Bisikletle gelen diktatörlük

Geçtiğimiz hafta dünya Endonezya'yı demir yumrukla yöneten eski devlet başkanı Suharto'nun ölümüne tanık oldu. 86 yaşında hayata veda eden bu ihtiyarın ölümü, son nefesini verdiği hastanenin önünde "Mahkemeye çıkmadan ölme" pankartları açan halkı dışında kimseyi ilgilendirmedi. Suharto, 1921 yılında Kimusuk köyünde bir çiftin 11 çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. Anne ve babasının boşanması hayatının dönüm noktası oldu. Küçük çocuğa yoksul amcası sahip çıktı. Eğitim yaşamı ortaokulda bitti. O da köyündeki tek bankada çalışmaya karar verdi. İşe giderken bisikletinden düşmesi ve takım elbisesinin yırtılması işine devam edebilmesini engelledi. Takım elbisesi olmadığı için büyük bir üzüntü içinde bankaya gidip istifasını verdi. Bu istifa onu diktatörlük yolundaki ilk adımı olacak orduya girmesine neden oldu.

PARALI ASKER OLDU
1940 yılında Hollanda Kraliyet Ordusu'na girdi. Rütbesi yavaş yavaş yükselirken, Japon ordusuna katıldı. Daha sonra Japonların desteklediği Endonezyalılardan oluşan militan kuvvetlere dahil oldu. Japonların İkinci Dünya Savaşı'nda yenilmesi Suharto'nun yeni bir rota çizmesinin önünü açtı. Hollanda'dan ayrılmak isteyen milliyetçilere dahil oldu. Endonezya 1949'da ülkenin ilk devlet başkanı Sukarno liderliğinde bağımsızlığını ilan ederken, Suharto da Endonezya Milli Ordusu'na katıldı. Sukarno 1966 yılı mart ayında bir mektupla olağanüstü hal ilan edip yetkilerinin büyük kısmını Suharto'ya devretti. Suharto da 1998 yılına kadar süren Yeni Düzen Hükümeti'ni kurdu. 1967'de Sukarto'nun bütün yetkileri elinden alındı ve Suharto resmen ülkesinin ikinci devlet başkanı olarak yemin etti. Suharto'nun ilk icraatı Komünist Parti'yi kapatmak oldu, 500 bini aşkın insan komünizm yanlısı olduğu için öldürüldü. 100 bin kişi, haklarında kesin bir suçlama bulunmadan 14 yıldan fazla hapishanede tutuldu. En az 9 bin kişi ordunun içinden seçilen özel güçlerin kurduğu ölüm mangaları tarafından öldürüldü. 1975 yılında Portekiz'in Doğu Timor'dan çekilmesi üzerine Suharto, ordusunu Doğu Timor'a yolladı. Bölge uzmanlarının yaptığı, o dönemi kapsayan istatistiklere göre ülkenin 700 bin kişilik nüfusunun 200 bini Endonezya ile yaşanan çatışmalarda öldü. Takım elbisesiz bir gencin yolu onu dünyanın en kanlı diktatörü haline getirmiş oldu.