Üniversitede türban çekişmesi

AKP ve MHP'nin, türbanın üniversitelerde serbest bırakılmasına dönük anayasa değişiklik teklifi bugün TBMM'de görüşülürken, üniversitelerde "türban" çekişmesi yaşanıyor. 297 akademisyenden türbana destek bildirisi gelirken, Üniversitelerarası Kurul'dan ise "Türban düzenlemesi laiklik ilkesini kaldırmaya yönelik" olduğu açıklaması geldi.

297 AKADEMİSYENDEN TÜRBANA DESTEK BİLDİRİSİ

Çeşitli üniversitelerden 297 akademisyen, üniversitelerde kılık-kıyafetin serbest bırakılmasını destekleyen bildiri yayınladı.

Prof. Dr. Eser Karakaş, Prof. Dr. Naci Bostancı, Prof. Dr. Levent Köker, Prof. Dr. İhsan Dağı, Prof. Dr. Yasin Aktay, Prof. Dr. Nuri Yurdusev, Prof. Dr. Ümit Cizre, Doç. Dr. Şaban Çalış, Doç. Dr. Ferhat Kentel ve Doç. Dr. Vedat Bilgin'nin de imzasının bulunduğu bildiride şöyle denildi :

"Öğretim üyeleri olarak bizler kılık-kıyafet konusunda yıllardır uygulanan politikaları ve son günlerde yapılan tartışmaları yakından ve kaygıyla takip ediyoruz. Üniversitelerin düşünce, ifade, din ve inanç özgürlükleri ile eğitim ve öğretim gibi en temel insan hakları karşısında yasakçı değil özgürlükçü bir tavır alması gereken kurumlar olduğunu düşünüyoruz.

Üniversitelerimizin çağdaş uygar toplumlara yaraşır biçimde, özgürlüklerle ve bilim üretimiyle anılmasını istiyoruz. İstisnasız her demokratik ülkede olduğu gibi üniversitelerimizde de kılık-kıyafet serbestliğinin; hiçbir din, inanç, düşünce, ırk, grup ve cinsiyet ayrımı yapılmaksızın bütün öğrencilere tanınması gereğine inanıyor; aksi yöndeki tüm düzenleme ve uygulamalara bir an önce son verilmesini talep ediyoruz."

ÜAK GERGİN BAŞLADI

Öte yandan Üniversitelerarası Kurul'un (ÜAK) türban gündemli olağanüstü toplantısı gergin başladı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK)Başkanı Yusuf Ziya Özcan, toplantının yapıldığı salona girmeden önce salon önünde toplanan ODTÜ'lü akademisyenler "Türkiye laiktir laik kalacak" sloganı attılar. YÖK Başkanı Özcan, ÜAK'ın akademik konuları tartışmak üzere kurulduğunu dile getirerek, Kurul'un sorumluluk kapsamı dışındaki konuları tartışmasının hukuki sorunlara yol açacağı uyarısında bulundu.

Üniversitelerarası Kurul toplantısı, YÖK Başkanı Özcan'ın açılış konuşmasıyla başladı. Kurul'a bazı ÜAK Üyeleri Esenboğa Havalimanı'ndaki gecikmeden dolayı katılamadı. YÖK Başkanı Özcan, sözkonusu üyeleri bekledikleri için geciktiklerini söyleyerek başladığı konuşmasında, üniversitelerin sadece binalardan oluşmadığını ifade etti ve "Büyük kaynaklar harcayıp dev kampusları tamamlayabiliriz. Öğrencileri seçip o kampuslara taşıyabiliriz ama gençlerimize ve bilim insanlarımıza özgürce araştırma yapma, elde ettiği sonuçları özgürce tartışma ortamını sağlayamazsak bu dev mekanlar okul olur ama asla üniversite olamaz" dedi.

Üniversitelerin en aykırı fikirlerin dahi bilim camiasının oluşturduğu görüşler içerisinde dile getirilebildiği ve eleştiriden korkulmayan ortamlar olduğunu söyleyen Özcan, "Üniversiteler dil, din, cinsiyet ve etnik köken ayrımı olmaksızın düşünce ve ifade özgürlüğünün en üst düzeyde yaşama alanı bulduğu ortamlardır" diye konuştu.


"SLOGAN DİLİ ÜNİVERSİTELERİN SAYGINLIĞINA GÖLGE DÜŞÜRÜR"

Özcan, toplumsal mutabakatın korunması, farklı düşüncelere saygı ve hoşgörü ile karşılayabilecek ortamın oluşturulmasında üniversitelere büyük görevler düştüğünü söyledi. Toplumun her kesiminde slogan dilinin kullanılabileceğini ifade eden Özcan, üniversitelerde slogan dilinin egemen olması halinde ise üniversitelerin saygınlığına gölge düşüreceğini vurguladı.

Özcan, ÜAK'nin akademik bir organ olduğunu dile getirerek, Kurul'un ancak 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nda yer alan çalışmaları yapabileceğini kaydetti. Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir konunun ülke gündeminde önemli yer tutması onun yasal olarak yetki kapsamı dışında kalan Kurullarda görüşülmesine hukuki meşruiyet sağlamaz. Kanunla belirtilen akademik konuların dışındaki ülke sorunlarının tartışılma yeri bu kurul değildir. ÜAK kapsamına girmeyen konuları gündemine alması yalnızca Kurul'un saygınlığını azalmayacak, aynı zamanda telafisi zor hukuki sorunlara yol açacaktır"

AKADEMİSYENLERDEN ÖZCAN'A TEPKİ

YÖK Başkanı Özcan, ÜAK Kurulu'nun yapıldığı salona girmeden önce salonda önünde toplanarak "Türkiye laiktir laik kalacak" sloganı atan ODTÜ'lü akademisyenler, konuşmasının ardından da Özcan'ı sloganlarla protesto ettiler. Kampüs içinde de öğrenci grupları protesto gösterisi düzenlerken geniş güvenlik önlemleri alındı.

ÜAK'DEN SERT BİLDİRİ

Üniversitelerarası Kurul, üniversitelerde türban serbestisini getirecek olan yasal düzenlemelerin Cumhuriyetin laiklik ilkesini ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu bildirdi.

Kurul, bugün yaptığı toplantının ardından sert bir bildiri yayınladı. Bildiriyi Kurul Başkanı olarak Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın okudu.

Bildiride, üniversitelerde kısmen de olsa yaşanmakta olan türban sorununu artırıcı nitelikte olan Anayasa ve yasa değişikliklerinin, üniversitelerde artan boyutlarda karmaşa ve sıkıntılara neden olacağı belirtildi. "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda ve yasalarda yapılması istenen değişiklikler Cumhuriyetimizin laiklik ilkesini ortadan kaldırmaya yöneliktir" denilen bildiride, şu görüşlere yer verildi :

TÜRBAN KAMUSAL ALANA DA YAYILACAKTIR

"Bu değişiklikler sonunda üniversitelerimizin akılcılık, bilimsel mantıktan uzaklaşması, Türkiye Cumhuriyeti'nin din devletine dönüşümü kaçınılmaz olacaktır. Din ve vicdan özgürlüğünü sağlamak amacıyla yapılmak istenilen Anayasa değişikliğinin tüm kamu kurumlarını ve kamusal alanı da içine alacağı değerlendirilmektedir. Değişikliklerin yalnızca üniversite öğrencilerini kapsayacağı varsayımı tamamen geçersiz, öngörüsüzlük ve gerçeği saptırmaktır. Anayasa değişikliği olmadan türbanın tüm kamu kurumlarına yayılması isteğinin bazı yetkililer tarafından sıkça ifade edilmeye başlanması da bu değerlendirmemizi de doğrulamaktadır.

ÜNİVERSİTELER BİLMİN YAŞANACAĞI YERLER

Üniversiteler inançların değil bilimsel özgürlüğün yaşanacağı yerler olup, esas ayrımcılık ve eşit olmayan davranışın üniversitelerimizde türbanla eğitim başlandıktan sonra olacağına kuşku yoktur.

Öğrenciler türbanlı ya da türbansız olmalarına göre ayrım edilip edilmediklerini ancak bundan sonra yaşayabileceklerdir. Laiklik hukukun üstünlüğü Atatürk ilkeleri ve benzeri değerlere bağlılıklarını ifade edenler Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasal kuruluşları olan yüksek mahkemelerin bağlayıcı kararlarını ve İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin ilgili kararlarını da dikkate almalıdırlar. Yasal değişikliklerin üniversitelerdeki her türlüğü eğitim öğretim ve akademik çalışmaları etkileyeceği inancında olan Üniversitelerarası Kurul bu yasal değişikliklerle Cumhuriyet kazanımlarının yok olacağını ve kaybedeceklerimizin bir kez daha yerine konamayacağının bilincindedir.

UYARIYORUZ


Kurulumuz, Anayasa değişiklik önerisi yapanları, Türkiye'de laik düzenin yok olacağını ve üniversitelerde eğitim-öğretim düzenini bozacağını fark edemeyen Anayasa taslağı hazırlama komisyonu üyelerini ve bu görüşleri benimseyen veya sessiz kalanları bir kez daha uyarmayı kararlaştırmıştır."

AJANSLAR