıklarını dile getirdi. Ama neden öyle oldu? Her zaman vurguluyorum, bir takım hakkında yorum yaparken rakiplerin gücünü ve ne yaptıklarını analiz etmek lazım.
Konyaspor ligin ikinci yarısında kötü bir performans çiziyor. 4 maçta sıfır puan. Beşiktaş'ın diğer üretkenlik sağladığı maçlar da Kasımpaşa ile Fenerbahçe'den evinde 5 gol yiyerek gelen Gaziantep ile gerçekleştirdiği karşılaşmalardı. Birçok kimse de Kayseri yenilgisini Cisse'nin yokluğu ile birlikte Bobo'nun olmayışına bağladı.
Ben ise tam tersini düşünüyorum. Bobo fizik gücü yetersiz ve devamlılığı olmayan bir santrfor. Takım olarak oyuna ağırlık koyulduğunda devreye giren ve iyi pozisyon koklayan bir golcü. Tek başına rakip savunmayı adam eksilterek zorlayacak, pres yapacak, takımı karşı alana yerleştirecek bir yapısı yok. Bence Beşiktaş Kayseri'de maça Nobre yerine Bobo ile başlasa çok daha erken teslim olurdu.