Zeytinburnu'ndaki patlamanın meydana geldiği maytap atölyesinde çalışan oğlunu bulmak için feryat figan şekilde binaya giren baba Dursun Çelik, ilginç iddialarda bulundu. Maytap atölyesini denetlemeye gelenlerin rüşvet aldıklarını öne süren acılı baba, denetimlerin tam olarak yapılmadığını iddia etti.
*ADLİ TIP ÖNÜNDE ACILI BEKLEYİŞ FOTO-GALERİSİ İÇİN TIKLAYINIZ...Davtpaşa'da buluna Prestij iş Merkezi'nde meydana gelen patlamanın ardından ekranlara bir babanın feryadı yansımıştı. Oğlu Sevdat Çelik'e ulaşmak isteyen baba Dursun Çelik'in feryadı yürekleri dağlamıştı. Oğlu ağır yaralı olarak istanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan baba Dursun Çelik'in gözleri ağlamaktan kan çanağına döndü. Anne Aysel Çelik, baba Dursun Çelik'in yanı sıra akrabaları Sevdat Çelik'in iyileşmesi için dua ediyor.
Cihan'a açıklama yapan baba Dursun Çelik, oğluyla ilgili hayırlı haberleri beklediklerini söyledi. Çelik, "Şu anda durumunun iyiye gittiği söyleniyor. Sabah oğlumu gördüm, uyur haldeydi. Daha sonra doktorlar konuştuğunu söyledi. Bilincinin yerinde oldiğuni belirttiler. Akşam karaciğerinden bir ameliyat daha olacak. 4'üncü kez ameliyat olmuş olacak. Akciğer ve karaciğerde iç kanama olmuş. Patlamanın basıncıyla karaciğer ve akciğeri harap olmuş. Vücudunda çok ağır yara bere yok. Sağ bacağında iki yerde kırık var. Ufak tefek yaralar var." şeklinde konuştu.
"PATLAMA YERİNDE OĞLUMU GÖRDÜM, BELİNİN YARISI BETONUN ALTINDAYDI"Patlamanın olduğu binaya yakın bir yerde çalışan Dursun Çelik, olayı haber alınca koşarak oğlunun çalıştığı atölyeye çıktığını anlattı. "Oğlumu gördüm. Belinin yarısı betonun altındaydı. Duvar üzerine yıkılmış. İtfaiyeciler çıkardı. Beni yaklaştırmadılar, hemen çıkardılar. Sadece sağ olduğunu göstermek için orada olmama izin verdiler." dedi.
"Böyle bir acıyı Allah düşmanımın başına vermesin. Çok acı bir durum." diyen Dursun Çelik, doktorların ümitli konuştuklarını dile getirdi. Çelik, "Dün kritikti. Ameliyata alırken doktorlar masadan kalkamayabileceğini söyledi. 'Kalkabilir de' dediler. 'Böyle yüzlerce hastayı ameliyat ettik bir hafta sonra yürümeye başladılar. Ameliyat olmasa sabaha çıkmaz' diye anlattılar. Karaciğerin kanama devam ediyor, akciğerinin de bir bölümünü aldılar." diye konuştu.
Sevdat'ın askere gitmeden önce aynı yerde çalıştığını anlatan baba Dursun Çelik, "O zaman sigortası vardı. Askerden sonra yine maytap atölyesinde çalışmaya başladı. Ama henüz sigortası yapılmamıştı. 600 YTL maaş alıyordu. O atölyede tek kurtulan oğlum. Patronla beraber 4 kişilerdi. Maytap, havai fişek, torpil üretiyorlardı. Ruhsatsız oludğu söylendi. Plastik madde üretim ruhsatı varmış. Kaçak olarak patlayıcı madde yapıyorlar." şeklinde konuştu.
Burada devletin ihmali oludğunu öne süren acılı baba denetimlerin yeterli şekilde yapılmadığını belirtti. Dursun Çelik şu iddialarda bulundu: "Geliyor denitm memuru, kapıya. Koyuyorlar cebine 100 bin lira, sonra dönüyorlar. 100 bin lira için bu vatandaşı bu hale getirdiler. Yetkili memur 100 milyon rüşveti alıyor, denetlemiş gibi gösteriyor. Tüm yetkililer buradan mesaj veriyorum. 50 bin liraya 100 bin liraya bu insanların hayatını satmasınlar. Yüzlerce insanın yakını kan ağlıyor. 50 bin liraya 100 bin liraya bunu yapıyorlarsa gelsinler ben vereyim bu parayı."
Anne Aysel Çelik ise acıdan dolayı konuşamadı. Allah'a dua ettiklerini belirten anne Aysel Çelik, "Ben oğlumu daha görmedim. Görmeyi çok istiyorum. inşallan ameliyattan sonra görürürm. Bana iyi diyorlar ama bilmiyorum" dedi.
CİHAN
Yayın tarihi: 1 Şubat 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/01//haber,7C50FC8986C2455BA35E7D5921B2719F.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.