Meğer iki yıl 'el pençe' çalışmış

Ece Anlı'nın önce facebook'ta, ardından youTube'da 'en çok izlenen' kategorisine ulaşmış bir albümü var. Albümün adı El Pençe. Pop müziğin zamanımıza uyarlanmış altyapısı, zamanın ruhundan sıyrılmak için canlı yaylı çalgılar, dijital efektten kaçınma derken ortaya kolayca dinlenen bir eser çıkmış ama iş burada bitmiyor. Ece Anlı'ya uzaktan bakarsanız, bir zamanlar Andy Warhol'un zikrettiği söz uyarınca 'herkes beş dakikalığına ünlü olacak' listesinin yeni üyesini görürsünüz. Daha 'Evlerinin önü boyalı direk...' diye başlayan türküyü Endülüs kabında uyarlayan ikiz kardeşlerin yarattığı etki henüz bitmemişken, nereden çıktı bu Ece Anlı?

ANTALYA'DA BİR ROCKÇI
Hikâye 1982 yılında İstanbul'da başlıyor. Yemek hazırlarken Dede Efendi'den Müzeyyen Senar'a musiki terennüm eden bir anne; her sabah yataktan kalktığında Vivaldi'nin Dört Mevsimi'ni dinlemeyi alışkanlık edinen bir baba; Timur Selçuk'un öğrencisi olan ve de klasik müzik terbiyesini hiç bozmayan bir ablanın (Nilüfer Anlı) olduğu bir ailenin üyesi olarak doğmuş Ece. Babasının sağlık sorunu yüzünden Antalya'ya yerleşmiş ve annesinin parfüm şişelerini kullanarak ilk sahne deneyimini evde yaşamış. "Niye parfüm şişesi?" sorusunun cevabı basit; herkes ilk deneyimini saç fırçasıyla yapar, Ece daha albenili gördüğü için parfüm şişesini tercih etmiş. Arkasından Antalya'da amatör çalışmalar, tamamen kızlardan müteşekkil Kelebek grubunda davul çalma antrenmanları, bolca cover yapma teşebbüsü. Yeni pop ikonuna ilişkin ilk çatlak da burada başlıyor. Korn, Megadeth, Dream Theatre çalan Ece nasıl bir pop şarkıcısı olmuş? Ece'nin cevabı yine basit: "Önce kendimi ispat etmem lazım." Rihanna'dan örnek veriyor. Ardında kapı gibi Jay Z olan Rihanna kadar şanslı olmadığı için müzik endüstrisinin içinde kendini var etmesi gerekiyormuş. Yoksa Baba Zula'ya kulağını vermiş, arabasında ise Depeche Mode şarkılarına eşlik ediyormuş. Depeche Mode deyince akan sular duruyor ve röportajın şekli değişiyor. "Nasıl oluyor da dinlediğin müzik, albümüne sirayet etmiyor?" sorusuna Ece karşı çıkıyor ve Çıkmaz Sokak adlı şarkısının elektro-pop altyapısı olduğunu söylüyor. Kulüplerde rahatça çalınabilecek, dahası sağduyunuzu ve müzik ruhunuzu harekete geçirirseniz pekala bir Türk işi new-wawe diyebileceğiniz bir şarkı çıkmış ortaya. Dahası aynı şarkının remix versiyonunda (Albümde efekt kullanılan tek eser) Ece annesinden yadigâr alaturka yeteneğini de konuşturuyor. Zaten hâlâ devam ettiği şan dersinin hocası da sesinin (lirik soprano) özelliği karşısında şaşakalmış.

HANDE YENER POPÇU DEĞİL
Ece Anlı'nın asıl hikâyesi 2006 yılında başlıyor. Aslında o tarih vermedi ama gazetelerde çıkan 'Facebook'ta ünlü oldu' haberlerine itiraz ederken, iki yıldır bu albüm için çalıştığını söylediği için 2006 yılını başlangıç kabul ediyoruz. Arkın Çelik prodüktörlüğü üstleniyor, 10 şarkının dokuzunu da yaratıyor hatta Hande Yener'in şarkı ricalarını bile geri çevirerek Ece'yle mesai yapıyor. Ece Anlı artık Türk pop müziği endüstrisinin parçası olmuş durumda. Şu sıralar ciddiyetini izah edebileceği mecra arayışında çünkü onun için pop müziği Sezen Aksu, Nilüfer, Kayahan gibi isimlerden oluşuyor, yoksa, "Bakkal müziği yapıyorlar," diyerek meslektaşlarına laf atan Hande Yener'i pop müziği icracısı olarak kabul etmiyor.