kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Şubat 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Saç-makyaj Suzan Kardeş müziğe de imzasını attı

İPEK DURKAL - GÜNAYDIN
Dizi ve filmlerin jeneriğinde 'Saç-makyaj Suzan Kardeş' imzasıyla yer alan ve pek çok starın makyözü olan Suzan Kardeş, TSM şarkıları söylediği 'Bekriya' albümü ile gündemde..
Taş plaktan fırlamış sesiyle, son aylarda en çok konuşulan isim Suzan Kardeş... Pek çok kişi onu 'Bekriya' albümü ile ve 'Sezen Aksu'nun makyözü' olarak tanıdı ama Kardeş, uzun yıllardır, içinde olduğu şov dünyasına kimi zaman 'Saç-Makyaj Suzan Kardeş' olarak imza attı, kimi zaman 'Bir Demet Tiyatro' gibi dizi ve sinema filmlerinin oyuncusu oldu, kimi zaman da özellikle Sezen Aksu'lu fasıl gecelerinin solisti... Baba mesleği meyhanecilik. İstanbul Arnavutköy'deki 'Bekriya' isimli meyhane onundu ama dört yıl önce burayı kapatmak zorunda kaldı. Şimdi Sezen Aksu'nun desteğiyle çıkan 'Bekriya' albümü ile hem şarkı söylüyor hem de cumartesi geceleri sahneye çıktığı Revan restoranda haftada bir gün de olsa, kendi elleri ile hazırladığı mezeleriyle meyhanecilik yapıyor... "Ne iş yapıyorsunuz?" diye sorunca da, hemen cevabı yapıştırıyor: "Saç-Makyaj Suzan Kardeş!"

MEYHANELER AÇIK BÜFE GİBİ
* Sezen Aksu'nun makyözü olarak tanıtılmak sizi rahatsız etmiyor mu?
Sezen Hanım bana "Senin bir hikayen olmasa, sence ben makyözüme albüm yapacak bir kadına benziyor muyum?" dedi. Beni hiç rahatsız etmiyor, çünkü o benim mesleğim.

* Ama sadece Sezen Aksu'ya makyaj yapıyormuşsunuz gibi bir hava oluştu. Oysa pek çok farklı uğraşlarınız da var...
Önemli değil. Evet, özellikle BKM'nin yaptığı pek çok projede rol aldım ama kendimi hiç oyuncu saymadım ki. Bu albümden önce de sahneye çıktım, fasıl yaptım ama şarkıcı da değildim. Ben 'Saç-Makyaj Suzan Kardeş'im.

* Babanızdan gelen meyhanecilik mesleğini bir süre İstanbul'da devam ettirmeye çalıştınız ama olmadı. Neden kapattınız 'Bekriya' adlı meyhanenizi?
Bizim sülale işimiz meyhanecilik. Dört yıl önce kapattım. Savaş nedeniyle Kosova'dan mezelerim, turşularım gelmez oldu. Kendilerine yok ki bana göndersinler... Burada da aynı lezzet bulunmuyor. O zaman diğer meyhanelerle aynı olacaktım. O yüzden kapattım. Kimse yanlış anlamasın ama şimdi meyhaneler açık büfe gibi oldu. Her yerde, her şeyin tadı aynı. Ben o değişik lezzeti isterim. O mezenin tadı, o meyhaneye aittir; bilirsin. Hangi meze nereye konulacak onun yeri bile bellidir. Şimdi bu albümle birlikte sadece cumartesi günleri Revan'da hem sahneye çıkıyorum hem de meyhanecilik yapıyorum. O gecenin mezelerini ben hazırlıyorum.

* Meyhanenizde şarkı söylerken, Sezen Aksu ile fasıl yaparken, hiç albüm çıkarmayı hayal etmiş miydiniz?
İnanır mısınız, ben hiç elime saç fırçası alıp şarkıcı taklidi yapmadım. Zaten bu albümü de kızıma, kardeşime hediye vereyim diye stüdyoya girip okudum. Sezen Hanım'ın yanında stüdyo imkanım vardı yani teybe okumama gerek yoktu. Öyle hatıra olsun istedim... Sezen Hanım ile stüdyoda sesimin nasıl çıktığına baktık. Beğendi, e karşımdaki kadın profesyonel, ben "Albüm istemiyorum" diye bırakıp gidemem ki. İşini seveni sevmeyeni anlar o. Zaten adı üzerinde Sezen, her şeyi sezer o! Sahnede avantajım var ama benim. Çünkü Sezen Aksu, Nükhet Duru, Aşkın Nur Yengi, Ayşegül Aldinç, Göksel ve daha adını sayamayacağım birçok profesyonel insanla çalıştım. Onlar işlerine çok özen gösterirler ve sen onları izlerken, ister istemez onların sahnede nelere dikkat ettiğini görürsün. Müşteri hangi şarkıyı sever, o gecenin havasını anlamak, ne giyeceğini bilmek... 25 yıl benim için çok büyük avantaj. Hepsinden bir parça var bende...

* En çok kimden var?
Tabii ki Sezen Aksu'dan.

* İnternette sizinle ilgili yapılan yorumlar hep övgü dolu ve niye bu albümü daha önce yapmadığınızı soruyorlar. Niye yapmadınız?
Dedim ya, albüm çıkarmak gibi bir düşüncem yoktu. Biz okumalar bittikten üç ay sonra çıkardık albümü. Ama mesela, ben Balkan müziği yapmak isterdim. Sanat müziği cesaretini Sezen Aksu verdi yoksa korkardım, yapamazdım. Sezen Hanım bana "Sen kendi memleketindekiler gibi onların gırtlağıyla söylüyorsun" diyor. Şu albümde Sezen Aksu'nun bestesi hariç, çocukluk yıllarımda Yugoslavya'da söylenmemiş hiçbir şarkı yok.

SEZEN 'BİR DUR' DİYOR!
* Albümünüzün çıktığı gün ne yaptınız?
Beyoğlu'na gittim. Geç saatte şarkım çalıyordu. Stantta benim ve Müzeyyen Senar'ın albümü yanyana duruyordu. 'Allahım bu ne!' dedim ve ikisinin fotoğrafını çektim. O fotoğraf benim hiç unutamayacağım bir anım olacak.

* Peki, bu böyle bir tane hatıra olsun diye mi yapıldı, devamı gelecek mi?
Gelecek tabii. Hatta şimdiden repertuvar oluşturmaya başladım. Sezen Hanım'a söylüyorum o, "Bir dur istersen" diyor. "Ne olacak ki ben hayal kuruyorum" diyorum o da "Onun için dur diyorum zaten" diyor.

* İnternette kendi sayfanızda da bir kitap ve film hayaliniz olduğunu da yazmışsınız...
Belki çok büyük olmadı hayallerim ama daha büyüğü de ne olsun! Film projem var, evet. Yugoslavya'dan başlayıp, günümüze bana kadar bağlanan bir hikaye. Kitap için de kendimle ilgili hikayeleri biriktiriyorum.

HAYALLERİM GERÇEKLEŞİR
* Kurup da gerçekleşen herhangi bir hayaliniz oldu mu?
Çıraklık dönemimde ilk olarak kaş almayı öğrenmiştim. Herkes çok güzel kaş aldığımı söylerdi. 13 yaşımdaydım. Geceleri yatağıma yattığımda kendimi bir film setinde hayal ediyorum. Başrolünü Türkan Şoray oynuyor... Türkan Hanım beni kalabalığın içinde görüyor ve kaşını bana aldırıyor. Bana o kadar hayran kalıyor ki, beni daimi kaşçısı yapıyor... Yıllar sonra 'Berdel' filmini çekerken farkettim ki, orası benim yıllar önce hayalini kurduğum set... Ve ben Türkan Şoray'a her sabah kaş ilave ediyorum. Türkan Hanım'a da anlattım bunu. Biliyor musunuz, kötü bir şey düşünmekten çok korkuyorum. Çünkü kötü bir şey düşünürsen hiçbir işin düzgün gitmiyor. İyi düşünürsen, iyi oluyor...
Haberin fotoğrafları